I really don't think traduction Turc
3,460 traduction parallèle
Jake and I haven't really talked, and even though he says he's cool, I don't think he is.
Ve arkadaş olarak geri dönebilirler miydi? Jake ve ben pek gerçekten konuşmadık, ve iyi olduğunu söylemesine rağmen, bence iyi değil.
I really don't think I can go out tonight.
Bu gece pek dışarı çıkabileceğimi sanmıyorum.
I don't think anything really special.
Özel bir şey yok.
I don't think much of it, really, Patrick.
Gerçeği söylemek gerekirse Patrick, pek fazla üzerinde durmuyorum.
I don't think I really super-duper realized that until tonight.
Bu akşama kadar, bunun farkına varacağımı düşünmüyordum.
I don't think we really scared them anyway.
Korkudan altlarına sıçtılar!
It's my life, and I don't really care what you think.
Benim hayatım ve ne düşündüğün umrumda değil.
I really don't think that I will.
Gerçekten bileceğimi hiç sanmıyorum.
You know, I really don't think that's a good idea.
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
But I don't think that really counts.
Ama bunun sayıldığını sanmıyorum.
But I don't think you can ever really be certain.
Ama zaten kesin emin olabileceğini sanmıyorum.
I really don't think that Jim's mind is capable of accepting that the world doesn't work the way that, you know, he was always told it works.
Jim'in aklının, dünyanın ona anlatıldığı gibi yürümediğini kabul edebileceğini hiç sanmıyorum.
What is milkshake about? I don't know. I really used to think this song was just about milkshakes.
Şarkının neden milkshakeler hakkında olduğunu hiç anlamadım.
And I think... I just have to grab one, and run really fast, if I don't want to get arrested for stealing dome child's balloon.
Bir tanesini kapıp çok hızlı koşarsam, çocuğun tekinin balonunu çaldım diye tutuklanmam dedim.
But no, I don't really think either of us should be going anywhere right now.
Ama hayır, şu an ikimizin de bir yere gitmesi gerektiğini sanmıyorum.
- Oh... That's really sweet, but I don't think so.
Çok tatlısın ama iyi bir fikir değil bence.
I don't really think that you guys are understanding the severity of this situation.
Bu durumun ciddiyetini anlamıyorsunuz bence.
Dad, I really don't think you're supposed to feel the felt.
Baba. Keçeyi hissetmen gerektiğini sanmıyorum.
I don't think it was really common knowledge.
Herkesin bildiğini sanmıyorum.
You know, I don't really think you get what's going on here, do you?
Biliyor musun, burada gerçekten neler olup bittiğini anlamadığını sanmıyorum.
So you don't really think I'm a bad mom?
Yani gerçekten kötü bir anne olmadığımı mı düşünüyorsun?
I really don't think that I can.
Yapabileceğimi pek sanmıyorum.
I don't think I've eaten anything in a really long time.
Sanırım uzun zamandır bir şey yemedim.
I mean, to be honest, I don't really care what we do, but I think it may be fun to spend some time together.
Yani, dürüst olmak gerekirse, ne yapacağımız umrumda değil ama bence, ikimizin biraz zaman geçirmesi, eğlenceli olabilir.
Well, and I don't really think it'd be wise for me to go to her ex-husbands.
Ayrıca eski kocalarına gitmeyi de pek akıllıca bulmuyorum.
No, I really don't think you do.
- Hayır, bildiğinizi sanmıyorum.
I really don't think I can take you leaving right now.
Şu anda ayrılmanı kaldırabileceğimi sanmıyorum.
I really don't think that you're gonna end up a truck driver.
Sonunun kamyon şoförlüğü olacağını pek sanmıyorum.
I don't really think there's any more moving on for me.
Benim için devam etme diye bir şeyin olabileceğini düşünmezdim.
- Really? I don't think this is someone screwing with us at this point.
Bana öyle gelmedi ama
Verna, I really don't think that we... ( Cell phone alert chimes )
Verna, bence bu... Beyaz Saray.
I really don't think it's a good idea to be running errands.
Ayak işi yapmak için doğru zamanda olduğumu sanmıyorum.
- I know what you do for this town, and if you think that you don't need therapy, well... you really need therapy.
- Tüm bunları bu kasaba için yaptığını biliyorum. Eğer terapiye ihtiyacın olmadığını düşünüyorsan gerçekten de terapiye ihtiyacın var demektir.
And it's fine if you don't want to share them with us, but I just really think you should share them with someone.
Bizimle paylaşmak istemememen sorun değil ama biriyle paylaşman gerektiğini cidden düşünüyorum.
I think it's really cute you tried, but you don't have to prove anything to me.
Denemen hoştu ama bana bir şey ispatlamak zorunda değilsin.
I just... I really don't think that you would want to work here.
Sadece ben burada çalışmak isteyeceğinizi pek sanmıyorum.
He wants kids, which is great, except I don't even really think that he likes them.
Çocuk istiyor, ki bu harika bir şey ama çocuklarımızı seveceğine bile inanmıyorum.
Which I don't think anyone really cares for, and yet it is constantly on cable.
Kimse filme pek önem vermiyor ama devamlı TV'de gösteriliyor.
You don't know how it feels to really be on the outside. The blacks kids think I'm too white ;
Dışlanmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
I think your so-called feelings for Damon are really starting to cloud your judgment, and I don't like it, and the thought of you two together really makes me want to barf.
Bence Damon'a olan sözüm ona hislerin sağduyunu karartıyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Ve ikinizin beraber olduğunu düşününce kusasım geliyor.
I really don't think I can do this anymore.
Bunu daha fazla yapabileceğimi hiç sanmıyorum.
I'm not really interested anymore, but I don't think dad's gonna be happy.
Artık pek ilgimi çekmiyor ama babam pek sevinmeyecek galiba.
Okay, I still don't think it's gonna work, but I am really attracted to you right now.
Peki, hala işe yaramayacağını düşünüyorum ama şu anda sana karşı koyamıyorum.
I really don't think he meant for it to turn out like this.
Böyle olmasını istediğini gerçekten zannetmiyorum.
I just, I don't really think I could handle another medical crisis alone.
Bir tane tıbbi krizi daha tek başıma halledebileceğimi sanmıyorum.
Eh, I don't really have a preference, but sooner is always better, don't you think?
Pek bir tercihim yok fakat bunu sonraya bırakmak her zaman iyidir, sence de öyle değil mi?
Well, I don't think the fact that you never liked me is really relevant right now, but now that we're doing this, you have ne...
Benden hiç hoşlanmaman gerçeğinin şu an gerçekten pek önemli olduğunu sanmıyorum ama şu an konuştuğumuz göre sen hiç...
I really don't think there's anything to worry about.
Bence endişelenecek hiçbir şey yok.
♪ A-ha ♪ I need you so much but I don't think you really need me
# Sana çok ihtiyacım var ama aslında senin bana yok sanırım #
And I really don't think you're ready to be anybody's wife.
Senin de birinin karısı olmaya hazır olduğunu düşünmüyorum.
I think what he's saying is that you don't really lay down a great vibe.
Bence demek istedikleri, onların gözlerinde iyi bi izlenim yaratmadığın.
i really don't think so 31
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273