I remember very well traduction Turc
166 traduction parallèle
But I remember very well, sir, because I didn't get to see my wife that day.
Ama hatırlıyorum efendim, çünkü o yüzden karımı görememiştim.
I remember very well when you joined the Scouts.
İzci grubuna katıldığın o zamanları iyi hatırlıyorum.
I remember very well.
Onu çok iyi hatırlıyorum.
I remember very well.
Gayet iyi hatırlıyorum.
I remember very well.
Çok iyi hatırlıyorum.
Excuse me, but I remember very well. You had bouffant hair, and a blue bicycle.
Yanlış hatırlamıyorsam eğer, saçlarınız kat kattı ve mavi bir bisikletiniz vardı.
I remember very well I didn't say that time.
Saat vermediğimi çok iyi hatırlıyorum.
- I remember very well.
- Evet, hatırlıyorum.
I remember very well how badly you once treated me.
Bana bir keresinde ne kadar kötü davrandığını çok iyi hatırlıyorum.
I don't really remember him, but he says he knows me very well.
Ben hatırlamıyorum ama o beni iyi tanıdığını söylüyor.
I remember them well, and very dull it was, too.
Gayet iyi hatırlıyorum. Çok sıkıcı insanlardı.
I remember you very well.
Seni çok iyi anımsıyorum.
I can remember it very well.
Çok iyi hatırlıyorum.
I remember your honeymoon very well.
Balayınızı gayet iyi hatırlıyorum.
I can remember you and your family very well.
Seni ve aileni gayet iyi hatırlıyorum.
Well, I can't remember them very well, just bits and pieces, a phrase here and there, a look, and I think I dreamed most of my book Blood and Swash.
Pek iyi hatırlamıyorum. Sadece bazı kısımları. Arada söylenmiş birkaç söz, birkaç bakış.
Yes, but, you know, I don't remember her very well.
Evet, ama biliyorsun, onu pek hatırlamıyorum.
Sometimes that I don't remember things very well.
Bazen çok iyi hatırlayamıyorum.
Yes, I remember Jennie very well.
Evet, Jennie'yi çok iyi hatırlıyorum.
But I can remember very well the day it did look like the roof fell in on all of us
Ama o günü çok iyi hatırlıyorum. Dünya başımıza yıkılmış gibiydi.
I remember you very well.
Seni gayet iyi hatırlıyorum.
But I remember you very well... and not because you're so handsome.
Fakat ben sizi çok iyi hatırlıyorum... ve çok yakışıklı olduğun için değil.
I don't even remember his hands very well.
Ellerini bile doğru dürüst hatırlamıyorum.
But I remember the taste of it very well.
Ama tadını çok iyi hatırlıyorum.
You know, I remember you very well.
Biliyorsun, seni çok iyi hatırlıyorum.
Oh, I remember him very well.
Onu çok iyi hatırlıyorum.
Yes, I remember him very well.
Evet, onu çok iyi hatırlıyorum.
I remember it very well.
Çok iyi hatırlıyorum.
You remember Henriette? Yes, very well.
- Henriette'i hatırlıyor musun?
I remember your ch-chap Lenin very well.
Senin çat-çatlak Lenin'ini çok iyi hatırlıyorum.
I may have, but I don't remember very well.
Öyle demiş olabilirim ama pek iyi hatırlamıyorum.
I can remember one very well.
Bir tanesini çok iyi hatırlıyorum.
No, Mother, I do remember the details very well.
Üstünkörü bir anlam çıkarıyosun işte. Hayır anne. Bütün teferruatı gayet iyi hatırlıyorum.
I well remember Plum Warner leaving a very similar ball alone in 1732.
1732'de Plum Warner'ın çok benzer bir topu yalnız bırakışını hatırlıyorum.
I remember it all very well.
Hepsini çok iyi hatırlıyorum.
Now I remember it very well.
Şimdi iyice hatırladım.
Their interrogators were very rough, so I remember all of that well.
Sorgulayanlar çok kabaydı. Bu yüzden her şeyi iyi hatırlıyorum.
My life back there, I don't remember very well.
Oradaki hayatımı çok iyi hatırlamıyorum.
Yes, I remember you very well...
Evet, seni çok iyi hatırlıyorum.
I remember it very well.
Gayet iyi hatırlıyorum.
I remember him very well.
Dayımı çok iyi hatırlıyorum.
I remember him very well
Onu çok iyi hatırlıyorum.
I still remember this well very clearly.
Bu kuyuyu çok iyi hatırlıyorum.
I don't remember things very well
Bazı şeyleri iyi hatırlayamam
I remember you very well.
Çok iyi hatırlıyorum hem de.
I very much remember it, because that was the last time as well!
Çok iyi hatırlıyorum, çünkü bu son kez oldu!
I don't remember her very well.
Onu pek hatirlayamiyorum.
I remember you very well.
Evet, ben gayet iyi hatırlıyorum.
Well, I was very surprised, I remember, because he strode over to the house, - and let himself in with a key.
Anımsadığım kadarıyla, ben şaşkınlık geçirirken, eve doğru yürüdü ve anahtarla kapıyı açarak içeri girdi.
I remember him very well.
Onu çok iyi hatırlıyorum.
But i remember him very well.
Ama onu çok iyi hatırlıyorum.
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember that day 26
i remember something 18
i remember you 386
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember you now 18
i remember it well 51
i remember 2232
i remember that day 26
i remember something 18
i remember you 386