English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I remembered something

I remembered something traduction Turc

286 traduction parallèle
Earlier, when I saw that woman I remembered something.
Az önce o kadını görünce aniden bir şey hatırladım.
I'M NOT SORE, IT'S JUST THAT I-I REMEMBERED SOMETHING, THAT'S ALL.
Sadece aklıma birşey geldi. Hepsi bu.
I remembered something, something that happened less than two years ago.
Çünkü iki seneden az önce olan bir şeyi hatırladım.
No, just a minute ago I remembered something about pigs when we were talking about heirs and inheritances.
Yoo, bir dakika önce domuzlarla ilgili bir şey geldi aklıma,... varislerden ve kalıtımdan bahsederken.
Yes, last night I remembered something.
Evet, dün gece aklıma bir şey geldi.
And then I remembered something very important.
Sonra çok önemli bir şeyi hatırladım.
Come here a little, Mr. Mehra I remembered something
Mehra buraya gel herşeyi hatırladım. Biraz içince bak nasılda hatırlıyorsun hemen.
I remembered something about the crime. Outside the window, I saw a red van parked across the street.
Geçen gece sokağın karşısında park etmiş kırmızı minibüsü hatırladım.
We did not see what they saw,..... but I remembered something I had seen as a younger man.
Biz onların gördüklerini göremeyiz,... fakat genç bir adamken yaşadığım bir şeyi hatırlıyorum.
I remembered something your father once said to me.
Babanızın bana söylediği bir şeyi, hatırlıyorum.
I wish I could tell you I remembered something new, but I can't.
Keşke sana yeni bir şey daha hatırladığımı söyleyebilsem, ama yok.
You see, I remembered something that Eddington once said to me.
Çünkü bir gün Eddington'ın bana söylediği bir şeyi hatırladım.
I remembered something.
Bazi şeyler hatirladim.
- I just remembered something.
- Aklıma bir şey geldi sadece.
- I just remembered something else.
- Aklıma bir şey daha geldi.
I just remembered something.
Birden aklıma geldi.
I just remembered something.
Bir şey hatırladım.
I just remembered something.
Bazı şeyler hatırladım.
I've just remembered something.
Şimdi bir şey anımsadım.
Excuse me, I just remembered something.
Bağışlayın, bir şey aklıma geldi.
I just remembered I forgot something.
Şimdi aklıma geldi, bir şeyi unuttum.
I J UST REMEMBERED SOMETHING.
Şimdi aklıma bir şey geldi.
I just remembered something.
Yapmam gereken bir şey vardı.
I just remembered something that happened ten years ago.
On yıl önceki bir geceyi hatırladım.
I've just remembered something Ivan once said to me
Bir zamanlar İvan'ın bana söylediğini hatırladım.
Oh, something I remembered. - lt may not be important.
Hatırladığım bir şey var.
I remembered that I noticed something then in which I wouldn't have mind of getting involved... and it was dressed all in white.
Sonra bu tip olaylardan nasıl sıyrıldığımı hatırladım. O, bembeyaz giyinmişti.
I've remembered something else that could be terribly important.
Çok önemli olabilecek bir şey daha hatırladım.
I remember Molly... when Claude was about fifteen... he said something I've always remembered.
Molly'yi hatırlıyorum da... Claude 15 yaşında falandı. Hiç unutmayacağım bir şey söyledi.
Well, the solar system that I taught Boxey to draw... was something that I'd remembered from our ancient legends.
Şey, sanırım Boxey'nin çizdiği o güneş sistemi.. eski efsanelerimizden hatırladığım bir şey.
I just remembered something.
Aklıma bir şey geldi.
I just remembered something downstairs.
Alt katta birşey unuttum da.
I just remembered, I got to check something.
Şimdi hatırladım da, bir şeye bakmam gerekiyor.
I just remembered something I had to do.
Yapmam gereken bir şey olduğunu hatırladım.
In June 1947, before vacation, something happened that I've always remembered.
1947 yılının Haziran ayında, yaz tatilinden hemen önce asla aklımdan çıkmayan birşey oldu.
I remembered another person, who could tell you something about pastor Schulte.
O da sana Zumtobel hakkında bir şeyler anlatabilir.
I've just remembered there was something else I wanted to tell you.
Beni memnun etmeden buradan gidecek olursan sana söylemek istediğim başka bir şey daha olduğunu hatırlayabilirim.
It's just something I remembered.
Sadece hatırladığım bir anı.
I just remembered something.
Şimdi bir şeyi hatırladım.
I almost remembered something else, but it's gone.
Neredeyse bir şey daha hatırlayacaktım, ama gitti.
There's something I always remembered about your class, Mr. Holland. You have this very highly developed sense of humor.
Dersinizi, sizi ve o çok gelişmiş gülmece duygunuzu hep hatırlayacağım.
I just remembered something.
Şimdi hatırladım.
I would love to be remembered for something meaningful.
Anlamlı birşeyle hatırlanmak isterdim.
Hey, I just remembered something.
Hey. Şimdi hatırladım.
The battle of Ajilon Prime will probably be remembered as a pointless skirmish but I'll always remember it as something more... as the place I learned that the line between courage and cowardice is a lot thinner than most people believe.
Ajilon Prime çatışması muhtemelen anlamsız bir çekişme olarak kalacak benim içinse hep çok daha fazlası olacak. İnsanların düşündüğünün aksine cesaretle korkaklık arası çizginin sanılandan çok daha ince olduğunu anladığım gün olacak.
Y - yeah, uh, I - I just remembered I have something I need to do. See you!
Evet, aa, bir şeyler yapmam gerektiğini hatırladım gitmeliyim.
I just remembered something.
Şimdi birşeyi hatırladım.
I just remembered something.
Aklıma bir şey geldi de.
I just remembered something.
Bazı şeyler hatılardım.
And I don't mean to be facetious at all, but something to be remembered is that there is a female up there circling Mother earth.
Yersiz bir şaka olmasın ama yukarıda bir dişinin Dünyamızın etrafında döndüğü unutulmamalıdır.
As we took a swig from our pony-necked beers... I remembered another type of twenty-something guy.
Biradan büyük bir yudum daha aldıktan sonra başka bir yirmili yaş erkek tipini hatırladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]