Incidents traduction Turc
969 traduction parallèle
There's a gate for every block, but smugglers guide others through passageways so incidents happen.
Her sokakta bir kapı var ama kaçakçılar diğerlerini geçitlerden sokuyor ve olaylar çıkıyor.
My dear Miss Hunter, soldiers cause military incidents.
Sevgili Bayan Hunter, askerler askeri hadiselere sebep olurlar.
It's a dramatization of many incidents that have happened at Happy Dale.
Mutluluklar Vadisi'nde yaşanan olayların oyunlaştırılmış hali.
If you don't mind, Latour, I should like to go over that night with you again, in case any small incidents have slipped your memory.
Eğer sizin için sorun olmazsa, sizinle birlikte o gecenin üzerinden bir daha geçmek istiyorum. Herhangi ufak bir olayın hafızanızdan kaçmış olması durumuna karşı.
To begin with, all the incidents and characters in this story... might be fictitious... and any resemblance to you or me... might be purely coincidental.
Söze, bu hikayedeki tüm olay ve karakterlerin, hayali olup size ya da bana olan bir benzerliğin tamamen rastlantısal olabileceğini söyleyerek başlayayım.
But I have very good memory for this class of incidents.
Ama size bu konuda çok iyi bir hafızam olduğunu göstereceğim.
" Upon observing these incidents, an investigation was made...
" Söz konusu olaylar üzerine, Denetleme Başkanlığı...
We're only bothered by the incidents at the borders.
Sadece yaşanan sınır olaylarından dolayı endişeliyiz.
The Manchurian and Shanghai Incidents occurred
Mançurya ve Şangay Olayları patlak verdi.
Obviously, you were writing about people and incidents that you were familiar...
Belliki, tanıdığınız insanlar ve aşina olduğunuz olaylar hakkında yazıyorsunuz.
No bad language, no incidents.
Herhangi bir kötü söz ya da olay.
Two years after these incidents, they found two skeletons, one mysteriously holding the other in a fond embrace.
Bu olaylardan iki yıl sonra, biri, diğerine tuhaf bir biçimde sarılmış iki iskelet bulundu.
My job allows me to read about strange incidents.
İşim gereği ilginç olayları okuma fırsatı buluyorum.
The incidents, the places,... my friend we cannot keep this a secret any longer.
Dostum bu sırrı daha fazla saklayamayız.
Just that I'm worried, she being there alone and those strange things flying over the house and those incidents in the graveyard the past few days. It's just got me worried.
Evin etrafında gizemli şeyler uçuşup mezarlıkta tuhaf şeyler olurken onun evde tek başına olduğunu düşünmek canımı sıkıyor.
Spoken against violence, against incidents.
Şiddet ve kargaşa aleyhine konuştum.
We can't throw away this potential because of a few incidents.
Bir kaç olay yüzünden böylesi bir potansiyeli ziyan edemeyiz.
Minor incidents from a historical standpoint can be of vital importance to the individual.
Tarihi açıdan bakılırsa böyle küçük olaylar insanların zihnine kazınır.
I'm sure you're aware of some of the incidents which have happened in various parts of the city where colored people have moved in to certain areas.
Eminim Afro-Amerikalı insanların taşındıkları şehrin değişik bölgelerinde meydana gelen bazı olaylardan haberiniz vardır.
I've heard lately of incidents all across Edo in which ronin who don't deserve to call themselves samurai demand the use of a clan's forecourt to commit harakiri but are happy to walk away in exchange for a few coins.
Son zamanlarda Edo'da kendilerine samuray demeyi layık görmeyen ve harakiri yapmak için klanların arka avlularını kullanmak isteyen ama karşılığında bir miktar parayla mutlu mesut ayrılan roninlere dair hikayeler duyup duruyorum.
We understand there have lately been incidents all across Edo in which ronin present themselves at the gates of daimyo houses and threaten to commit harakiri unless given money.
Son zamanlarda Edo çevresinde roninlerin kendilerini daimyo evlerine takdim edip para verilene kadar kendilerine harakiri yapmakla tehdit etmelerine yönelik duyumlar aldık.
Some regrettable incidents occurred in my village too.
Benim köyümde de üzücü olaylar oldu.
There were certain incidents.
Belli başlı olaylar olmuştu.
They're not regular strokes, just little cerebral incidents.
Normal felç değildir, sadece küçük beyin arızaları.
Because of certain incidents?
- Belirli olaylar yüzünden mi?
- Because of prior incidents.
- Önceki olaylar yüzünden.
There will be isolated incidents, small factions.
Birkaç münferit olay, birkaç arbede yaşanır.
If you would like to finish these incidents, stop sending out your patrols.
Bu olayları bitirmek istiyorsanız askerlerinizi göndermeyi bırakın.
Last night produced a lot of dramatic incidents and strained the machines.
Dün gece çok üzücü olaylar ve zorlanmış araçlar ortaya çıktı.
- A fight in the aft wardroom. Security reports incidents among the crewmen are increasing.
Güvenlik, mürettebatta vaka sayısının arttığını söylüyor.
In the year following Canonnier's death the incidents of terrorism multiplied.
Canonnier'nin ölümünden bir yıl sonra, terör olayları çoğaldı.
'Incidents about Unmutuals should be reported to the Sub-committee.
Bağımsızlarla alakalı her türlü durumun alt komiteye bildirilmesi önemle duyurulur.
If the times of these incidents are to be accepted as accurate, the creature would have to have moved at an incredible rate of speed.
Bu olayların zamanlaması doğruysa, yaratığın inanılmaz bir hızda hareket ediyor olması gerek.
The Klingons claim to have honoured the truce but there have been incidents, raids on our outposts.
Klingonlar anlaşmaya uyduklarını iddia ediyorlar ama olaylar var...
The sort of people to whom nothing extraordinary ever happened and not the kind of people to be the centre of one of the most astounding incidents in the history of mankind.
Başlarına olağanüstü şeyler gelmeyen türden insanlar. İnsanlık tarihinin en hayret verici olaylarından birinin odağında olamayacak insanlar.
I'm sure it was only a tactic to justify any incidents.
Eminim bir taktikti olay olursa haklı çıkmak için.
But some of the incidents that Father Gibbons has been describing to me.
Ama Peder Gibbons'un bildirdiği bazı olaylar var ki.
- Captain, perhaps both incidents are best forgotten.
Kaptan, belki de en iyisi iki olayı da unutmak.
Occasional, in teenage routine incidents.
Gençlik döneminde yaygın bir olay.
But it could create for us serious incidents with your Federation. And now you propose to repeat this disaster with another officer?
Bu konu, Federasyon'unuzla aramızda ciddi sorun çıkarabilirdi, şimdi bunu bir başka görevliyle daha mı denemek istiyorsunuz?
We cannot risk further incidents.
Daha fazla sorun çıkmasını göze alamayız.
So why do incidents happen when you go out?
Öyleyse, neden sen her çıktığında olay çıkıyor?
And since then, she's reported several incidents like breather calls, anonymous phone calls.
Ondan beri ; telefonda nefes dinletme, isimsiz telefon gibi birkaç olay şikayet etti.
Today, within the bounds of Warsaw University, incidents occurred which disrupted the institution's working schedule and public order.
Bugün, Varşova Üniversitesi sınırları içinde kurumun çalışma programını ve kamu düzenini bozan olaylar baş gösterdi.
But supposing that the crime had not been committed earlier, but later than 1 : 15 when all the noises and incidents designed to confuse me had died down.
Ama cinayetin 1 : 1 5'ten önce değil de, tam tersi sonra işlendiğini farz edersek, yani beni aldatmak için kurduğunuz bütün senaryo tamamlandıktan sonra.
But were there any other incidents which should Be brought to my attention?
- Fakat diğer önemsiz kazalar dikkatimi çekti?
"recent incidents and tenants'complaints... " compel us to regard you as being in breach... " of your tenancy contract...
Son zamanlardaki olaylar ve kiracı şikayetleriyle bizi kiracılık sözleşmesini ihlal ettiğiniz düşüncesine sevk etti ve size bir bidiri göndermek zorunda kaldık.
We've had three incidents.
Şimdiye dek üç vaka oldu.
It's just authors usually get incidents and events as fiction.
Yazarlar genellikle olayları kurgularlar. Bunun büyük yardımı olur.
Minor incidents.
Küçük olaylar.
Johnson, of course, lied and lied and lied... about our provocations against the North Vietnamese... prior to and after the Tonkin Gulf incidents, about the plans for bombing North Vietnam, and the nature of the buildup... of American troops in Vietnam.
Özellikle de Kuzey Vietnam'a yapılan provakasyonlarla ilgili. Tonkin Körfezi'ndeki savaş öncesi ve sonrası hadiseler ile ilgili. Kuzey Vietnam'ı bombalama planları ile ilgili.