Irishman traduction Turc
260 traduction parallèle
The Irishman Michael Dennin ( Vladimir Fogel )
İrlandalı Michael Dennin ( Vladimir Fogel )
Accused, you are an Irishman... and therefore we will pass judgement over you... in the name of Queen Victoria.
Zanlı, İrlandalısın ve bu sebeple senin hakkındaki kesin hükmü Kraliçe Victoria adına yapacağız.
Miss Bishop, it's difficult for an Irishman to apologize.
Bayan Bishop, İrlandalı bir adam için özür dilemek zordur.
You can spot a Yorkshireman or an Irishman by his brogue.
Bir Yorkshire'lıyla İrlandalıyı aksanlarından ayırt edebilirsiniz.
- You talk like an Irishman.
- Baba tıpkı bir İrlandalı gibi konuştun.
Short, dark Irishman.
Kısa boylu esmer İrlandalı.
Don't be such a hardheaded Irishman for once.
Bir kere olsun kalın kafalı bir İrlandalı olma.
A brilliant young irishman out of oxford.
Oxford dışından genç bir yazar.
- And Georgie Hellenopolis, an Irishman.
- Ve Georgie Hellenopolis, İrlandalı.
Happy-go-lucky Irishman. Who used to waltz so well with you.
Mutlu İrlandalı... seninle çok güzel vals yapan.
It was owned by the same family ever since that grand Irishman,
Hep aynı aileye aitti,
But your wild Irishman just wrecked a dance hall.
Fakat sizin vahşi İrlandalı bir dans salonunu yerle bir etti.
Are you sure there wasn't another Irishman in your tribe before I came along?
Benden önce başka bir İrlandalıyla olmadığına emin misin?
There is no other Irishman like you, my husband. Ah!
Senin gibi bir İrlandalı daha yok kocacığım.
A wild Irishman with a few mangy head of cattle and three motherless kids of his own.
Birkaç sığırı ve üç annesiz çocuğu olan vahşi bir İrlandalı.
Dan, you dirty old Irishman.
Dan, seni kart İrlandalı zampara!
Irishman, always drunk.
İrlandalı, sürekli sarhoş olan.
Did you ever work in the Blind Irishman in Dodge City?
Dodge'da Koer Irlandali kuluebuende calistin mi?
A dirty shirt Irishman and a Fitzleigh from Richmond.
Kirli tişört İrlandalı ile ve Richmond'dan Fitzleigh
And she had me by an Irishman.
Annem de beni bir İrlandalıdan peydahlamış.
Yeah, it takes an Irishman to play the pipes.
Düdüğü İrlandalı'ya vermeliydiler.
Oh, never marry an Irishman - particularly if he is eaten up with jealousy, possessed of a quick temper, and a mighty fool into the bargain.
Asla bir İrlandalıyla evlenme. Özellikle de kıskanç çabuk sinirlenen ve kaba kuvvete meraklı salak olanlarıyla.
- You wild Irishman!
- Vahşi İrlandalı seni!
Anyone can spot an Irishman or a Yorkshireman by his brogue but I can place a man within six miles.
Bir İrlandalıyı veya Yorkshire'lıyı aksanından herkes tanır... ama ben adamın yaşadığı yeri anlarım.
Rorke's Drift. It'd take an Irishman to give his name to a rotten, stinking middle-of-nowhere hole like this.
Şu Rorke's Drift kadar sefil bir yer görmedim.
Cash, please. If a bloody Italian can have credit, why can't a bloody Irishman?
Lanet bir İtalyan hesaba yazdırabilirken, lanet bir İrlandalı neden yazdıramıyor?
One more, and I'll be a full-blooded Irishman.
Bir tane daha vur ve saf kan İrlandalıya döneyim.
- And one Irishman is worth 10,000...
- Bir İrlandalı 10.000 adama bedeldir.
He wasn't born an Irishman.
İrlandalı doğmamak.
All right. If you guys can hold off gettin'drunk for a couple of seconds you're gonna hear a few well-chosen pearls of wisdom from that distinguished Irishman and eminent scholar Maj. Crown. Pipe down.
Tamam, susun artık.
That stubborn redheaded Irishman, tilling sand for years out in the middle of nowhere.
O inatçı, kızıl saçlı İrlandalı, Şeytan'ın uğramadığı bir yerde yıllardır kum harmanlıyor.
An Irishman.
Bir İrlandalı.
- Mrs. Wadja, I said, did you hear about the Scotchman... that loaned the Irishman a half a dollar? What's your last name?
Soyadınız neydi?
No, the Scotchman and the Jew and the Irishman who where gonna get a beating for something...
Hayır, İskoç, Yahudi ve İrlandalı bir şey yüzünden kavgaya tutuşacakken...
- I had an Irishman for a husband.
- Kocam İrlandalıydı.
He's an Irishman, the same as you.
O bir İrlanda'lı, senin gibi.
For an Irishman, you're not very hospitable.
Bir İrlandalı olarak pek misafirperver değilsin.
I'm surprised that your Army has an Irishman in such a position of authority.
Sizin Orduda böyle bir pozisyonda yetkili bir İrlandalı olduğuna şaşırdım.
Aye, the Irishman with tears in his eyes will tell you that every word passing his lips is the truth.
Evet, bir İrlandalının sana gözlerinde yaşlarla söyleyeceği dudaklarından dökülen her sözü gerçektir.
Me father died on the manure pile. Now, there's a place for an Irishman to give up the ghost.
Babam hayvan pisliklerinin üzerinde.
He's an Irishman who doesn't drink, doesn't smoke and doesn't chase dames.
İçki sigara içmeyen, kadın peşinde koşmayan bir İrlandalı.
I'm an Irishman.
Ben İrlandalıyım.
Gore-Slimey has been passed by the Irishman McQuick.
İrlandalı McQuick, Gore-Slimey'i geçti.
In third place the German, followed by the Argentinean, Irishman and Italian.
Alman 3., onun arkasında Arjantinli, İrlandalı ve İtalyan geliyor.
Steiner the Colonel, Devlin the Irishman, and one German officer who was badly wounded.
Albay Steiner, İrlandalı Devlin ve yaralı olduğunu bildiğimiz bir Alman subayı.
Three guys are in the desert, an Italian, Irishman and Polack.
Bir İtalyan, bir İrlandalı ve bir Polonyalı çölde yürüyormuş.
- You said our fellow there, that Irishman...
- Adamlarımızın orada olduğunu söylemişti, şu İrlandalı... - Yüzbaşı Taylor, efendim.
Never be rude to an Irishman
Asla kabalık etme bir İrlandalıya
After World War II... a wealthy Irishman, Conal Cochran converted it into a toy factory...
İkinci Dünya savaşı'ndan sonra, Conal Cochran adında zengin bir İrlandalı orayı bir oyuncak fabrikasına dönüştürdü.
I've been thinking how you and that Irishman did that piece of work up there.
Sen ve o İrlandalının orda nasıl çalıştığını düşünüyordum da.
This Irishman who you gave two-thirds the split to?
Bu irlandalıdan başka bi üçüncü pay sahibi yok muydu?