English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It's good seeing you

It's good seeing you traduction Turc

108 traduction parallèle
Dick, it's so good seeing you. But where's Danny?
Dick, seni gördüğüme çok sevindim ama Danny nerede?
- Alida! - How have ya been? it's so good seeing you.
- Sizi görmek ne güzel.
It's been good seeing you, Ken.
- Seni gördüğüme sevindim, Ken.
I got you someaught good, seeing as it's Friday night.
Cuma akşamı diye sana güzel şeyler hazırladım.
Well... it's been good seeing you.
Seni görmek güzeldi.
Right. It is good seeing you, Moonglow.
- Seni görmek güzel, Ay Parıltısı.
- It's good seeing you.
- Seni görmek de güzel.
it's just about getting it out an - an seeing how its gonna how its gonna fly well I got some laughs you know I got the table read I did get some laughs I felt like y know good reception I was like wow that went really, really good actually
Çok iyi gittiğini düşündüm. Pilot bölümün yönetmeni Doug Liman'ın düşüncesi benim için çok önemliydi. Tam ben giderken, Doug "Gitmeden önce seninle hemen konuşmak istiyorum" dedi.
- It's good seeing you again.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim.
- It's been good seeing you.
- Shorty, seni görmek güzeldi.
It's good seeing you, Benjamin.
Seni görmek güzel, Benjamin.
It was a pleasure meeting you and I'm sure we'II be seeing a lot of one another. Good-bye, gentlemen.
Seninle tanışmak zevkti ve eminim ki birbirimizi sık sık göreceğiz.
- Oh, yes. Yes. - It's good seeing you.
Moda direktörü mü?
It's really good seeing you.
Seni tekrar görmek, gerçekten çok hoş.
Well... It's good seeing you, Prue.
iyi... seni görmek güzeldi, Prue.
It's good seeing you.
Seni görmek güzeldi.
It's really good seeing you again, Sam.
- Seni görmek güzeldi, Sam.
Seeing as how you've been so good to me, it's a terrible oversight.
Bana ne kadar iyi davrandığınızı düşününce, büyük unutkanlık.
It's just, you know... seeing her with another guy just made me remember all the good times we had together... and it just made me sad.
Sadece... Onu başka bir çocukla görmen bana geçirdiğimiz onca güzel zamanı hatırlatıyor. Ve beni üzüyor.
It's good seeing you boys.
Sizi görmek güzel çocuklar.
It's great seeing you, man. Good to have you back.
- Seni görmek güzel.
It's been good seeing you guys.
Sizi görmek çok güzeldi.
But you don't have to worry. I just started seeing someone else... and it's going really good. So please relax.
Endişelenmene gerek yok, biriyle görüşmeye başladım çünkü, ve gerçekten çok iyi gidiyor, o yüzden lütfen rahat ol.
- It's good seeing you again.
- Sizi görmek güzel..
It's good... seeing you again.
Seni tekrar görmek... güzel.
Anyway, it's so good seeing you all here.
Yine de, sizi gördüğüme memnunum.
It's good seeing you again, Tim.
Seni tekrar görmek güzeldi Tim.
It's good seeing you again.
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
It's good seeing you, Claire.
Seni görmek güzel Claire.
It's good seeing you, Danny.
Seni görmek güzeldi, Danny.
I know it's not half what you deserve, but if the revenue estimates stay good, I promise you'll be seeing more.
İstediğinizin yarısı bile olmadığını biliyorum, ama gelir tahminleri böyle devam ederse size daha fazlası için söz veriyorum.
- It's good seeing you.
- Seni görmek güzeldi.
It's getting out in public and seeing people again that makes you feel good, Mrs. Grubman.
Sizi iyi hissettiren dışarı çıkıp tekrar insanları görmek, Bayan Grubman.
Seeing you this early in the morning, I know it's going to be a good day.
Sizi bu kadar erken görmek, bu gün iyi bir gün olacak.
But it's been really good seeing you and... And I thought I could do this on my own, but I can't.
Ama seni görmek çok güzeldi ve bunu yalnız başıma yapabileceğimi düşünmüştüm ama yapamıyorum...
It's good seeing you, dad.
Seni görmek iyi geldi, baba.
It's good seeing you.
- Görüştüğümüze sevindim.
- Well, it's good seeing you.
- Seni görmek güzel.
Yeah, well, it's really good seeing you again.
Evet, neyse seni yeniden görmek çok güzeldi.
It's good seeing you, George.
Seni gördüğüme sevindim, George.
You know, it's good seeing you around here.
Biliyor musun, onu görmeye iyi Buralarda seni.
Your dad threw you a good curve ball. But this self-pity that I've been seeing, it's gotta stop.
Ama bu gördüğüm kendine acıma şeklin,
Then it's a good thing you're not seeing me do it.
O zaman iyi ki yaptığımı görmüyorsun.
It's good seeing you, Melinda.
Seni gördüğüme sevindim, Melinda.
- It's really good seeing you.
Seni görmek de güzel.
- It's good seeing you.
Seni görmek güzeldi.
it's probably a good thing, seeing as how - you just drove her away. - What?
Az önce böyle terslemene bakılırsa, ondan hoşlanmadığın iyi olmuş.
It's good seeing you.
seni gördüğüme sevindim.
It's good seeing you again.
- iyiyim. seni görmek güzel.
Jimbo! It's so good to see you, big brother. Good seeing you.
Seni görmek ne kadar güzel kardeşim.
It's good seeing you.
- Tamam, evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]