It sounds interesting traduction Turc
80 traduction parallèle
It sounds interesting...
Kulağa ilginç geliyor...
"Come on over. It sounds interesting."
Kadın da "Gelin konuşalım, kulağa ilginç geliyor." dedi.
I'm not much of a baseball fan, but it sounds interesting.
Beysbol taraftarı sayılmam ama kitap ilgince benziyor.
Well, it sounds interesting. How much will it cost? It's already built!
Tamam eğer iyi çalışıp sınavını verirse...
- But it sounds interesting.
Ama ilginç geliyor.
It sounds interesting.
Kulağa ilginç geliyor.
You know, it's flattering. And it sounds interesting.
Bu gerçekten çok gurur okşayan bir şey, ve kulağa ilginç geliyor.
They're talking about France. It sounds interesting. Shall we go nearer?
Fransa'dan konuşuyorlar.Kulağa ilginç geliyor.Yanlarına gidelim mi?
- It sounds interesting.
- İlginç görünüyor.
It sounds interesting.
Hayır. Kulağa ilginç geliyor. Lem.
It sounds interesting. Am I right?
değil mi?
I think it sounds interesting.
Haklı mıyım Stella?
No, not for me, Pablito, but it sounds interesting.
Hayır, pek bana göre değil Pablito, ama kulağa ilginç geliyor.
Oh, it sounds interesting.
İlginç gözüküyor.
I like that, it sounds interesting.
- Sevdim bunu, kulağa ilginç geliyor.
Yeah, it sounds interesting.
Evet, kulağa ilginç geliyor.
It sounds interesting.
İlginç görünüyor.
It sounds interesting, I'll take a look.
Kulağa hoş geliyor, gidip bakayım.
What's for real, it sounds interesting?
Sadece birkaç asılsız söylenti.
- It sounds interesting.
Kulağa garip geliyor.
It takes plenty of brains and brawn to handle them. Sounds interesting, And we have to fight for contracts too.
Ve sözleşmeler için de savaşmalıyız.
- It sounds kind of interesting.
- Fena fikir değil gibi.
It sounds very interesting.
Oldukça ilginç geliyor kulağa.
What is it you want? A husband who will darn your socks? - Sounds interesting.
Çocuklarınızı büyüten ve senin çoraplarını yamayan bir koca mı istiyorsun?
It sounds most interesting!
Kulağa ilginç geliyor!
That is so interesting, but don't worry, dear. It's not nearly as bad as it sounds.
Bu çok ilginç ama endişelenme tatlım göründüğü kadar kötü değil.
No, make it fifteen so you can get back to your life while I wrap things up here. That sounds interesting.
Böylece ben buradaki işleri toparlarken sen de hayatına çeki düzen verirsin.
You know, the more I think about it... the better it sounds. What can you possibly find interesting about Moscow?
Biliyor musun, ne kadar düşünürsem kulağa o kadar iyi geliyor.
All that sounds really, really interesting. It's actually fantastically boring.
Kulağa ilginç gelse de çok sıkıcı bir konu.
It sounds... er... uh... interesting.
Kulağa... çok... ilginç geliyor.
That sounds interesting. Yeah, and it says, "immediate occupancy."
Ve "Hemen taşınılabilir" diyor.
M.S.C. sounds like it might be interesting.
M.S.C. ilginç olabilir.
But it all sounds very interesting. Let us, um- - let's go over it.
Biz bir düşünüp, size haber verelim.
Well that sounds interesting, how much does it pay?
İlginç gözüküyor, ne kadar vereceksiniz?
Well, it sounds like a much more interesting story than this earthquake I'm doing.
Şu deprem hakkında yaptığım haberden daha ilginç geliyor kulağa.
Well, it sounds really interesting.
Gerçekten ilginç görünüyor.
Sounds interesting. But he would never do it.
Kulağa ilginç geliyor ama o bunu asla yapmaz.
That sounds like it should be interesting.
İlginç olabilir. Kiminle röportaj yapalım?
- It's just- - - Sounds pretty interesting.
- Kulağa ilginç geliyor.
amazingly, is even less interesting than it sounds.
Aslında bu kulağa geldiğinden çok daha az cazibeli bir iş.
It sounds so interesting.
Kulağa çok ilginç geliyor.
If This Sounds Interesting To You, Have Your Secretary Set It Up.
Eğer ilgini çekiyorsa sekreterin gerekli ayarlamaları yapsın.
But it sounds like an interesting theme
Afiyet olsun Shoichi-san gecikti
The interesting thing is, it sounds an awful lot like the planet in McKay's vision.
İlginç olan ise, korkunç derecede McKay'in hayâlindeki gezegene benziyor.
Not it must be real interesting, to hear all the different sounds.
Farklı sesleri bir arada duymak ilginç olmalı.
Well, it sounds like a very interesting proposal.
Çok ilginç bir teklife benziyor. Böyle düşüneceğinizi biliyordum.
That's interesting. It sounds like you should be working with us.
Bizimle çalışmalıymışsın sen.
It sounds like a very interesting profession, Ms. Mcginn.
Bu çok ilginç bir iş Bayan McGuinn.
Sounds interesting. - It's not.
İlginç bir şey gibi.
It's like cellulite in a straw, but without the cellulite. As scientifically interesting as that sounds, I will have to pass.
sanki selülitsiz ottaki selülit gibi kulağa bilimsel olarak ilginç geliyor sağol almayacağım bu bir soru değildi ne olursa olsun cevap verdiğimi düşün.
It's not as interesting as it sounds.
Kulağa geldiği kadar ilginç değiş aslında.
it sounds bad 17
it sounds great 67
it sounds like 88
it sounds good 48
it sounds amazing 21
it sounds 50
it sounds fun 23
it sounds like fun 22
it sounds nice 19
it sounds crazy 76
it sounds great 67
it sounds like 88
it sounds good 48
it sounds amazing 21
it sounds 50
it sounds fun 23
it sounds like fun 22
it sounds nice 19
it sounds crazy 76