Just say no traduction Turc
1,518 traduction parallèle
And I totally got some over-the-shirt boob action In the "just say no" assembly.
Ve "just say no" kurgusunda, biraz tişört üzerinden... göğüs muamelesi elde ettim.
Impotence is God's way of helping a man like me to'just say no'.
İktidarsızlık, benim gibi tanrının yolunda olan bir adama, "sadece Hayır de" demektir.
Did you just say no to me?
Az önce bana hayır mı dedin?
The one, "Did you just say no to me?" Her?
"Az önce bana hayır mı dedin?" diyen.
Just say no to marriage!
Evliliğe hayır diyin!
You can't just say no.
Öylece hayır diyemezsin.
- If he asks, I'll just say no.
Sorarsa sadece hayır diyeceğim.
Just say no, don't do drugs.
Uyuşturucuya hayır de.
I just say no.
Sadece hayır diyorum.
But I'll just say no.
Cevabım hayır olacak.
This is not the kind of opportunity you can just say no to.
Bu öyle reddedebileceğin türden bir fırsat değil.
With Jesus I can just say no and not be confused anymore.
İsa sayesinde hayır diyebilirim ve kafam artık karışık olmaz.
and actually say at the end of the day, "well, your performance is no better than what we would expect just on the bases of a guess work."
onlara günün sonunda, sonuçlarının aleni bir tahmin işi olduğunu söylediğimiz vakit.
Isn't this the part where you say, "there ain't no case here, Shawn." just a couple kids crying wolf.
Bu senin : "Burada dava yok, Shawn, sadece yalandan ağlayan iki çocuk" diyeceğin kısım değil miydi?
No - it's easy to just say that, isn't it?
Bunu yapmak söylediğin kadar kolay değil ama, değil mi?
No. I just wanted to say- -
Hayır, sadece şeyi söyleyecektim,...
Let's just say we're no longer gonna be placing salad in a bowl, we're gonna be shooting it.
Artık salatayı kaseye koymayıp makineyle yapabileceğiz.
But let me just say, this is no way to treat family.
Ama şunu belirtmeliyim ki, ailene karşı böyle davranmamalısın.
They call me Uncle P'cause I'm back on the block I'm a no-limit soldier like Chucky Atkins Just to make'em say, "Uh!"
Yaratma özgürlüğümüzü bir kez daha kullanarak bize bu yüzyılda rehberlik edecek olan hayali karakter Lucy'i yarattık.
Before we bring out Darnell, is there anything else you want to disclose? No, I just want to say... What?
Bazıları büyük buz tabakalarının erimenin eşiğinde olmasından korkuyor.
I just want to say no hard feelings, huh?
Birşey söylemek istiyorum. Kızgınlık veya dargınlık yok değil mi?
- No, I just want to say, I love you.
- Hayır, sadece sizi sevdiğimi söylemek istedim.
You just couldn't say no, could you?
Hayır diyemiyorsun, diyebilirmisin?
No matter how I say this, I'm gonna be the fucking asshole, so I'm just gonna come out and say it, all right?
Nasıl söylersem söyleyeyim, aşağılık herifin teki olacağım. Bu yüzden özet olarak açıklayacağım, tamam mı?
- Oh, there's no cameras now. Just say it.
Ortada kamera yok, söylesenize.
His name's Dutch Fallon, and let's just say he's no stranger to fire.
Onun adı Dutch Fallon, Ve diyelimki yangına yabancı değil.
No body count, just say bye-bye.
Sadece elveda deriz.
No one has the balls to sit them down and say, "Look, just cut the shit."
Kimsede onları hizaya getirecek, "Saçmalamayı kes" diyecek göt yok.
No,'cause he just stopped by to say hello.
- Hayır selam verip gitti.
Maybe I was just looking for someone to say no, and I thought you were it.
Belki de hayır diyecek birini arıyordum ve bunun sen olduğunu sandım.
Well, I'm sorry to say, but in today's commercial world, there's just no room for another white baby actor.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama bugünün reklâm dünyasında başka bir beyaz bebek için yer yok.
No, I just... I don't know what you want me to say.
Hayır ben sadece, yani ne söylememi istediğini bilmiyorum.
And I just wanted to say to everyone out there I'm no longer mainlining acid or smoking PCP.
Herkese şunu söylemek istiyorum : Artık ben uyuşturucu kullanmayı bıraktım.
No, let's just say that all houses have their secrets, and Northanger is no exception.
Hayır, şöyle diyelim, her evin sırları vardır ve Northanger da istisna değil.
No, it's just Prudie would say "Grigg," and I just didn't picture it as a guy.
Hayır, Prudie, "Grigg" diye bahsedince, ben bir erkekle benzeştirememiştim.
No, just looked like you were about to say something.
Bir şey söylecekmişsin gibi gedi.
- No, it's just a hobby.
- Hayır yani pek sayılmaz...
All right, say we're talking about selling someone a fake bottle of wine, no-one in particular, just someone, right?
Peki, diyelim ki birisine bir şişe sahte şarap satmaya çalışıyoruz, spesifik olarak birisi değil herhangi biri, tamam mı?
No, the news is that if they were to detonate, say, the self-destruct of a Wraith cruiser on just such a wafer-thin crust...
Hayır, haber şu ki, eğer bir Wraith kruvazörü bu kadar ince bir kabuğun üstünde patlatılırsa...
Any other day, I'd say "No," but today, I'm gonna go ahead - and just say, "No."
Başka bir gün olsa hayır derdim, ama bugün, hayır diyeceğim.
Look, Hammond, um, there's no easy way to say this, so... why don't we just, um, step into your office.
Bak, Hammond, um, bunu söylemenin hiç bir kolay yolu yok, bu yüzden... neden senin, um, ofisine gitmiyoruz.
Before you say no, I just want to say, our child would have a leg up getting into Harvard. Really?
Hayır demeden önce şunu söylemek isterim ki... çocuğumuz kolaylıkla Harvard'a girebilecek.
I'm a person, I'm a man but no matter how I try people just say : "Hey, there's that nigger guy."
Ben bir insan, ben bir adam, ama ne kadar denersem deneyim, insanlar şunu diyor, işte o giden Siyahi-adam.
Well, this is the worst possible time, but I just couldn't say no.
Bu olabilecek en kötü zaman ama hayır diyemedim.
Wait, did you just say, "No"?
Dur bir dakika, sen'hayır'mı dedin?
I know a yes or no would be easier, but I can't say just yet.
Evet ya da hayır cevabı almak istediğini biliyorum ama bunu yapamam.
You just can't say just no just like that.
Sadece hayır diyorsun yani.
No. I just came by to say your baby's...
Hayır. Sadece bebeğinin şey olduğunu söylemeye geldim...
No.I--just wanted to say how soft your...
- Konuşma.
No, it's just, I mean, he's practically like your own son.
Hayır, demek istediğim, adam senin oğlun sayılır.
I'm just gonna have to say no.
Yalnızca hayır demem lazım.
just say it 464
just saying 294
just say yes 74
just say 246
just say the word 194
just sayin 87
just say something 35
just say so 102
just say when 21
say no more 261
just saying 294
just say yes 74
just say 246
just say the word 194
just sayin 87
just say something 35
just say so 102
just say when 21
say no more 261
say no 86
say nothing 92
nothing 25771
noel 174
no comments 23
no it isn't 59
nope 8135
not allowed 48
normal 592
note 183
say nothing 92
nothing 25771
noel 174
no comments 23
no it isn't 59
nope 8135
not allowed 48
normal 592
note 183
noth 18
nora 980
novak 48
no response 122
no one cares 99
noelle 93
nooo 196
nostalgia 21
no i haven't 34
norma 481
nora 980
novak 48
no response 122
no one cares 99
noelle 93
nooo 196
nostalgia 21
no i haven't 34
norma 481