English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Keep it simple

Keep it simple traduction Turc

435 traduction parallèle
Now then, since this is a hearing and not a trial, let's keep it simple and informal.
Bir daha söyler misiniz Yargıç? Avukatınız var mı? Hayır efendim.
That is awfully generous of you, Miss Crawford, really, but I think I'm gonna try and keep it simple.
Çok naziksiniz Bayan Crawford fakat ben sade bir şeyler tercih edeceğim.
To keep it simple... 500,000 Spanish doubloon... and 2 and half bucks cash... for your share of the map.
Basite indirgeyelim, 500 bin İspanyol dublonu ve haritadaki payın için iki buçuk dolar.
Keep it simple.
Sipariş ver.
Let's say, Mr Jo. To keep it simple.
Basitleştirmek için, Jo diyelim.
Let's keep it simple.
Basitleştirelim.
Keep it simple.
Basit tut.
Why don't we keep it simple tonight?
Neden bu geceyi basit tutmuyoruz?
- Let's keep it simple.
- Bu işi basit tutalım.
Elizabeth, we've known each other for too long not to keep it simple.
Elizabeth, birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz, bir sır saklamayacak kadar.
Keep it simple.
Basit olsun.
KEEP IT SIMPLE.
- Basit birşey olsun. - Evet kesinlikle, basit birşey.
Let's keep it simple.
İşi basit tutalım.
I'll keep it simple - - The kitchen blew up.
Basitçe söylüyorum ; Mutfak havaya uçtu.
Keep it simple. Always keep it simple.
Herşeyi basit tutmak gerekir.
Always keep it simple.
Her zaman basit tutmak!
Keep it simple.
Sigorta müfettişleri kundakçılık demeli,... kocaman harflerle yaz. " " Açıkça anlaşılsın.
Keep it simple.
Basit olacak.
Let's make it a dame, Bart. Keep it simple.
Kadın meselesi olsun Bart. Basit tutalım.
Just keep it simple.
Daha basit konuş.
Keep it simple... under ten words.
Basit olsun... on kelimeden daha az.
Come on, David, keep it simple.
Kaydi David, basit bir şey çiz.
Let's keep it simple.
Fazla abartmayalım.
I've prepared our backgrounds in case we come into contact with our neighbors. We need to have a cohesive story. I've tried to keep it simple.
Komşulara anlatacağımız geçmişimizle ilgili bir öykü hazırladım, basit bir şey olmasına gayret ettim.
Keep it simple.
Abartma.
Besides, her parents can't make it, so why not keep it simple?
Ayrıca onun annesi ve babası gelemiyor. Öyleyse niye basit bir tören olmasın?
So keep it simple.
Yani dikkatli olmalısın.
Keep it simple. Single file.
Tek dosya açın.
Okay, you know what? Let's keep it simple.
Sadece savunmada kalalım tamam mı?
Keep it simple.
Uçuş basit olsun.
Thank you, Peggy, but I just think I'll keep it simple.
Teşekkürler Peggy. Ancak kısa tutacağım :
- Did you confess to 14 murders? - Keep it simple.
14 cinayeti itiraf ettiniz mi?
- Just keep it simple.
- Sade olsun. - Tabi.
Just keep it simple and no sermons.
Sade olsun, konuşmaya gerek yok.
Keep your head down. Keep it simple. Just look at what's in front of you.
Sadece önüne bak, basit düşün, sadece önünde ne olduğunu gör.
It's like you said, Quentin, is keep your head down, keep it simple, just look at what's in front of you.
Tıpkı senin dediğin gibi, Quentin. Başımızı öne eğelim. Her şey basit olsun.
Well, then let's just keep it simple.
Tamam o zaman baside indirelim.
Keep it simple.
Basit tuttuk.
I tried to keep it simple...
Gayet basit anlatmaya çalıştım...
- It's very simple if you keep your head.
- Sakin olmasını bilirsen işler yoluna girer.
Sometimes the hardest commandment to keep. But anyways, to put it simple, we believe in love, not hate.
Bazen uygulaması en zor emir olan... nefret değil, sevgiye inan emrini uyguluyoruz.
Dad says, "Keep it short and simple."
Babam "az ve öz olsun" der.
It's as simple as this... the enemy has got to keep getting hurt.
Aslında çok basit. Düşmanı her an yaralamalıyız.
Laundry bag here, towels and soap in there. It's very simple. Keep it in mind- - the laundry bag stays in here, towels and soap in that room only.
Unutmayın, kirli çamaşır torbaları burada duracak, havlularla sabunlarsa sadece o odada.
Well, let's keep it simple.
O zaman basit bir şey.
You want to know why nobody can ever have a conversation with you? It's very simple. You cannot keep the issues straight.
Seninle konuşmak mümkün değil çünkü konuları doğru anlayamıyorsun.
Let's keep it clean and simple.
Açık ve anlaşılır olalım.
It's very simple. I intend to keep her here.
Ekselans, hiç anlamıyorum.
It was so hard to keep things simple.
Her şeyi basite indirgemek çok zordu.
It's a simple job. Just keep them happy and away from me.
Görevin çok basit, benden uzak ve mutlu olsunlar.
Let's keep it very simple, okay?
Çok basit olsun, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]