Killer traduction Turc
28,239 traduction parallèle
What I don't get is how the killer even knew about the recording in the first place.
Katilin kaydettiğimi nereden bildiğini anlayamıyorum.
The killer put it there.
Katil oraya koymuştu.
It had to be the killer.
Katil yapmış olmalı.
Hayley, do you realize you might be protecting a killer right now?
Haley, şu an katili koruyor olabileceğinin farkında mısın?
- Okay, then it was probably the killer.
- Tamam, o hâlde katil yapmıştır.
The killer just called me.
- Katil az önce aradı.
- Did the killer just do this because...
- Biliyorum. - Katil bunu neden...
And the killer knows that.
Katil de bunu biliyor.
The killer wanted us to find Piper's body together... because we both killed Piper.
Katil Piper'ın cesedini beraber bulmamızı istedi. Çünkü onu beraber öldürdük.
And I think that friend is the killer.
Ve sanırım o arkadaşı katil.
What I don't get is how the killer even knew about the recording in the first place.
Katilin kayıt ettiğimi nereden bildiğini anlamıyorum.
The killer wanted us to find Piper's body together because we both killed Piper, and now, he wants revenge on both of us.
Katil, Piper'ın cesedini birlikte bulmamazı istiyordu çünkü Piper'ı beraber öldürdük. Şimdi ikimizden intikam istiyor.
And last year, when... I started to think that the killer was probably my half-sibling... why didn't you say anything?
Geçen sene, üvey kardeşimin katil olabileceğini düşündüğüm zaman neden bir şey söylemedin?
I never, in a million years, thought she could be the killer.
Onun katil olabileceğini hiç düşünmedim.
If she didn't kill Rachel, how could she be the killer?
Rachel'i o öldürmediyse, nasıl katil olabilir?
Unless I'm talking to the killer.
Katille konuşmuyorsam tabii.
They made a big point of telling us they were poisonous to the horses. No, I remember that, but how would the killer know that?
Bize anlattıkları en önemli şey atlar için zehirli olduklarıydı.
How does the killer know about our childhood?
Katil çocukluğumuzu nereden biliyor?
The killer is after me and Audrey.
Katil Audrey ve benim peşimde.
I will roll the cheque into a dagger, and stab it in the chest of my son's killer.
Çeki rulo yapacağım ve hançer gibi, oğlumu öldürenin göğsüne saplayacağım.
He was Escobar's most prolific killer and the guy credited for putting the Avianca bomber on the plane.
Escobar'ın en üretken katiliydi. Avianca bombacısını uçağa koymak da onun fikriydi.
So now you're a killer?
Şimdi de katil mi oldun?
Finally, it was the turn of the psycho killer.
Sonunda sıra psikopat katildeydi.
And you might want to adjust yours, too, because it's turning out to be a killer of a day.
Sen de planını gözden geçirsen iyi olur çünkü olay birazdan katliama dönüşecek.
That helps, and he's kind, and he's so hot, and he has a killer body, and he's so freaking hot.
Bu yardımcı olur, Ve o nazik ve çok ateşli, Ve katil bir ceset var,
Called him the "Nightingale Killer".
Ona "Nightingale Katili" diyorlardı.
Unofficially, sources in the NYPD are telling me that all signs point to the Nightingale Killer, though no final determination has been made.
NYPD'deki resmi olmayan kaynaklar bütün işaretlerin Nightingale katilini göstermesine rağmen son kararın henüz verilmediğini söyledi.
Darling, I'm sorry to be the one to tell you this, but your beloved son is a contract killer.
Canım, bunu sana söyleyen biri olduğum için üzgünüm fakat senin aziz oğlun bir kiralık katil.
You were a killer at 16, and you're a killer now.
16 yaşında bir katildin, ve şuanda da bir katilsin.
You believed him when he said you were a killer when you were 16.
Ben 16 yaşındayken, bir katil olduğumu söylediğinde ona inandım.
Great. Your beloved son is a contract killer.
Senin aziz oğlun bir kiralık katil.
You were a killer at 16, and you're a killer now.
16 yaşındayken bir katildin, şimdi de bir katilsin.
Some kind of... - killer angel.
Bir çeşit ölüm meleği.
Wait, Todd, what if there's another killer machine?
- Bekle Todd. Ya başka bir katil makine varsa?
Turn the neighborhood inside out and bring me the name of my brother's killer, go!
Etrafın altını üstüne getirin, kardeşimi öldürenin kim olduğunu bulun.
You realize that if Eli had these letters... then he's the killer.
Bu mektuplar Eli'da olduğuna göre onun katil olduğu kesin. Şüphesiz.
Wait, the... the killer must've taken this out of my room last night, and then brought it here.
Dur biraz, katil dün gece bunu odamdan almış olmalı sonra buraya getirmiş.
The killer was in the barn!
Katil ahırdaydı!
You realize that if Eli had these letters...... then he's the killer.
- Bu mektuplar Eli'ın elindeyse... - O zaman katil odur.
As good as can be expected, given the whole "killer on the loose" of it all.
- Evet. Kaçak katil olayı yüzünden ne kadar iyi olabiliyorsak işte.
All of us holed up together in one room... trying to trap the killer... I mean...
Hepimiz bir odaya doluşmuş katili tuzağa düşürmeye çalışıyoruz.
Of course, that's what the killer would say.
Tabii, bu tam da katilin söyleyeceği şey olurdu.
We're trying to lure the killer and you show up.
Katili çekmeye çalışıyoruz. Ve ortaya çıkıveriyorsun.
He's the killer!
- Katil o!
- The killer.
- Katil.
The killer said,
Katil dedi ki...
You're a killer.
Sen bir katilsin.
But none of us saw this killer coming, and believe me, it cuts deep.
Ama hiçbirimiz bu katilin geldiğini göremedik. Ve inanın bana, derin bir yara bıraktı.
Look, Killer.
Bak burada, Killer.
Every serial killer thinks that.
Tüm seri katiller böyle düşünür.
You're a killer.
Bir katilsin.