Life goes on traduction Turc
496 traduction parallèle
Life goes on in those ruins, though.
Bu harabelerin içinde, yaşam yine de sürüyor işte.
Life goes on and...
Hayat devam ediyor.
Life goes on.
Hayat devam ediyor.
Life goes on this island in space, and first people are flying to the Moon.
Uzaydaki bu adaya hayat gidecek ve ilk insanlar Ay'a uçacak.
Life goes on again!
Hayat devam ediyor!
You get the i diotic notion That life goes on forever.
Hayatın sonsuza dek süreceğine dair şu aptalca fikre kapılmışsınız.
I'm going to bed. Life goes on, after all.
Peki, ben gidip yatacağım, çünkü hiçbir şey yapmadan durmak olmaz.
life goes on.
hayat devam ediyor.
Paulette, life goes on. You're young.
Paulette, hayat devam ediyor.
Life goes on, even for those who are divorced, broke, and sloppy.
Hayat devam ediyor, boşanmış, meteliksiz ve gamsızlar için bile.
Thing like that's not easy to forget, but life goes on.
Bunları unutmak zordur, ama hayat devam ediyor.
Life goes on as it has done for years.
Hayat, yıllardan beri olduğu gibi devam ediyordu.
Life goes on for you and me
Hayat herkes için devam ediyor.
Life goes on, Indy.
Hayat devam ediyor.
We always lose something, but life goes on.
Her zaman bir şeyler kaybediyoruz ama hayat devam ediyor.
Then life goes on.
Hayat devam ediyor.
You do forget. And life goes on.
Unutuyorsun ve hayat devam ediyor.
Have a drink anyway George, life goes on happening
Bir içki al George, herşey olacağına varır.
I mean life goes on.
Hayat devam ediyor demek istiyorum.
But life goes on.
Ama hayat devam ediyor.
Life goes on! Gaiety!
Hayat devam ediyor!
You may not die, all right but even if your life goes on, if you cannot do anything, it will indeed be hell for you.
Belki sen de ölmezsin. Eğer yaşarsan cehennemde hiçbir güç bir şey yapamaz!
A bad love affair ends in a bloody shoot-out, the hotel gets bought out, and life goes on, such as it is.
Kötü bir aşk ilişkisi, kanlı bir vuruşmayla sonuçlanır, otel satılır, ve hayat devam eder, her zaman devam ettiği gibi.
Life goes on.
- Hayat devam ediyor.
I think we should show him that life goes on, that he's not even worth avoiding.
Gidip umursamadığımızı göstermeliyiz.
It's never pleasant when something like this comes to an end... but life goes on.
Böyle bir kapanma olayı insanı üzüyor ama hayat da devam ediyor.
But you get through it and life goes on.
Ama atlatırsın ve hayat devam eder.
- So, I guess life goes on, right?
- Böylece, Sanırım hayat devam ediyor, değil mi?
But we all make mistakes. Life goes on.
Hepimiz hatalar yapabiliriz, ama hayat devam ediyor.
They're supposed to vote. They're supposed to play some role in the way economic and political and cultural life goes on.
Defalarca söyledim, bu gece de söyleyip durdum, milyon kere yazmışımdır.
And Life Goes On.
VE YAŞAM SÜRÜYOR
- Yes, life goes on
- Evet, yaşam devam ediyor.
Mrs. Krabappel, we're all upset by the untimely deaths of Stinky and Wrinkles but life goes on.
Bayan Krabappel, Stinky ve Wrinkles`in zamansız ölümü hepimizi derinden sarstı ama hayat devam ediyor.
" Life goes on without me'cause
" Hayat bensiz devam edecek çünkü
She may have gone but life goes on.
O gitmiş olabilir, ama hayat devam ediyor.
But life goes on...
Ama hayat devam ediyor...
Life goes on!
Hayat devam ediyor.
- Boy, life goes back on you.
- Oğlum, hayat senin bu işten caymanı sağladı.
My life that goes on, your death that goes on.
Sürüp giden hayatımı. Sürüp giden ölümünü.
And yet, she goes on as if nothing had happened, living her life the same as before.
Yine de hiçbir şey olmamış gibi... hayatını yaşamaya devam ediyor.
THE WORLD GOES ON FOR M ILLIONS OF YEARS, AND HOW LONG IS A MAN'S LIFE?
Dünya milyonlarca yıl boyunca dönüyor ama bir insanın hayatı ne kadar?
You think it's funny if your life depends on what goes through the Panama Canal?
Hayatının, Panama Kanalında olanlara bağlı olma ihtimali komik mi sence?
But life goes on, and so does the marathon!
Ama hayat devam ediyor, maratonumuz da öyle!
Well, life sure as hell goes on, doesn't it Marian.
- Hayat devam ediyor, değil mi Marian.
But out in the forest in isolated pockets still untouched by the ravages of the monster life and business goes on as usual.
Ama ormanda, dışarıyla bağlantısız kesimlerde henüz canavarın tahribatına uğramamış yerlerde hayat ve ticaret, her zamanki gibi devam ediyor.
This process of moving forward goes on throughout the animal's life.
Bu öne doğru kayma süreci hayvanın hayatı boyunca devam eder.
Life goes on. Life goes on. "
" Oynuyorlar işte görüyorsunuz.
He goes right to the cops, it's my life on the line, Curry!
Direk polislere giderse, hayatım tehlikede demektir, Curry!
Of all the low-down, low-life, rotten things you've done to me, and the list goes on this is by far the all-time worst!
Bana yaptığın onca aşağılık, çürümüş şey arasında, ki bu çok uzun bir liste, en kötüsü buydu!
That's life. This is life, too. That goes on, this goes on.
Kaderin cilvesi işte ve burada hayat hala devam ediyor.
There he goes again. On and on about his non-life.
İşte yine başladı, olmayan yaşamıyla ilgili konuşmaya.
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230