English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Lights out

Lights out traduction Turc

2,316 traduction parallèle
- Lights out, motherfucker.
- İşıkları kapatma zamanı lanet olası.
Now lights out.
Işıkları kapatıyorum.
Lights out, baby
- Elektriğini kestim güzelim.
I should punch your lights out!
Işığını söndürene kadar seni pataklayacağım!
"Lights out".
"Işıkları söndür".
- Lights out.
- Işıkları söndür.
Lights out!
Işıkları söndür!
Ladies and gentlemen, lights out.
Bayanlar ve baylar, ışıklar söndü.
Lights out.
Işıklar kapalı.
Ok, you two. Lights out.
Pekala, siz ikiniz, ışıklar kapanıyor.
And, with the lights out, of course, nobody can be sure of anything, leaving you, Inspector, with a far wider cast of suspects.
Tabii ışıklar da sönük olduğundan, kimse bir şeyden emin olamazdı. Bu da sizin zanlılarınızın sayısını artırıyordu, Müfettiş.
Lights out.
Nakavt.
Lights out.
Işıkları kapatın.
I mean, she taught us to pee with the lights out.
Bize işemeyi bile ışıkları kapatarak öğretti.
Lights out, please.
Işıkları kapatın lütfen.
I kill this, and it's lights out for Mom and Dad. You hurt my father.
Bunu söndürürsem, anne ve babanın da ışıkları söner.
Lights out, Donkey.
Işıklar kapansın, Eşek.
Lights out, Donkey!
Işıklar, Eşek!
Lights out at 8 : 15.
8 : 15'de sıvışma.
What do you wanna think tonight when you replay this in your head with the lights out, trying to sleep?
Bu gece yatağa girip, gözlerinizi kapattığınızda.. ... bu kafanızda dönüp durmaya başladığı an ne düşünmek istiyorsunuz?
What do you wanna think tonight when you replay this game inside your heads with the lights out and you're trying to sleep?
Bu gece yatağa girip, gözlerinizi kapattığınızda bu maç kafanızda dönüp durmaya başladığı an ne düşünmek istiyorsunuz?
And let it burn, and the lights out!
Bırakın yansın ve ışıklar sönsün!
Lights out.
Işıkları söndürün!
Lights out, Bobby. Shut'em down.
Söndürme vakti Bobby, hepsini kapat!
Lights out is 9 : 45.
Işıklar 9 : 45'te sönüyor.
They took me out of my room after lights out. I thought they was going to kill me.
Işıklar söndükten sonra beni odamdan aldılar.
And we have to make sure that you can breathe when you go lights out again.
Biz de sen kriz geçirirken nefes almanı sağlayacağız.
Lights out.
Yatma vakti. Işıkları da kapat.
All the curtains are drawn, all the lights are out.
Tüm perdeler ve ışıklar kapalıydı.
You'll be lucky if the lights go out inside three minutes.
Üç dakika içinde ölürseniz şanslısınızdır.
The lights are out.
Işıklar kapalı.
The lights went out, I can't see anything.
Elektrikler gitti, hiçbir şey göremiyorum.
What do you mean the lights went out?
Nasıl elektrikler gitti?
But the lights were out.
Ama ışıklar sönüktü.
The question is, the moment the lights went out at the house, how much time does a gentleman need?
- Soru şu. Evde ışıklar söndükten sonra bir adama ne kadar zaman gerek?
You think the lights were meant to go out.
- Yani ışıklar bilerek mi söndürüldü?
Come on, guys. Cut it out. We can't move the lights.
- Hadi çocuklar kesin 0da çok ufak.. başka bişey yapamayız
The lights just went out.
Birden ışıklar söndü.
Lights went out, a gun went off. Deputy's dead, and JD Dunn got the keys.
Işıklar gitti bir silah patladı Şerif yardımcısı öldü ve JD Dunn anahtarları aldı.
The lights go down now, ladies and gentlemen, and coming out is Prince Orsini.
Şimdi ışıklar kapanıyor, baylar bayanlar, ve Prens Orsini geliyor.
Hey, Peter, will you turn out the lights?
- Peter, ışıkları kapar mısın?
Come on... go out onto the balcony, I'll turn the lights on.
Hadi bakalım... Siz balkona gidin, ben ışıkları açacağım.
If you turn out the lights, I'm not gonna lie to you, they glow.
Eğer karanlıkta bakarsanız, size yalan söylemeyeceğim, parladıklarını görürsünüz.
All her lights have been out for four days.
Dört gündür tüm ışıkları kapalı.
We need driven people... or the lights go out and the ice cream melts.
Azimli insanlara ihtiyacımız var. Yoksa ışıklar söner, ve dondurma erir.
Busybody Mrs. Pilnick called the caretaker and said she saw the lights on and mom's car parked out front.
İşgüzar Bayan Pilnick bekçiyi aramış ve ışıkların açık olduğunu söylemiş ve annenin arabasının dışarıda olduğunu.
Lights out!
Işıklar sönsün!
I told that cop earlier- - the lights are always going out.
Eve gelen polislere de söylemiştim. Elektrikler sürekli kesilirdi.
Why not bang a few gongs before the lights go out?
Neden her şey bitmeden bir kaç serseri harcamıyoruz?
I came to your room last night, but all the lights were out.
Dün akşam odana geldim ama, - ışıkların sönmüştü.
Lights out.
Elektrikleri kestim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]