Makes me sick traduction Turc
728 traduction parallèle
It makes me sick.
Talaş beni hasta ediyor.
She makes me sick!
Beni hasta ediyor!
No, she makes me sick.
Hayır, ondan iğreniyorum.
Everything here makes me sick.
Buradaki herşeyden iğreniyorum.
He makes me sick!
Tiksiniyorum ondan!
- He makes me sick.
- Beni deli ediyor.
Stebbins makes me sick.
Stebbins beni hasta ediyor.
It makes me sick to think of all that money doing nobody any good.
O paranın kimsenin işine yaramadığını düşünmek beni hasta ediyor.
And the very sight of you makes me sick!
Sizi görmek bile beni hasta ediyor!
It isn't the sea that makes me sick, it's the loss of my typewriter.
Deniz tutmasından ziyade daktilomu kaybetmekten dolayı.
This place makes me sick.
Burası beni hasta ediyor.
Makes me sick all this talking and fussing about nonsense.
Bu manasız konuşmalar beni hasta ediyor.
Makes me sick.
Beni hasta ediyor.
Thinking about it makes me sick.
Düşününce midem bulanıyor.
Because staying at home makes me sick.
Evde oturmak sıkıyor ama.
- I know, makes me sick.
- Biliyorum, bu beni hasta ediyor.
Nothing makes me sick.
Hiçbir şey beni rahatsız etmez.
I'd better not talk about it. It makes me sick to my stomach.
Bu konuda konuşmamayı tercih ederim.
Inside it makes me sick, cheap.
Bu beni hastalıklı ve adi yapıyor.
Violence makes me sick.
Şiddet midemi bulandırıyor.
What makes me sick inside is that they were so close, so very close.
Beni rahatsız edense çok, ama çok yaklaşmış olmamız.
Makes me sick.
Midemi bulandırıyor.
This place makes me sick.
Bu mekan beni hasta ediyor.
He makes me sick.
Beni hasta ediyor.
And suddenly he gets very tender, and I scream at him that he's mad and that his hypocrisy makes me sick.
Ve aniden çok şefkatli olur, ve ona deli olduğunu... onun ikiyüzlülüğünün beni hasta ettiğini haykırırım.
It makes me sick to my stomach just to listen to you.
Sizi dinlemek midemi kaldırıyor.
Sticky rain always makes me sick.
Bu rutubetli hava beni hep hasta eder.
Makes me sick.
Beni hasta ediyorsun!
It makes me sick!
Beni hasta ediyorsun!
It makes me sick to think about it.
Bunu düşünmek beni hasta ediyor.
He makes me sick!
Midemi bulandırıyor!
I don't mean you... but at times, it all makes me sick.
Seni kastetmedim. Ama zaman zaman her şey beni hasta ediyor.
Yeah. Makes me sick we're going home next week.
Ya, haftaya eve gitme düşüncesi beni hasta ediyor.
- He makes me sick to my stomach.
- Midemi bulandırıyor.
It makes me sick to think of all the life I've sacrificed for my so-called art.
Sanatım diye adlandırdığım şey uğruna harcadığım yaşamları düşününce, boğuluyorum.
I'll tell you what makes me sick sick, you...
Beni neyin hasta ettiğini söyleyeyim ; beni sen hasta ediyorsun.
It makes me sick to breathe the same air.
Seninle aynı havayı solumak bile midemi bulandırıyor.
I don't want to be like that and it makes me sick.
Böyle kılıbık olmak istemem doğrusu. Yok böyle bir şey.
This display of flabby flesh makes me sick anyway.
Sarkık göğüslüler beni iğrendiriyor.
- It makes me sick.
- Midemi bulandırıyorlar.
It makes me sick to hear you talk about my son.
Bir daha gelmeyeceğine söz vermiştin! Gitsene!
Phony mourning makes me sick.
Numaradan yas tutman beni sinir ediyor.
Blood always makes me feel sick, even the mention of it.
Senin neyin var? Kan her zaman midemi bulandırır.
You know, it makes me real sick to look at a house like that.
Böyle bir eve bakmak beni hasta ediyor.
This love stuff makes me sick. Hmm?
Şu aşk hikayeleri hasta ediyor beni.
There's a peculiar stench of gardenias in here that makes me just a little sick.
Köpeğinizi vurmakla mı tehdit etti? Sanırım silahı var.
It makes me feel kinda sick talkin about it.
Şimdi anlatırken bile içim bir tuhaf oluyor.
Don Andrés, I'm sick, dying, and need makes one bold. Give me some money for medicine.
Andrés Bey, hastayım, ölüyorum ve ihtiyaç insanı cesaretlendiriyor.
It makes me sick.
Beni hasta ediyor.
And water makes me as sick as a baby.
Ve su da beni bir bebek gibi hasta ediyor.
- It makes me kind of sick.
- Kusabilirim.
sick 513
sicko 25
sickness 40
sickening 22
sick bay 18
sickbay 17
makes 54
makes sense to me 28
makes sense 494
makes perfect sense 29
sicko 25
sickness 40
sickening 22
sick bay 18
sickbay 17
makes 54
makes sense to me 28
makes sense 494
makes perfect sense 29