Martialled traduction Turc
66 traduction parallèle
Just one piece of evidence and I'll have him court martialled.
Tek bir kanıt olsun, onu askeri mahkemeye veririm.
Four hours ago you could have had him court-martialled and sent me to a labour camp, not now.
Dört saat önce onu askeri mahkemeye çıkarabilirdin beni de çalışma kampına yollayabilirdin, ama artık yapamazsın.
There's a rumour that he's to be court-martialled.
Harry Carstairs.
I'd hate to live through this, just to be court-martialled.
Bu işin sonunda Divan-ı Harbe çıkmak istemem.
Court-martialled.
Askeri mahkemelik.
I'm going to have you court-martialled. Kettering?
Seni savaş mahkemesine çıkartacağım.
I believe Stachel should be court-martialled for the good military reasons I set out.
Gösterdiğim askeri sebepler ile Stachel'in mahkemeye çıkarılması gerektiğine inanıyorum.
- l'll have you court-martialled!
- Askeri Mahkemeye çıkacaksınız!
By rights, you should all be court-martialled.
Sizin askeri mahkemeye çıkmanız gerek.
And I'll be court-martialled if I take any steps to interfere.
Ben de oraya adım atarsam askeri mahkemeye verileceğim.
The bastard tried to have me court-martialled once.
Bir keresinde beni askeri mahkemeye vermeye kalktı.
You're gonna be court-martialled and I can't help ya.
Sen askeri mahkemeye çıkacaksın ve ben sana yardım edemem.
He's gonna be court-martialled... and I'm gonna make sure he gets what's coming to him.
O, askeri mahkemeye çıkacak... ve ben de, O'nun, hak ettiği cezayı almasını sağlayacağım.
At war, you would be court-martialled.
Savaşta, idama mahkum edilirdin.
You'll be court-martialled for passing military secrets.
Askeri istihbaratı sızdırmaktan mahkemeye çıkacaksınız.
The man should be court-martialled.
Onu divanı harbe çıkarmalıyız.
- I hope I don't get court-martialled.
Umarım bu yüzden Divan-ı Harb'e verilmem Pratt.
Yes, we're going to be court-martialled.
Evet, askerî mahkemeye götürülüyoruz.
The first one who touches woman, hen or rooster... will be court-martialled.
Bir kadına, tavuğa veya horoza dokunan ilk kişi divan-ı harbe verilecektir.
I could have you court-martialled for making the suggestion.
Teklif için bile seni askeri mahkemeye gönderebilirim.
If we hadn't caught him, he'd probably have been court-martialled.
Eğer onu yakalamazsaydık, muhtemelen askeri mahkemede yargılanacaktı.
A general in the Greek army, until he was court-martialled.
Yunan ordudunda bir general, divani harbe verilip ordudan atilana kadar.
You should be court-martialled!
Seni mahkemeye vereceğim!
- You will be court-martialled.
- Sizi mahkemeye vereceğim!
No one has ever been court-martialled for following the captain's orders.
Kimse Kaptan'ın emirlerini dinlediği için askeri mahkemeye çıkmamıştır.
- The man should be court-martialled.
- Bu adam askeri mahkemeye çıkmalı.
- I should never have left him. I could be court-martialled!
- Divan-ı harbe verilebilirim.
You won't be court-martialled.
Savaş mahkemesinde olmayacaksın.
Normally, you'd be court-martialled.
Normalde, divan-ı harbe giderdin.
Should a single copy be made public, I will charge you with subversion of military procedure and have you court-martialled.
Tek bir kopyası bile açıklanırsa, sizi askeri işlemleri tahrip etmekle suçlar ve askeri mahkemeye çıkartırım.
We'd all be court martialled.
Hepimiz askeri mahkemeye çıkarız.
I can't be court martialled, Sir
Ben askeri mahkemeye çıkamam, efendim.
We'd be court - martialled the second we got back.
Geri döndüğümüz saniyede askeri mahkemeye çıkarız.
We would be court-martialled the second we got back.
Buraya döndüğümüz an askeri mahkemelik oluruz.
I'll have you court-martialled, sir.
Sizi askeri mahkemeye vereceğim.
But I do want you to know that I'm about to keep you from getting court-martialled.
Fakat şunu bilmeni istiyorum, bu yaptığım seni Askeri Mahkeme'den kurtaracak.
The old Charlotte would've had him court-martialled, but the new one...
Eski Charlotte onu savaş mahkemesine verirdi, ama yeni Charlotte...
Of course Kendall would have me court-martialled for this.
Tabi, Kendall bunu bilse beni askeri mahkemeye çıkartır.
- I can have you court-martialled.
- Seni askeri mahkemeye verebilirim.
They were always getting court-martialled, which in my version meant that they had to stand naked in front of the other dolls.
Sürekli askeri mahkemede yargılanırlardı. Benim versiyonumda diğer oyuncakların önünde çıplak dikilmeleri gerekiyordu.
If anyone sees me here, I'd definitely be court martialled!
Beni burada gören olursa onu askeri mahkemeye vereceğim.
Major Raghavan Datta, ex-army, court-martialled... is doing nothing for the country.
Binbaşı Raghavan Datta daha önceleri ordudaydı. Ülkesi için hiçbir şey yapmaz, hiç.
He'll be court-martialled and executed.
Askeri mahkemede yargılanacak ve idam edilecek.
You were court-martialled?
Askeri mahkemeye mi verildin?
- I could have you court-martiaLLed!
- Seni askeri mahkemeye çıkarabilirdim!
I'd rather be replaced than court-martialled.
Askeri mahkemeye çıkmaktansa yerime başkasının bulunmasını tercih ederdim.
- You could be court-martialled.
- Askeri mahkemeye çıkartılabilirsiniz.
Jango the Soap, to be court-martialled, you animal!
Askeri mahkemede yargılanmalıydın.
Therefore anyone who voluntarily puts down their weapon will not be court-martialled.
Bu nedenle, gönüllü olarak silah bırakanlar askeri mahkemede yargılanmayacaktır.
I think you gonna get court martialled for that muslim loving shit you've been spotting.
Sanırım seni askeri mahkemeye çıkartıp, müslüman sempatizanı diye fişleyecekler.
I'll be court-martialled...
Lütfen dokunma bana.