English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Maybe it is

Maybe it is traduction Turc

3,199 traduction parallèle
Maybe it is my fault.
Belki de benim hatam. Ben...
Maybe it is.
sanırım haklısın.
- Maybe it is.
- Belki de öyledir.
Well, maybe it is! Well, then maybe we have nothing left to talk about.
- O zaman belki de konuşacak bir şeyimiz kalmamıştır.
- Yeah, maybe it is aliens.
Evet, belki de uzaylılar yapmıştır.
Jane, all I'm saying is, maybe it isn't the best idea to tell our landlord... your boss... that you're hammering down walls without his permission.
Jane, demek istediğim belki de ev sahibimizin, patronunun izni olmadan duvarları yıkmak... -... çok iyi bir fikir değildir.
maybe it is.
Herhalde.
Maybe there is a bad skeleton here, and maybe it is trying to hurt us.
Belki de kötü iskelet gerçekti. Ve belki bizi incitmek istiyordu.
Maybe it is Wayne Rooney.
Belki gerçekten Wayne Rooney'dir.
Who was it? Shelburne is the real reason my father was murdered and maybe even my mother.
Babamın öldürülmesinin asıl nedeni Shelburne.
Maybe this is it, what every homicide cop fears.
Belki de budur bütün cinayet polislerinin korktuğu.
Maybe it really is a new Division.
Belki Bölüm gerçekten değişiyordur.
Okay, okay, maybe it's not you, but this type of offender is exactly the kind of person that you represent in court.
Tamam, tamam, belki siz değilsiniz, ama bu tür bir suçlu sizin mahkemede temsil ettiğiniz türden.
Is it possibly something from the past that was maybe discontinued?
indirimden alınmış olabilecek kadar eski üretim olabilir mi?
Now, maybe this is all'cause he's a, um... what did you call it?
Belki de nedeni şey olmasıdır... - Ne demiştin?
What is it? Uh, maybe we're no good at this?
Belki bu işte iyi değilizdir?
Well, whatever this fail-safe is, maybe we have to use it within the next 23 hours.
Bu yedekleme sistemi her neyse belki de onu 23 saat içinde kullanmalıyız.
Listen, I-I know how much of a risk this is for you, okay, so maybe I can make it worth your while.
Dinle, bunun senin için ne kadar riskli olduğunu biliyorum. Tamam, en azından bunu yapmana değecek bir karşılığı olsun.
I'm starting to think maybe there's a different plan for me, which is confusing and it doesn't help matters... you look really, really beautiful right now.
Bende düşünmeye başladım belki benim için başka bir kader var. Ve düşünmek de pek yardımcı olmuyor. Şu anda çok güzel görünüyorsun.
maybe this is some kind of trap for killing anyone who falls into it.
! Ya burası düşen herkesi öldürmek için yapıldıysa?
Okay, maybe it wasn't bad in amateur terms, but Heather is moving to California to be a professional dancer. So that should just make us all feel pretty sad and weird.
Amatör bir dans için kötü sayılmaz belki ama Heather profesyonel dansçı olmak için California'ya taşınıyor bu yüzden hepimiz garip ve üzgün hissetmeliyiz.
In retrospect, I mean, hindsight is 20 / 20, and so had I known what I know now, you know, maybe I should have talked to you about it.
Geriye dönüp bakıldığında önemini sonradan anlama ihtimali 20'de 20. ve bu yüzden, şimdi bildiklerimi bilseydim bilirsin, beklide bunu seninle konuşmam gerekirdi.
Maybe this is another chance to do it right.
Belki de doğru yapmak için yeni bir şanstır bu.
He will talk about anything, and he is not shocked by anything, but it's kind of amazing to think that oral sex was something that... maybe it was, I don't know... but it's amazing to think that... that that was something that was so
Her şey hakkında konuşur hiçbir şeye fazla şaşırmaz. Ama oral seksin onun için bu kadar belki de öyleydi bilmiyorum ama onun için bu kadar uzak bir şey olması çok şaşırtıcı.
I mean, if this is a ghost, maybe it's some sort of possession?
- Eğer hayaletse bir ele geçirme olayıdır. - Sen neden bahsediyorsun?
Maybe it's someone's Trouble. But I am telling you it is not an engine problem!
Belki de birinin sorunu neden oluyordur ama sana motorda bir şey olmadığını söylüyorum!
Maybe this is a sign we need to hang it up.
Belki de bu bırakmamız için bir işarettir.
Maybe you're used to this, but this is not what I want for my daughter. Got it?
Sen alışkın olabilirsin ama kızım için istediğim bu değil, anladın mı?
Maybe the sound of the planet is influenced by the seven billion souls whirring around it, each producing their own music, adding their own harmony.
Belki de gezegenimizin sesi etrafında dönen 7 milyar ruhun yarattığı müziklerden ve açığa çıkardıkları harmoniden etkileniyordur.
You're really working at it, and I really admire that effort to do something that is not, maybe, the most natural to you.
Çok uğraşıyorsunuz, sizin için uygun olmayan bir şeyleri yapmak için ortaya efor koyuyorsunuz.
- Maybe we're over - analyzing this and the issue is just that I've got a boyfriend and you don't and it's as simple as that.
- Belki de bu sorunun üstüne gereğinden fazla düşünüyoruzdur çünkü benim sevgilim var, senin yok. Ve işte bu kadar.
If the cube is what opens the door, maybe it's powerful enough to destroy it.
Kapıyı açan şey o küpse onu yok edecek kadar güçlü de olabilir.
Maybe that's all this is ; it's jusa dream.
Belki de sadece oyleymis, sadece bir hayal.
So maybe the key is to feel your pain... And learn from it.
Belki de işin anahtarı acıyı hissetmek ve ondan bir şeyler öğrenmektir.
Look, if we cross-reference the truck route, maybe it'll lead us to an address where the suspect is.
Bak, eğer kamyon güzergâhını çapraz eşleme yaparsak bizi şüphelinin ğu yere götürebilir.
Or is it maybe that I have a date myself, Chris?
Ya da belki benim de bir randevum vardır Chris?
I was thinking maybe if I saw you at work, it might help me remember.
Seni iş yerinde görmem belki hatırlamama yardımcı olur diye düşündüm.
Tell me exactly what the evil is that will be released, and maybe I can stop it.
Bana serbest kalacak kötülüğün tam olarak ne olduğunu söyle ve belki onu durdurabilirim.
- If saving a kid's life is now a criminal offense, then maybe it's your damn protocol that's out of whack, and the wrong people are making the rules.
Eğer bir çocuğun hayatını kurtarmak suçlanmak demekse belki de sizin kurallarınız işe yaramıyordur veya kuralları yanlış insanlar koyuyor demektir.
and if it is an addiction, then maybe... Maybe you can get over it.
Bu bir bağımlılıksa, belki belki üstesinden gelebilirsin.
Or is it maybe all the yogurt-covered raisins?
Yoksa yoğurtlu üzüm gibi yalan mı?
And with everything that's happened and this lawsuit keeping it all alive, maybe she just... worried that the slightest little thing is gonna make you run off to that trailer and leave her alone in the house you gave her, not sleeping at night because whichever room she lays down in, she just can't get away from the fact that you're just not there.
Tüm bu olanlar yüzünden ve bu dava onları taze tuttuğu için belki de en ufak bir şey, onu geceleri hangi odada yatarsa yatsın orada olmadığın gerçeğinden kaçamadığı için uyuyamayacağı o evde bir başına bırakıp karavanına kaçmana neden olur diye korkuyordur.
Yeah... maybe it still is.
umarım olur.
The only difference is, if he knows for sure, maybe he could do something about it.
Hatta gerçeği öğrenirse belki bu konuda bir şeyler yapabilir.
Yes, we both have screwed up all of our relationships, which is why I'm telling you maybe you should do this one differently. Are you doing it differently?
Doğru, ikimiz de çuvalladık, o yüzden, bu kez farklı şeyler yapman gerektiğini söylüyorum.
Is it possible that maybe what you're seeing as a minor commitment, Daisy is seeing as...
Sen belki küçük bir bağımlılık olarak görüyorsun fakat Daisy...
Maybe you're afraid that this business dinner will be as productive as it was the last time?
Belki de bu iş yemeğinin en sonki gibi bereketli olmasından korkuyorsundur?
It's like maybe the real world is too much for them, and they just run and hide, you know?
Belki gerçek dünya onlar için çok fazlaydı ve kaçıp saklandılar.
I was thinking maybe if I saw you at work, it might help me remember you.
Seni iş yerinde görmem belki hatırlamama yardımcı olur diye düşündüm.
But if this is a more personal issue with Jane, maybe--maybe you're better suited to deal with it.
Ama eğer bu Jane'le ilgili kişisel bir sorunsa... -... bununla sizin ilgilenmeniz daha iyi olabilir.
Or is it maybe the other way around?
Ya da belki tam tersidir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]