Maybe it will traduction Turc

And maybe it will come back to me by the time we get there.

Belki oraya gittiğimizde aklıma gelir.

Maybe it will work again.

Belki bozulmamıştır.

Maybe it will.

Belki eder.

Maybe it will prevent Pedrito from chafing and from getting saddle blisters.

Belki de küçük Pedrito böylece rahatlar ve annesinin öldüğünü unutur.

Maybe it will be a film. A film about the hell that is Earth?

Aslında iyi bir film konusu ; esas cehennemin, Dünya olduğu bir film.

Maybe it will learn them they ain't wanted here.

Belki burada istenilmediklerini anlarlar.

Maybe it will be good for me to be alone, isolated.

Belki de yalnız başıma kalmak, tecrit edilmek bana iyi gelecektir.

Maybe it will go down easy.

Belki o zaman rahat olur.

Maybe it will be $ 200 even, or $ 300.

Balki 200, belki de hatta 300 dolar.

Maybe it will work. I beg you!

Belki işe yarar. Yalvarıyorum!

Maybe it will open with the sun.

Belki güneş açıncaya kadar düzelirsin.

Maybe it will help.

Belki yardımı olur.

Maybe it will be over within one month!

Belki de bir ay sonra bitecek ilişkin!

I forgot what I wanted to ask you. Maybe it will come back to you.

Ne soracağımı da unuttum.

Maybe the American consul will make it his business.

Belki Amerikan konsolosluğu meseleyi ele almak ister.

Maybe his next of kin will have something to say about it.

Belki akrabaları itiraz eder.

But when the stench is strong enough, maybe something will be done about it.

Ama o pis koku dayanılmaz hale geldiğinde, belki bir şeyler yapılır.

- Maybe not but it'll get into a lot better homes than we ever will.

- Belki değil ama bizim göreceğimizden çok daha iyi evlere gidecekler.

Maybe nobody will even see it.

Kimse farkına bile varmayacak.

We will play now. Maybe I win it back.

Şimdi oynarız, belki geri kazanırım.

Maybe tonight will be it.

Belki bu gece o gecedir.

Maybe if we go inside, it will go away.

Eminim içeri girersek ondan kurtuluruz.

I don't know. Maybe I will say it.

Belki de söylerim.

Then maybe God will forgive us and maybe it'll help square us.

Belki Tanrı bizi affeder belki ödeşmemize yardım eder.

Maybe Professor Warren will know about it.

Belki Profesör Warren biliyordur.

Maybe it is God's will.

Belki Tanrı'nın istediği budur.

Maybe Mr Danning will do it.

Belki Bay Danning yapar,... çevreyi kirletmeye meraklıdır.

Maybe Martin will come back for it, then we can ask him.

Geri dönerse ne olduğunu sorabiliriz.

Uh... how long will it take if we send them through the third Two weeks, maybe.

Üçüncü sınıfla gönderirsek, ulaşmaları ne kadar zaman alır?

It ain't finished, but will you take a look at it? Maybe fix it up?

Henüz bitmedi, ama onu düzeltmek için bir göz atar mısın?

" " It ain't finished, but will you take a look at it? Maybe fix it up?

" Henüz bitmedi ama ona bir bakıp düzeltir misin?

If this keeps up, maybe Life will go for it or Look.

Belki Life ya da Look dergisine de çıkar.

Maybe Dr. Carrington will ask it to crawl into a boiler.

Belki Doktor Carrington onu kaynatıcının içine çekebilir.

Maybe this time, it will work out.

Belki bu sefer işler iyi gider.

At that rate it won't last long, 2 maybe 3 years and grass will be gone.

2 belki 3 yıl ve çim yok olacak.

Well... maybe when they move me one of them will see it.

Şey belki beni götürürlerken biri görür.

Maybe time will take care of it.

Belki zamanla geçer.

Maybe lke will see how hopeless it all is.

Belki de lke hiç sanslari kalmadigini anlar.

Maybe everything will go just fine but differently from what you have in mind, anyway, the main thing is the result, isn't it?

Belki her şey iyiye gidecek ama hissettiklerinden farklı olarak... Her neyse, önemli olan sonuç, değil mi?

Maybe your children will discover it.

Belki çocukların keşfeder.

If I don't do it now, maybe I never will.

Şimdi yapmazsam belki hiç yapamam.

Maybe if I can increase the tension a little more, it will hurt him, and he will jump.

İpin gerginliğini biraz daha artırırsam, belki onun canının yakar ve zıplar.

Leave it go, maybe the whole joint will burn.

Bırak kalsın, belki bütün bina yanar.

Maybe our little colored girl will be Miss America, is that it?

Belki küçük esmer kızımız Amerika Güzeli olur, öyle mi?

Maybe some day I will also have the chance to find out,... why you did it.

Belki bir gün neden yaptığınızı öğrenebilirim.

Ahem. Well, maybe this one will do it.

Belki bunu biri yapar.

Maybe a good belt of red-eye will make it all easier.

Al. Belki biraz içersen daha kolay olur.

Who knows? Maybe tonight it will be you.

Kim bilir, bu geceki de siz olursunuz?

Maybe this will give you an idea of what it will be like.

Belki de bu sana bir fikir verir.

- No one knows what will happen tomorrow. - Give it to me, you'll hurt yourself. Maybe the person you are going to is dead already?

- Kimse yarın bize ne olacağını bilmiyor,... ya da ne zarar göreceğini!

It will be doubled in the future, maybe even...

İleride ikiye katlanacak, hatta...