Me and my brother traduction Turc
1,160 traduction parallèle
This is where me and my brother moved... after father left.
Babam gittikten sonra kardeşim ve ben buraya taşındık.
It's all the unresolved business between me and my brother.
O, ben ve kardeşim arasındaki bütün çözümlenmemiş işlerden dolayıydı.
Me and my brother, Dozer, are 100 % pure, old-fashioned, homegrown human.
Ben ve kardeşim Dozer, % 100 eski usul, ev yapımı ürünleriz.
And I haven't given you a chance to be a father to me and my brother.
Bize babalık yapabilmen için sana bir şans vermedim.
My husband leaves me and my brother wonders why I'm bothering him about it.
Kocam beni terk ediyor, kardeşimse kendisini neden rahatsız ettiğimi soruyor.
Promise you won't kidnap me and my brother... and plant stuff in our brains?
Bardağımı çalmayacağına ve oyuncağımla...
I knew that since the whole village also knew they were coming, they would all be at the station and my school friends would see me and my brother and sister, meeting our parents for the first time in five years.
Bütün köy de onların geleceğini bildiği için hepsinin istasyonda olacağını.. ... ve okul arkadaşlarımın beni, ağabeyimi ve ablamı beş yıldır ilk defa ailemle buluşurken göreceğini biliyordum.
My brother sent me money this year, so I thought I'd come over and surprise him.
Kardeşim bu yıl bana para gönderdi, ben de gelip ona sürpriz yapmak istedim.
The richest lady in the state calls me and wants my little brother to play with her niece.
Kahrolası tüm eyaletin en zengin kadını beni telefonla arıyor ve küçük kardeşimi yeğeniyle oynaması için evine çağırıyor.
So they took me to the barn, up into the loft, and there was my oldest brother Dan with Alice. Alice Jardine.
Beni alıp, ahırın çatısına çıkardılar ve en büyük kardeşim, Dan Alice Jardine ile oradaydı.
Me and my mom and my brother always used to say...
Ben, annem ve kardeşim, sürekli dedik ki...
You told me that my brother died a martyr... and to be proud of him.
Bana, abimin bir şehit olduğunu ve onunla gurur duymam gerektiğini, söylemiştiniz.
Let me introduce you ; my brother, and my best friend Suat.
Nusretabi ya, Bodrum'dan. Siz tanışmadınız. Nusret abi, abim Nuri.
- Okay, Dawson, guess it's just you and me because I do not intend to spend the entire evening dancing with my brother, so Jack, sweep your boss off her feet.
Peki, Dawson, sanırım sıra ikimize geldi ; çünkü bütün geceyi kardeşimle dans ederek geçirmeye hiç niyetim yok.
"How often shall my brother sin against me, and I forgive?"
"Kardeşim kaç kere bana karşı günah işlerse bağışlamalıyım?"
And my own brother, if you don't acknowledge me now.
Ve öz abime, eğer benim üstünlüğümü kabul etmezsen.
Or you let my brother Cyril out of the hole and you put him in Em City with me.
Kardeşimi delikten çıkartırsın ve Em City'de benimle beraber kalır.
Just me and my wife and my brother.
Sadece ben, karım ve erkek kardeşim.
When I was a boy, my father used to take my brother and me on camping trips.
Küçükken, babam beni ve kardeşimi Ural dağlarında kampa götürürdü.
When I was little my brother and me were playing ball on the beach.
Küçükken... erkek kardeşim ve ben kumsalda top oynuyorduk.
" I, Nikolai Alexeyich Onegin, born in the year 1768, being in healthy mind and stable memory, departing from this transitory world to face God, leave all the real estate and other property that belongs to me to... the only son of my younger brother,
Ben Nicholia Aleksi Onegin. 1768 yılında doğdum. Sağlıklı bir akıl ve kararlı bir hafıza ile...
Let Rape and Murder stay with me, or else I'll call my brother back again and cleave to no revenge but Lucius.
Tecavüzcü ve katil benimle kalsın. Yoksa kardeşim Marcus'a vazgeçtiğimi Lucius'a o haberi ulaştırmamasını söylerim.
Doesn't bother me any more. It's my dad and brother I worry about.
Ben artık umursamıyorum da babam ve kardeşim için endişeleniyorum.
Me and my little brother Jimmy here we got these tattoos one day.
Ben ve küçük kardeşim Jimmy, Bir gün dövme yaptırdık.
I spent the penny on a candle... and prayed to St. Francis for him to get me out of my little brother's class.
O peniyle Aziz Francis'e bir mum adadım ve beni küçük kardeşimin sınıfından kurtarması için dua ettim.
But you, you were only my friend after my brother Rob posed as a student and told you to like me.
Ama siz, kardeşim Rob yüzünden benimle arkadaş oldunuz. Öğrenci gibi davrandı ve beni sevmenizi söyledi.
In 1986 me, my little brother and my mom moved to Inglewood.
1986'da ben, küçük kardeşim ve annem lnglewood'a taşındık.
When my brother called me and said that my father had a heart attack... and that he locked himself in the bathroom, all the way going over there, I was thinking of... how I was gonna tell him what a bastard he was.
Kardeşim beni arayıp babamın kalp krizi geçirdiğini... ve kendini banyoya kilitlediğini söylediğinde Oraya giderken bütün yol boyunca Ona... Nasıl bir puşt olduğunu söyleyeceğimi düşünüyordum.
My little brother was born blind... so when I first got into computers... he'd come hang out with me and ask me questions about it.
Erkek kardeşim kör doğdu ve ben bilgisayarla uğraşmaya başladığımda gelip benle takılırdı ve bilgisayar hakkında sorular sorardı.
My brother and I said some... unforgivable things the last time we met, but, I'm tryin'to put that behind me.
Kardeşim ve ben son karşılaşmamızda affedilemeyecek şeyler söyledik ama bunu arkamda bırakmaya çalışıyorum.
Oh, Carla... my mother and brother are coming to stay with me.
Annem ve kardeşim bende kalmaya geliyor.
How can you be so cynical and accuse my brother and me?
Nasıl böylesine şüpheci olup beni ve kardeşimi suçlamaya kalkarsın?
My mom and brother depend on me.
Annemi ve kardeşimi ben geçindiriyorum.
Because she's always complaining about being disorganized... and my brother got one and said it completely changed his life... and that made me want one.
Çünkü ne kadar dağınık olduğundan hep şikayet ediyor ve ağabeyim bir tane aldı ve hayatının değiştiğini söyledi ve bu yüzden aldım.
We want to meet Wesley of Wesley and Leslie. And p.s., does he work for Nestle? My brother's very important to me.
Wesley ve Leslie çiftinin Wesley'siyle tanışmayı istiyoruz, bu arada Nestle için çalışmıyor, değil mi?
The reason there's no more magic water in the village well, is'cause me and my brother diverted the stream 40 years ago.
Virginia'nın yavuklusuyum. Nişanlısıyım. Nişanlı mı?
Snatched that bitch from under me and put my little brother in a box.
O orospuyu kaçırdı ve kardeşimi de tabuta soktu.
Would everyone stop playing with me... and tell me what my brother's up to?
Herkes benimle oynamayı bırakıp... kardeşimin neyin peşinde olduğunu bana söyler mi?
Yeah, you know I thought I'd try and show my face... let her brother have a crack at me
Düşündüm ki gidip kendimi bir göstereyim... ve abisinin bana vurmasına izin vereyim.
My brother gave me money and a note... to e-mail him some fucked-up James Bond shit and meet him here.
Kardeşim bana para ve bir not verdi ona James Bond tipi bir e-mail göndermem ve burada buluşmam için.
My brother paid for me to come here and study.
Kardeşim buraya gelip okumam için para ayarladı.
Two portions for my brother and one for me.
Ağabeyime iki ve bana da bir porsiyon.
And remember, for me, my brother always comes fiirst.
Ve hep hatırla. İlk önce her zaman kardeşim gelir.
That my big brother robbed me and lied to me.
Ağabeyimin beni soyduğunu ve bana yalan söylediğini mi?
My brother had guts and if there's one thing he taught me, it's not to keep on running, but keep on running faster.
Kardeşim cesur biriydi ve bana öğrettiği bir şey varsa, o da koşmaya devam etmek değil, daha hızlı koşmaya devam etmektir.
Sung-bin and me are - he and my brother are friends!
- Sung-bin ve ben, o ve abim arkadaşlar!
Ladies and gentlemen, raise your glasses with me in toasting my brother and the love of his life, for she is truly the woman of his dreams.
Lütfen benimle birlikte kadeh kaldırın. Kardeşimin ve hayatının aşkının şerefine içelim. Babam ve ben tercihinden dolayı onu kutluyoruz.
He was my younger brother, between me and your father in age.
Küçük kardeşimdi, yaş olarak babanla aramdaydı.
I do it just like my big brother before me, and my oldest brother before that.
Ben de bu işi aynen abim gibi ve ondan önceki büyük abim gibi yapıyorum.
The photonic who helped raise my brother and me.
Fotonikleri geliştirmede erkek kardeşime ve bana yardım eder.
Scary stories my older brother used to tell me when I was a kid... about a monster, head like a wasp... and a mouth full of stingers instead of teeth.
Çok saçma. Çocukken abim bana onula ilgili... korku hikayeleri anlatırdı. Ağzında diş yerine bir sürü... iğne bulunan bir canavar.