Millie traduction Turc

MILLIE, I'M JUST SAYING THAT...

Millie, sadece şunu söylüyorum...

We can't all be girl scouts, Millie.

Hepimiz izci kızlar gibi davranamayız, Millie.

It was so terrible, millie.

Çok kötüydü Millie.

Millie : I THINK HE HAD A CRUSH ON YOU.

Sanırım senden hoşlanmıştı.

Millie.

Millie.

Millie, would you mind sitting out tomorrow?

Millie, yarın kenarda otursan olur mu?

No, mr. Kowchevski, i-i don't think millie should -

Hayır bay Kowchevski...

This is completely unfair to you, millie.

Sana büyük bir haksızlık yapıldı, Millie.

Jeez, millie, don't you ever clean your room?

Tanrım Millie, odanı hiç temizlemez misin sen?

He didn't kick you off the team, millie.

O seni takımdan atmadı Millie.

Millie!

Millie!

Erin : HEY, MILLIE, NOW MAYBE KOWCHEVSKI Will kick her off the team,

Hey, Millie, belki bay Kowchevski onu takımdan atar ve eski yerini geri kazanırsın.

Millie : LINDSAY.

Lindsay.

Millie, i gotta go home.

Millie eve gitmeliyim.

Millie, we'll always be friends.

Millie, her zaman arkadaş olacağız.

I mean, yes, she's not like millie, but -

Millie gibi değil ama...

No, she's not like millie, all right.

- Kesinlikle Millie gibi değil.

Yeah, millie told me.

Evet. Millie söyledi.

Millie?

Millie?

Oh, hey, Aunt Millie.

Selam Millie teyze.

Hey, Millie, 14 needs menus.

Hey Millie, 14'e menü.

I got your name from Millie.

İsminizi Millie'den aldım.

"Millie Platt."

"Millie Platt."

Do I look like Millie Platt to you?

Sana Millie Platt gibi mi görünüyorum? Öyle mi görünüyorum?

They ain't that sharp.

Ama Millie, onları o kasap bıçaklarıyla dışarıda bırakamazsın.

Evening, Millie.

- İyi akşamlar Millie.

Call me if you need me, Millie.

Teşekkür ederim.

- Call me Millie. I'm a sculptress.

- Demir heykeller yaparım.

Herman Grimes, Millie Dupree, Eddie Weese.

Herman Grimes, Millie Dupree, Eddie Weese.

Millie Dupree, married 18 years to Hoppy Dupree... Hey, Hoppy. ... one of the city's more unprincipled real-estate agents.

Millie Dupree, 18 senedir Hoppy Dupree ile evli adam ahlaksız bir emlakçı.

And they're putting heat on the others. Eddie Weese and Millie Dupree.

Ayrıca Eddie Weese ve Millie Dupree'ye baskı yapıyorlar.

She's cut herself. Oh, not again.

- Millie bir yerlerini kesti!

( Ed ) Just popped up on a monitor a little bit ago.

Millie'yi kaçırmışlar. - O parayı kazanmam lâzım.

They also covered the mirrors in their suite.

- Aman Tanrım! Millie? Aman Tanrım!

Yeah, I know these guys.

- Millie'yle konuşmama izin ver.

Are you a doer in the home, Millie?

Ev işi yapar mısın, Millie?

- Millie.

- Millie.

- Millie, this just won't do.

- Millie, bu iş yürümeyecek.

- Oh, Millie!

- Millie.

- I'm Millie...

Ben Millie.

Can I call you Millie?

sana Millie diyebilir miyim?

- You don't bowl, do you, Millie?

- Bovling oynamazsın değil mi, Millie?

My gut says Millie may be our answer.

İçimden bir ses Millie'nin aradığımız kan olduğunu söylüyor.

Hi, Millie!

Selam, Millie!

But Millie, you can't leave them outside with those butcher knives.

Biraz huzura ihtiyacım var.

- Thank you.

- Üstündeki çok güzel bir elbise Millie.

Playing Millie?

Millie'yi.

You think?

- Millie?

Ed, what's going on?

Güvenliğin şüphelenmemesi için. - Millie nerede?

A little torture might help.

Üç saat içinde parayı bulamazsan, Millie ölür. İzleyemiyoruz.

No complaints.

- Millie ne olacak?