English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Millimeter

Millimeter traduction Turc

862 traduction parallèle
There is to be no retreat, not so much as one millimeter.
Bir milimetre bile geri çekilmek yok.
" There is to be no retreat, not so much as one millimeter.
Bir milimetre bile geri çekilmek yok.
What other man on Earth would have had the courage... to send that brief, simple, thrilling command : " Don't retreat so much as a millimeter.
Dünya üstündeki başka hangi adam... şu basit, şaşırtıcı, kesin ve aptalca emri verecek kadar cesaretli olabilir ki?
Don't give up a millimeter of ground.
Bir milimetre topraktan bile vazgeçmek yok.
- Hey, 9 millimeter German job.
- Hey, 9 millimetrelik Alman işi.
And in Paris, that authentic genius Georges Méliès... turned it into a movie, 35 millimeter... just as you're looking at it now.
Ve Paris'te gerçek bir dahi olan Georges Méliès aynı şu anda izlediğiniz gibi 35 milimetre ile kitabın filmini çekmişti.
Suddenly a light hits us. 20-millimeter stuff started pouring in.
20 milimetrelikler üzerimize boşalmaya başladı.
I have a 16-millimeter print at home if you want to see it.
Görmek isterseniz evimde 16 milimetrelik bir kopyası var.
I count 600324 molecules per cubic millimeter.
Sayımıma göre, 1 milimetre küpte 600324 molekül var.
Four-and-a-half-inch reel 16 millimeter in an insulated aluminum capsule.
11 cm'lik makara 16 milimetrelik izole bir alüminyum kapsülün içinde.
This gun is an ordinary 76 millimeter... but we added a piece of pipe onto it and the Krauts think... maybe it's a 90 millimeter.
Bu silah sıradan bir 76 milimetrelik ama ona bir boru ekledik ve Almanlar onun 90 milimetrelik olabileceğini sanıyorlar.
Walther, 7.65 millimeter, model PPK.
Walther, 7.65 milimetrelik, PPK model.
If you retreat 1 millimeter, you may as well blow your brains.
Bir milimetre geri çekilmen, başını kaybetmene yol açabilir.
Six point five millimeter
6.5 kalibrelik.
Second projectile : nine-millimeter, copper jacket.
İkinci namlu : 9 milimetre bakır kovanlı.
Precision parts, to the hundredth of a millimeter.
Bir milimetrenin yüzde biri oranında hassas parçalar.
That was a French 75 millimeter.
O 75 mm. Fransız.
Which leads us to deduce it was fired from a 4.2 millimeter gun.
Bu da bize bunun 4.2 milimetrelik bir silahtan atıldığını açıklıyor.
Colthorpe, there's no such thing as a 4.2 millimeter gun.
Colthorpe, böyle 4.2 milimetrelik bir silah yok.
Nine millimeter.
9 milimetre.
- Nine millimeter.
- 9 milimetre.
I got a 7 millimeter Magnum, 4 - power scope, Mauser action.
- 7mm. Magnum.
Works to 1 / 100 of a millimeter.
Milimetrenin 1 / 100'ünde çalışıyor.
Nine-millimeter Oberndorfer.
Dokuz milimetre Oberndorfer.
Sector 3 needs more 9 millimeter
Üçüncü sektörde 9 milimetrelik mermiye ihtiyaç var.
We want to put this 40-millimeter anti-aircraft gun in your yard, sir.
Bu 40 milimetrelik uçaksavarı bahçenize koymak istiyoruz, efendim.
However, I can tell you this matériel is a 40-millimeter automatic gun, effective against low-flying aerial targets.
Yine de bu aletin, alçak uçuşlu hava hedeflerine çok etkili 40 milimetrelik otomatik bir silah olduğunu söyleyebilirim.
Now, Sarge, what is the loading and firing procedure for the 75-millimeter cannon?
Şimdi, Çavuş 75 milimetrelik bir topun yükleme ve ateşleme prosedürü nedir?
Nine-millimeter quad.
Dokuz milimetrelik dörtlü.
Nine-millimeter quad.
Dokuz milimetrelik quad.
I took that with a 200 millimeter.
Bunu bir 200 mm ile çekmiştim.
Two Sidewinder aims, two thirty-millimeter guns.
İki Sidewinder AIM, 2 otuz milimetre silahı vardır.
This one, Sister, is a nine millimeter submachine gun used for close-quarter combat fighting.
Rahibe, bu 9 milimetrelik yarı otomatik bir tüfek. Yakın muharebede kullanılır.
Shells. 57 millimeter.
Kovan. 57 mm'lik.
A quarter of a mile on her belly, with a nine-millimeter round in her head.
Kafasında dokuz milimlik mermi ile çeyrek mil yolu sürünerek katetmiş. - Katilini bulabilirsek boşuna sürünmüş olmayacak. Hem de boşu boşuna.
7.62 millimeter.
7.62 milimetre.
We have to go through this millimeter by millimeter.
Bunun üzerinden milim milim geçmeliyiz. Tamam.
Another millimeter.
Bir milimetre daha.
And it was a... It was a little reel of 16-millimeter film, you know, like you used to use.
Ve o bir... 16 milimetrelik küçük bir film makarasıydı, bilirsin.
into 35-millimeter, kind of like you use now.
35 milimetrelik yaptrdım, şimdi kullandığın türden.
And when I saw that there was a roll of 16-millimeter film hidden among some groceries...
Ve 16 mm.'lik bir film makarasının yiyecekler arasında gizlenmiş olduğunu görünce...
Nine millimeter.
Dokuz milimetre.
Even scratched to death, a simple 35-millimeter rectangle saves the honor of reality.
Ölümcül çizikler dahil 35 mmlik bir dikdörtgen bile gerçekliğin anlamını muhafaza edebilir.
It's a 9-millimeter.
9 milimetre.
Give me a 20-millimeter Dacron graft.
Bana 20 milimetrelik bir Dacron greft ver.
We were going to do it in 1 6 millimeter in Vietnam.
16 milimetre ile Vietnam'da çekecektik.
To me, the great hope is that now these little eight-millimeter video recorders and stuff are coming out, some people who normally wouldn't make movies are gonna be making them.
Bana göre güzel olan şu anda bu küçük 8 milimetrelik kameraların ve malzemelerin ortaya çıkıyor olmasıdır. Normalde film yapmaya imkanı olmayan insanlar kendi filmlerini yapabilecekler.
The gun was a nine-millimeter Weber, Kurt.
Silah 9 mm'lik bir Weber'di, Kurt.
The sheet of paper is a tenth of a millimeter thick.
Bir kağıdın kalınlığı milimetrenin onda biri kadardır.
He had a nine millimeter.
Onun 9 mm'lik silahı var.
400 millimeter lens.
400 milimetre objektifli, s.8 dereceye açılıp... 00 metrelik mumlar halinde..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]