English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nathanson

Nathanson traduction Turc

73 traduction parallèle
Dear Nathanson, general Conrad greets you.
Canım Nathanson, General Conrad sana selam söyledi.
colonel Nathanson.
Albay Nathanson.
Lieutenant colonel Nathanson...
Yarbay Nathanson...
Our dear Nathanson...
Sevgili Nathanson...
Sit down, please, colonel Nathanson.
Albay Nathanson, lütfen oturun.
This is Nathanson.
Ben, Nathanson.
Mr. Nathanson... what is your conclusion concerning the two documents?
Mr. Nathanson bu iki dokümanı karşılaştırdığınızda vardığınız sonuç nedir?
And what is your conclusion, Mr. Nathanson?
Vardığınız sonuç nedir, Mr. Nathanson?
Mr. Nathanson... when you say you did a photo study, you mean you did a photo study...
Mr. Nathanson fotoğraf üzerinde çalıştım derken, kastettiğiniz...
Mr. Nathanson, when analysing a Photostat... to authenticate a document... is it possible to consider the texture of the original document?
Mr. Nathanson, gerçekliğini anlamak için bir fotostadı incelerken orijinal belgenin dokusunu anlamak mümkün müdür?
So, Mr. Nathanson, your conclusions here today are not definitive, are they?
Yani, Mr. Nathanson, bugün burada, vardığınız sonuçlar kesin değil, öyle değil mi?
Mr. Nathanson, are you Jewish?
Mr. Nathanson, Yahudi misiniz?
What about with Nathanson?
Hiç mi? Nathanson'la ne oldu?
- Good morning, Dr. Nathanson.
- Günaydin Dr. Nathanson.
Inspector Nathanson.
Müfettiş Nathanson. Konuşmamız gerek.
Lou Nathanson just died.
Lou Nathanson az önce ölmüş.
- How is Miss Nathanson?
- Bayan Nathanson nasıl?
Thank God ol'Mr. Nathanson came in, and he took one look at me, said...
Neyse ki Bay Nathanson geldi,. Bana şöyle bir bakıp dedi ki : "Harry..."
I was approached six months ago by a man named James Nathanson.
Altı ay önce, James Nathanson isimli bir adamla başladım.
We're ready to call Nathanson.
Nathanson'ı arayabiliriz.
I don't want this weapon deployed on US soil any more than you do, but Nathanson cannot help you now and neither can I.
Bu gazın, Birleşik Devletler toprağında yayılmasını, ben de sizin kadar istemiyorum ama artık size ne Nathanson yardım edebilir, ne de ben.
Nathanson lied to us.
Nathanson bize yalan söyledi.
Nathanson will be eliminated.
Nathanson ortadan kaldırılacak.
- Where's Nathanson?
- Nathanson nerede?
- I took out Nathanson's man.
Nathanson'ın adamlarının işini bitirdim.
- But there is no sign of Nathanson.
Ama Nathanson'dan hiç iz yok. Bulun onu.
- It's Nathanson.
Ben Nathanson.
- Who is this? - My name is James Nathanson.
Adım James Nathanson.
I'm on the phone with a man who claims to be James Nathanson, Cummings'contact.
Telefonda, James Nathanson olduğunu iddia eden bir adamla konuşuyorum. Walt Cummings'in bağlantıda olduğu kişiymiş.
- A man claiming to be Nathanson called here.
James Nathanson olduğunu iddia eden biri, 20 dakika önce burayı aradı.
So Jack's meeting this man alone, without backup.
Yani Jack, Nathanson denen adamla destek kuvvet almadan tek başına buluşacak. Nerede?
He dropped me from the call.
Nathanson beni görüşmeden çıkardı.
Nathanson, stay down!
Nathanson, yere yat!
- He's dead, but there was someone else.
Nathanson öldü, ama biri daha vardı. - Kim?
Nathanson may have given him information that compromises us.
Nathanson ona bizi zor durumda bırakacak bilgiler vermiş olabilir.
- Nathanson's been killed.
Nathanson az önce öldürüldü, ama bana veri verdi.
- Jackjust sent me the data he got.
Jack az önce bana Nathanson'dan edindiği veriyi yolladı.
I don't know how Nathanson got a highly classified D-drive.
Nathanson'ın yüksek gizlilikteki bir hükümet T - Sürücüsüne nasıl ulaştığını bilmiyorum.
No, not Nathanson, Natelson.
Hayır, Nathonson değil, Natelson.
Hey, Nathanson!
Hey, Nathanson!
James Nathanson have all admitted to being part of this conspiracy!
James Nathanson, hepsi planın içinde olduklarını kabul etti!
- Bill Nathanson, nice to meet you.
- Bill Nathanson, tanıştığıma memnun oldum.
My guess is it was right in there.
Tahminimce tam buradaymış. Tamam, en azından General Nathanson'a ne göstermek istediğini biliyoruz. İskelet anahtarı ve neler yapabildiğini gösterecekti.
At least we know what he wanted to show General Nathanson- - the skeleton key and what it could do. Okay, so hold on- - if Roland can hack into the island infrastructure, any government network computer...
Tamam, bir saniye, eğer Roland adanın altyapısına herhangi bir hükümet ağ bilgisayarına girebiliyorsa...
Mrs. Nathanson.
Bayan. Nathanson.
Any thought to Amy Hampton, Gus Nathanson and Bruce Garvin?
Amy Hampton,... Gus Nathanson ve Bruce Garvin hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Rick Nathanson.
Rick Nathanson.
Inspector Nathanson.
Ben Müfettiş Nathanson.
Inspector Nathanson?
Müfettiş Nathanson?
- Don't put that on me.
- Suçu bana atma, Nathanson.
Nathanson!
Nathanson!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]