No harm done traduction Turc
453 traduction parallèle
Well, Mr Verloc, no harm done I hope.
Bay Verloc, umarım bir şeyleri bölmemişimdir.
No harm done.
Zarar yok.
- No harm done, buddy.
- Sorun değil ahbap.
We'll let you loose, and there's no harm done.
Seni serbest bırakacağız ve kimse zarar görmeyecek.
No harm done if he doesn't succeed.
Becermezse ne kaybederiz ki.
- Oh, no harm done, I assure you.
- Bir zarar yok, sizi temin ederim.
No harm done.
Bir şey olmadı.
Well, as far as I can see, there's been no harm done.
Gördüğüm kadarıyla oluşan bir zarar yok.
You chaIked up another boyfriend that's all, no harm done.
Yeni bir erkek arkadaş ekledin hepsi bu, zarar yok.
It was all over months ago and no harm done.
Bu aylar önceydi ve kimseye zararı olmadı.
There's no harm done.
Hiçbir şeyin mahvolduğu yok.
So there's no harm done.
- Zarar yok öyleyse.
No harm done.
Hasar yok.
No harm done, huh?
Zarar yok, değil mi?
No harm done then.
Kimsenin canı yanmadı o zaman.
No harm done, old man.
Hayır bunu yapma, büyük adam.
- No harm done.
- Zararı yok.
No harm done.
Bir zararı yok.
There can be no harm done by my seeing the man.
Adamı görmekten bir zarar gelmez.
No harm done.
Önemli değil.
That's all right, no harm done.
Sorun değil, ziyanı yok.
Well, no harm done.
Zararı yok.
No harm done.
Sıkıntı yok.
What do you mean "no harm done"?
Ne demek "sıkıntı yok"?
No harm done.
Zararı yok.
No harm done.
Zararım yok.
Well, now, there's no harm done.
Pekala, Tamam, Bir zararı yok.
No harm done.
Kötü bir şey olmadı ki.
- No harm done yet.
- Henüz zarar vermemiş.
No harm done after all.
Hiç yaralanmamış. İşte.
No harm done.
- Hayır zararı yok.
No harm done.
Sorun değil.
- No harm done.
- Önemli değil.
No harm done.
Birşey olmadı.
No, there ain't nothin'in it, so there's no harm done.
Bir şey yokmuş. Onun için mesele etme.
- No harm's been done.
- Kimseye bir zarar gelmedi.
I'd been behaving like an idiot, admittedly, but after all, no harm had been done.
Doğrusu, aptalca davranmıştım, yine de, kötü bir şey olmamıştı.
No harm done.
Gücenecek bir şey yok.
This time, fortunately, no great harm has been done.
Neyse ki bu sefer hiçbir zarar gelmedi.
A dark dream has crept over you for a little while, but its done no harm, and soon it will be gone and when it's gone no one will think of it.
Bir süredir karanlık bir rüya üzerine çökmüş, zarar vermemiş çok yakında geçip gidecek ve gittiğinde kimse bunu düşünmeyecek.
No real harm done.
Aslında canını yakmayacaklar.
I have done no harm.
Ben bir kötülük etmedim.
What kind of courage claims to face a lion and fears my wrestler? The man has done me no harm.
Nasıl bir cesarettir bu ki bir aslanla yüzleştiğini söylüyorsun da güreşçimden korkuyorsun?
It's certainly done me no harm.
Bana kesinlikle bir zararı olmadı.
They've done no harm.
Size zararları dokunmadı.
If I'm wrong, no harm has been done.
Yanılıyorsam, mesele yok.
I know this I should not have done, although it did not do no harm because...
Böyle bir şey yapmamalıydım, biliyorum, ama kimseye bir zararı olmadı.
After all, he's done us no harm.
Ne de olsa bize bir zararı dokunmadı.
If you've done no good, that's harm enough.
Hiç iyilik yapmadıysan, bu da yeterince büyük zarardır.
Never mind, no harm done.
Boşverin, kimse incinmedi.
- Now, no harm has been done, and Young Ben here is one of the nicest boys in the territory,
- Ben, bu topraklardaki en centilmen kişilerdendir. Ve kimseye...
no harm will come to you 18
no harm 152
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
no harm 152
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44