No more games traduction Turc
287 traduction parallèle
Fair enough. But no more games.
Olabilir ama artık bu oyunu bitirelim.
No more games. Let's talk business
Oyunu bırakıp biraz iş konuşalım.
No more games.
Başka oyun olmasın.
No more games.
Artık oyun olmasın.
No more games, please.
Artık oyun olmasın, lütfen.
- No more games.
- Daha fazla oyun yok.
No more games.
Artık oyun yok.
But no more games.
Ama bir daha oyun yok.
Quiet! No more games!
Artık oyun bitti!
Come on, Peter, no more games, huh?
Hadi ama, Peter, oyun yok artık.
Uh-uh. No more games.
Bu kadar oyun yeter.
OK, everybody, no more games.
Pekala millet. Artık oyun yok.
No more games.
Daha fazla oyun yok.
no. no more games.
Hayır, hayır başka oyun yok.
Right, MacGyver. No more games.
Haklıydın, MacGyver.
No more games, Dalton.
Oyun bitti Dalton.
No more games?
Oyun biti mi?
- No more games.
- Artık oyun yok.
- OK, no more games.
- Tamam, artık oyun yok.
No more games tonight.
Artık burada daha fazla kalamayız.
" No more games tonight.
"... artık burada daha fazla kalamayız.
No more games.
Artık oyun oynama.
No more games.
Başka oyun yok.
No more testing. No more games.
Artık başka testler, başka oyunlar yok.
No more games, okay?
Başka oyun yok, tamam mı?
No more games!
Oyun yok!
No more games!
Oyun yok artık.
And no more games in Washington Square.
Washington meydanında oyun yok artık.
But you gotta promise us, Uncle Joe, no more deception, no more games, no more lies.
Ama bize söz vermelisin Joe amca, artık sahtekarlık, oyun ve yalan yok.
I said to you, no more games.
- Sana artık oynama demiştim.
No more games.
- Bu kadar oyun yeter.
No more games.
Artık oyun yok!
No more games.
Oyun yok.
Look, no more tests, no more games.
Bak, daha fazla deneme daha fazla oyun yok.
- all right, no more games.
- Tamam, daha fazla oyun yok.
No more games!
Bu oyun burada biter!
So no more games, Rudy!
Yani artık oyun yok, Rudy.
No more games!
Oyun bitti!
No more fun and games?
Artık canınız oyun oynamak istemiyor mu?
No more games.
Artık oyun bitti.
I have no more time for games, Dr. Rosenberg.
Oynayacak daha fazla zamanım yok, Dr. Rosenberg.
- No more basketball games for a while.
- Daha fazla basketbol oyunu yok.
Listen, no more games, okay?
Artık oyunu kes!
No video games, no television and no more friends... -.. spending the night.
Video oyunu yok, televizyon izlemek yok, yatıya kalan başka arkadaş yok.
- No, I don't wanna play any more games.
- Hayır, daha fazla oyun istemiyorum.
And no more wild card games!
Artik öyle vahsi kart numaralari da yok!
No more computer games, Matt, it's time for school.
Bilgisayarla oynadığın yeter, Matt, okul vakti geldi.
- No! - More video games?
- Daha fazla video oyunu mu?
I'm warning you, no more of your games.
Seni uyarıyorum, oyunlarını sonlandır.
No more fun and games.
Bu kadar oyun yeter.
And I'll have no more of these filthy games, do you understand?
Artık bu iğrenç oyunları oynadığınızı görmek istemiyorum, anladınız mı?
no more bets 114
no more excuses 48
no more war 22
no more pain 25
no more talk 25
no more words 20
no more tears 17
no more 1238
no more lies 144
no more hiding 34
no more excuses 48
no more war 22
no more pain 25
no more talk 25
no more words 20
no more tears 17
no more 1238
no more lies 144
no more hiding 34