None at all traduction Turc
581 traduction parallèle
How much for none at all?
Hiç olmaması ne kadar?
None at all.
Hem de hiç.
None at all.
Tabii canım.
No, none at all.
Hayır, yok.
Emergency or no emergency, a half-baked officer is worse than none at all.
Acil durum olsa bile yarı eğitilmiş bir subay en kötüsüdür.
The horn wasn't hurt none at all.
Kornası da sağlam.
None at all.
Hiç birine.
- None at all.
- Hiç kullanmadık.
- None at all.
- Hem de hiç.
None at all.
Hiç düşmez.
- None at all.
- Hiç bir şey olmadı.
- None at all.
- Hiç yok.
But there is no more money. None at all.
daha fazla para yok. hepsi bu.
None at all, but I just got back from the county morgue.
Hayır, hiç şüphem yok ama şehir morgundan şimdi geldim.
None at all. I'm just concerned when I see you get so upset.
Bunlar beni ilgilendirmez ama seni endişeli görmek ilgilendirir.
Jo has none at all.
Jo'da hiç yok.
My uncle left no will, none at all.
Amcam vasiyet bırakmamış, hiçbir şey bırakmamış.
No, none at all.
Hayır, kesinlikle yok.
- None at all?
- Hiç mi?
None at all...
Tabii ki yok...
None at all.
Hiç bir yere.
Just none at all.
Hem de hiç.
- None at all, why?
- Evet hiçbirini, neden?
None at all.
Artık yok.
None at all.
Asla yok.
None at all.
Neredeyse hiç.
None at all?
Hiç yok mu?
That don't bother me none at all.
Bu beni hiç ilgilendirmez.
None at all.
Hayır, yok.
None at all.
Kesinlikle yok.
None at all.
- Önemli değil.
I'll have the Triple Crown or none at all!
Ya üç tacı alırım, ya da hiçbirini!
Then let it be none at all.
O zaman hiçbirini alamayacaksın.
None at all.
Evet, öyle...
None at all
Almayacak.
To prove to you that the state has no fears, none at all.
Size, devletin hiç bir korkusu olmadığını kanıtlamak için. Hem de hiç.
None at all.
Beş kuruş yok.
I noticed magnificent hydrangeas on the hills, where the air drainage was... perfect, and very poor specimens, or perhaps none at all, in the valleys.
Tepelerdeki muhteşem ortancaları farkettim, Hava akımı mükemmeldi, Ve sadece çok zayıf olanları vadide yer alıyordu, neredeyse hiç yoktu.
He's right. Half-rations are better than none at all.
Yarım tayın, hiç olmamasından iyidir.
None at all.
Hayır, hiç yok.
Then none at all.
Sonra bir anda kesildi.
None at all. The gentleman went away for long trip.
Beyefendi bununla uzun bir yolculuğa çıktı.
None at all!
Hiç şansı olmazdı!
None at all!
Hemde hiç!
None of these people know each other at all.
Bunların hiç biri diğerini tanımıyor ki?
None of us exist at all. We're nothing but characters in Mr Craig's dream.
Bay Craig'in rüyasındaki karakterlerden başka bir şey değiliz.
None at all.
Çok kolaydı.
None at all?
- Hiç mi?
None at all.
Hiç yok.
None of these 10 people have any record at all.
Aslında o 10 kişinin kaydı falan yok.
None at all.
Hiç olmadı.
at all 631
at all costs 35
at all times 43
all right 154529
alla 16
allo 105
allons 38
allah 58
allez 130
allen 543
at all costs 35
at all times 43
all right 154529
alla 16
allo 105
allons 38
allah 58
allez 130
allen 543
all you need is love 37
all the world's a stage 17
allahu akbar 114
allanon 32
all alone 307
all done 358
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all day 380
all the world's a stage 17
allahu akbar 114
allanon 32
all alone 307
all done 358
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all day 380