Now you know traduction Turc
23,360 traduction parallèle
What's important is now you know.
Önemli olan şu anda biliyor olman.
You know, if we do this now, you can make your Spring Formal.
Ameliyatı şimdi yaparsak bahar tatiline katılabilirsin.
I don't know you two are making faces right now.
Sizin neden bu kadar mutsuz olduğunuzu gerçekten anlamıyorum.
Okay, Ashley, I know that you are really hurting, and I can help that if you think that you can handle a lot of pain right now, all at once, okay?
Pekala Ashley, canının çok yandığını biliyorum ve sana yardım edeceğim. Acıyla başa çıkabileceğini düşünüyorsan şu anda hepsini halledebiliriz.
You know, you're the one who wanted this out in the open, and now that we've done that for, what, like five minutes, you can't handle it?
İlişkimizi açıklamak isteyen sendin. Ortaya çıkalı beş dakika bile olmadı ve başa çıkamayacağına mı karar verdin?
I know you feel responsible, but there's no place for that right now.
Sorumlu hissettiğini biliyorum ama şu anda bunun yeri ve zamanı değil.
I know that right now I'd like you to leave.
Artık gitmeni istiyorum.
You know... Say... Okay, when you see Sofia kick a ball across the room and you start to daydream about 20 years from now when Sofia scores the winning goal at the Women's World Cup Final and the whole stadium is chanting her name...
Şöyle diyebilirim Sofia'yı topa vururken gördüğünde ve 20 yıl sonrasıyla ilgili hayaller kurmaya başladığında Sofia Kadınlar Dünya Kupası finalinde maçı kazandıran golü attığı zaman bütün stadyum adını haykırırken..... " Torres!
Now you're married with a kid, and I'm just wondering, you know, why I wasn't that person.
Şimdi evlisin ve çocuğun var. Merak ettiğim şu, neden beni seçmedin?
- I just can't believe it's happening now, you know?
Şimdi de bunun olduğuna inanamıyorum.
I know now why you're not supposed to meet your heroes.
Şimdi anladım neden kahramanlarınla birlikte olmadığıını.
You just didn't know it until now.
Sadece bu zamana kadar farkında değildin.
You should know that by now.
Bunu bilmeniz gerekir.
You know what? I, um... I remember now.
Şimdi hatırladım.
It's only working to middle age right now, but you'll be dead before you know it.
Şu an orta yaşa kadar çalışıyor ama bunu görmeden ölmüş olursun.
And... we're still open to inviting the occasional fellow into our bed every now and then... you know, for a special occasion...
Ayrıca... Hala arada bir aramıza başka bir adam alabiliriz, özel günlerde falan diyorum.
What? I know you love God and God is mad at us right now...
Tanrıyı sevdiğini biliyorum, bize şu an çok kızgın.
Well, you know, I used to be a fan of her early portrait era, but now it's her post-bankruptcy era that absolutely has me mind-blown.
Eskiden onun ilk yaptığı resimleri severdim. Ama bu iflas sonrası dönemleri gerçekten aklımı uçurdu.
Now, tell me how dangerous it was for you to take him out in public,'cause I know that you knew.
Şimdi, Söyle bana onu dışarı halkın arasına çıkarmak hem o hem de senin için ne kadar tehlikeliydi? Çünkü bunu bildiğini biliyorum.
Now, I won't write you up in my report, but I need to know where that laptop is.
Şimdi, seni rapor etmeyeceğim ama o laptop nerede bilmeliyim.
But you know what he is doing right now?
Şimdi ne yapıyor biliyor musun?
And what is it you now know?
Şu an bildiğin ne ki?
You know, maybe we should just head on up to school now.
Belki de biz okula şimdi gitmeliyiz.
- Now, look, I don't know how you want to proceed here.
- Şimdi dinle... - Nasıl yapmak istersin bilmiyorum.
- Okay, you really don't know what you're talking about right now.
Pekâlâ. Şu an gerçekten neyden bahsettiğini bilmiyorsun.
It's just what people do now, especially when they meet somebody who's, you know...
Bu artık herkesin yaptığı bir şey. Bilirsin işte, yani biriyle tanıştıklarında.
You know how many balls I have to juggle now?
Oynamam gereken kaç tane top var biliyor musun?
I know you don't want to hear from me right now, but I would not be calling if this weren't a matter of life and death.
Şu anda benden bir şeyler duymak istemediğini biliyorum ama ölüm kalım meselesi olmasaydı aramazdım.
You know, you always used to make fun of me for carrying these around, but now who's an uptight nerd?
Eskiden bunları taşıyorum diye benimle dalga geçerdin, şimdi kim hırslı inekmiş?
You're here now, but I never know how long you'll stay.
Şimdi buradasın ama ne kadar kalacağını asla bilemem.
And by now, if you're not I don't know what's gonna change your mind.
Sen de şimdiye kadar emin olmadıysan, fikrini ne değiştirebilir bilmiyorum.
I, I know you've talked about it, but - do you really think now is the time?
Bu, bu konudan bahsetmiştin biliyorum ama sence bu gerçekten doğru zaman mı?
Hey, you're still in the air right now but I just wanted to let you know that when you get home, there's..
Hey, hala uçaktasın biliyorum.. .. ama kapıda bir polis olduğunu..
You know, we gambled with Cass, and now Amara has him.
Cass'i riske attık, şimdi de Amara'nın elinde.
Now, how do I know you even escaped Lucifer and he's not making you say all this?
Lucifer'den kaçtığını nereden bileceğim? Tüm bunları sana onun söyletmediğini?
Look, I know you must be feeling real special right about now.
Kendini şuanda çok özel hissettiğini biliyorum.
I mean, I know you're having a coffee right now.
Bir kahve içmek ister misin?
Robert, you know as much as I do now.
Robert, bildiklerimiz eşit.
Now, you set the code. I don't know the code.
Şifreyi kurman lazım.Ben şifreyi bilmiyorum.
Now, that, lady, I know you're not read into.
İşte şimdi yetkili olmadığınızı anladım.
Now, I don't know what Halima told you about the two of us, but I don't need your permission about who I sleep with.
Halima sana bizimle ilgili ne anlattı bilmiyorum ama kiminle yatacağım konusunda senden izin alacak değilim.
But what I do know is how brave you are to be back here now.
Tek bildiğim, şimdi buraya döndüğünüz için ne kadar cesur olduğunuz.
Now, I know you don't owe me anything, but I really need the help.
Bana hiçbir şey borçlu olmadığını biliyorum ama gerçekten yardıma ihtiyacım var.
DAMON : I know where you are right now. I've been there for three years.
Nasıl hissettiğini biliyorum çünkü ben de 3 yıldır aynıyım.
Bonnie, I know you don't have much time left, but I'm hoping you'll reconsider now that I have something in my possession you might be willing to fight for.
Bonnie, fazla zamanın kalmadığını biliyorum ama sanırım kararını tekrar gözden geçirmen için elimde bazı kozlarım var.
You know, Mr. Bennett, there's nothing much more you can do for him now.
Bay Bennett, şu an onun için başka bir şey yapamazsınız.
Now you'll know what it feels like.
Şimdi nasıl hissettiğini bileceksin.
I don't know what my wife told any of you, but let's put an end to this nonsense now.
Artık senden emir almıyorlar. Artık bana çalışıyorlar.
If somebody came along and broke the lock right now, you wouldn't know what the hell to do with yourself... wouldn't have a clue.
Biri gelip de tam şu anda kapınızın kilidini kırsa ne yapacağınızı bilemezdiniz hem de hiç.
I know you feel bad right now, but you don't have to do this. Okay?
Şu anda kendini kötü hissettiğini biliyorum ama bunu yapman gerekmiyor, tamam mı?
We didn't get a chance to resolve that, uh, but, uh, you know, thank God you're, you're here now.
Bu sorunu çözmek için zamanımız pek olmadı. Ama çok şükür ki artık buradasın.
now you know everything 22
now you know how it feels 26
now you see me 17
now you're talking 179
now you listen to me 140
now you've done it 48
now you see 59
now you understand 24
now you don't 28
now you 250
now you know how it feels 26
now you see me 17
now you're talking 179
now you listen to me 140
now you've done it 48
now you see 59
now you understand 24
now you don't 28
now you 250