Off course traduction Turc
1,120 traduction parallèle
200 miles off course?
322 km lik bir sapma var?
Just put your nose in that flight plan and make sure. We don't get a butterfly's balls off course :
Sadece uçuş planına odaklan ve ders dışında olduğumuzu unutma.
It landed off course.
Diyelim ki yere indi.
The storm could have blown him off course and headed for cover.
Hortum onları uçurmuş olabilir. Ve tabii ki üstlerini de örtmüştür.
Attack drone is off course.
Saldırı füzesinde sapma.
We have a malfunctioning drone off course from a test range.
Deneme bölgesinden çıkan bir füzemiz var.
Off course, Misko.
Tabi ki, Mişko.
Off course, brother.
Tamamdır, kardeş.
They could be miles off course.
Rotadan millerce sapmış olabilirler.
Ship 6 was slightly off course at Point A.
6 No'lu Gemi hafiften A noktasından saptı.
- Unless we're off course.
- Tabii rota dışına çıkmadıysak.
We're off course and computer-locked.
Rotadan saptık, bilgisayar devrede.
We've been thrown off course just a tad.
Rotadan bir tad oranında saptık.
They're off course and heading straight for the sun.
Rotadan çıktılar ve güneşe doğru yol alıyorlar.
Simon, we're way off course.
Simon, rotadan çok saptık.
We are off course.
Rota dışındayız.
1,000 miles off course.
1.500 kilometre dağlık yol.
We went 10 degrees west off course overnight.
Gece 10 derece batıya doğru rotadan sapmışız.
I would say they were way off course.
Bana kalırsa adresi şaşırmışlar.
Our fighter wing is being thrown completely off course.
Bir avcımız rotasından sapıyor.
there's something I have to do off course, go Thank you might one
- Teşekkürler kudretlim.
Well, you're off course, the rendezvous is Kantalia.
Randevunuz Kantalia'da.
That means they went down way off course, doesn't it?
Bu rotalarının çok dışına çıktılar demek. Değil mi?
The shifting winds must have put us off course.
Esen rüzgârlarla yönümüz değişmiş olmalı.
Oh, he's being blown off course.
Tabii ki nefes nefese kalmış.
Apparently, they strayed off course.
Belli ki rotadan sapmışlar.
Of course, it didn't do him any good. Soon after they shipped him off to Germany and he never came back.
Hemen sonra onu Almanya'ya gönderdiler... ve bir daha geri dönmedi.
Of course You cut off my father's head
Elbette babamın kafasını kesen sendin
Of course we'll have to level off those hills to make room for it.
Tabiiki bu tepelerin kotlarını tesise oda yapmak için düşürmek zorundayız.
Of course, we can rinse off their balls in the basin.
Tabi ki, onların taşaklarını leğende yıkarız.
Can you shoot when you jack off? Of course.
- Otuz bir çekerken nişan alabiliyor musun?
Of course, because every time she sets off she'll get money from our shop
Elbette, ne zaman alıp başını gitse Bizim şubelerimizden ikmal yapar!
Our course will eventually carry us to a far-off and exotic world. But from the depths of space, we cannot detect even the cluster of galaxies in which our Milky Way is embedded much less the sun or the Earth.
Rotamiz bizi bildigimiz günesimize, ve dünyamiza pek benzemeyen bölgelerden geçirecek, ve hatta Samanyolu'muzun da içinde bulundugu, uzayin derin bölgelerini de içine alacak.
Of course, that tar will take most of their hair off with it.
Elbette, katran birçoğunun saçlarını da beraberinde götürecek.
Unless, of course, someone else bumps her off.
- Ya başka biri onu öldürürse?
- Of course, this is strictly off the record, you understand.
Elbette, anladığınız üzere, - bunlar kesinlikle kayıtdışı.
Off course!
Elbette.
Of course, we were sent off first.
Elbette, önce biz gönderildik.
Of course they're hitting it off. Buzz is a terrific guy.
Buzz, harika bir çocuk.
Fellow runs off, and, of course, the woman tries to get rid of it.
Adam kaçıp gider ve tabii kadın da çocuktan kurtulmaya çalışır.
Of course she tried to put me off, but after a week or so she gave it to me and I sent it along to be insured and... She'd had the bloody thing copied... hadn't she?
Ama yaklaşık bir hafta sonra bana verdi ve ben de... sigorta ettirmeye gönderdim ve... lanet olası şeyi kopyalamış öyle değil mi?
Daddy, Zack's 2 / 10 of a second off the obstacle course record.
Baba, Zack engelli rekoruna saniyenin 2 / 10 mesafesinde yaklaştı.
Of course not "Off the record," as we say
Elbette değil. Biz buna "kayıt dışı" deriz.
Of course, there's nothing for it now but to finish him off.
Ama elbette onu bitirmekten başka yapacak bir şey yok.
They went off and killed him, of course!
Onlar da gidip, adamı öldürdüler tabii ki!
You can read the Bible of course or jack yourself off, right?
İncil okunabilir elbette ya da mastürbasyon yapılabilir.
They were one degree off the course when we entered the warp.
Sıçramaya girdiğimizde ki rotadan bir derece ötedeydiler.
Of course, she's in a coma, which really pisses me off.
Komada tabii ki, bu beni oldukça sinir ediyor.
Off camera, of course.
Bu kez kameralar da olmayacak.
Except, of course, the problems tend to take the edge off the pleasure.
İnsanın nefsiyle mücadelesinden doğan problemleri saymazsak tabii.
On the other hand, of course, I don't want my head cut off.
Diğer taraftan, elbette ki kafamın vurulmasını istemiyorum.