English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Order up

Order up traduction Turc

1,402 traduction parallèle
I'd fuck the order up.
Siparişi karıştırırım.
- Order up!
- Sipariş hazır!
Order up.
Sipariş tamamdır.
Looks like we may need to order up a wedding cake.
Düğün pastası ısmarlamamız gerekebilir.
I said, " order up some of that room service shrimp cocktail, honey.
Ben de, " oda servisinden biraz karides kokteyli iste, tatlım.
I'll order up the transcript.
- İletişimde olacağım.
The tumor didn't just walk itself into a bar and order up a double shot of ethanol.
Tümör tek başına bara gidip iki duble etanol çekmiş olamaz.
I'm picking up table decorations tomorrow. Do you need me to order a "Lord of the Rings" cake? - The cake is under control.
Masa süslerini yarın alacağım. "Yüzüklerin Efendisi" pastası sipariş etmemi ister misin?
And, now, in order to plumb into the deepest recesses of my spirit... and open myself up to Cynthia's psychic vibrations... I need to put myself in a trance.
Ve şimdi, ruhumun en derin, en alengirli yerlerine girmek ve kendimi Cynthia'nın psişik titreşimlerine açmak için transa geçmeliyim.
Now, in order to plumb the deepest recesses of my spirit... and open myself up to the psychic vibrations that surround us all... I need to put myself in a trance.
Şimdi, ruhumun en derin, en alengirli yerlerine inmek ve hepimizi çevreleyen psişik titreşimlere kendimi vermek için transa girmem gerek.
Given that Oregon pays those incarcerated only $ 10.80 a week for work, you could end up leaving prison in debt, and then be forced to commit a crime, you know, in order to make restitution which, of course, could lead you back to prison where you'd have to pay.
Oregon mahkûmlara çalışmaları karşılığında haftada 10.80 $ ödeme yapıyordu, hapiste borç içinde kalabilirdiniz, bu da sizi suç işlemeye itebilirdi, borcunuzu ödemeye çalışırken, ödemeye çalıştığınız hapishaneye geri girebilirdiniz.
JEAN, YOUR ORDER'S UP.
Jean, siparişlerin hazır.
UM... ORDER'S UP.
Siparişler hazır.
ORDER'S UP ON TABLE FOUR.
Masa 4'ün siparişleri.
HEY, DEB, YOUR ORDER'S UP.
Deb, siparişler hazır.
WELL, WE'LL WRITE UP THE ORDER
O zaman siparişinizi yazalım.
In order to help you, and - well, just to speed this thing up -
Yardım etmek gerekirse acele etmelisin.
Let's say that Clare decided to stay behind after Dylan left... in order to pick up some of the empties, clean up.
Diyelim ki, Clare, Dylan gittikten sonra boşları toplamak etrafı temizlemek için kalmaya karar verdi.
Suddenly, an image from our remote past comes vividly to light - the time when our distant ancestors, in order to keep up with the changing environment, had to wade and keep their heads above water in order to find food ;
Birden erken dönem geçmişimizden bir görüntü aydınlanıyor. Atalarımızın, değişen ortamda hayatta kalmak için suda yürümeleri ve yiyecek bulmak için başlarını su üstünde tutmaları gerekti.
Watched this design and you say to me qual'is the faster road in order to catch up the objective
Verdiğim ipuçlarını kullanın, sonuca en çabuk ulaşacağınız methodu bulun.
How about the order we signed up with the Bureau?
Büro'ya girme sıramıza ne dersiniz?
And I, one of law and order's little people, will burn the midnight oil, doing the task, making the match that will lock that fucker up.
Ben de gece yarısına kadar çalışıp testi yapayım ve o pisliğin kim olduğunu bulayım.
- Well, by "OK", I mean spilling a ton of beer and screwing up everyone's order.
İyi derken tonlarca bira döküp siparişleri karıştırdın demek istedim.
First order of business, put the other two brats up for adoption, separately, into the far corners of the earth.
Yapacağım ilk şey : Öteki iki veledi ayrı ayrı evlatlık vereceğim dünyanın iki ucuna.
In order to be truly redeemed, a man has to own up to his responsibilities.
İnsan bağışlanmak için tüm [br] sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Eleanor, your order's up.
Elanor siparişin hazır.
Order's up.
Siparişler hazır.
All right, in order to know you better, Please write down your name, age and what you want to do when you grow up.
Sizi daha iyi tanımam için bir kâğıda isminizi, yaşınızı ve büyüyünce ne olmak istediğinizi yazın.
In order to continue the process of the perestroika, in order to advance and speed up the reforms, in order to protect democracy, in order to efficiently promote...
Reform programına devam etmek için işlemleri ilerletmek ve hatta hızlandırmak için demokrasiyi korumak için, yükselebilmek için...
I know him, but I told you we're closing up by order of the government.
Onun kim olduğunu biliyorum. Sana söyledim. Hükümetin emriyle burayı kapatıyoruz.
Order ready for pick up
Sipariş hazır
We mixed up the order, so we have to reload again.
Düzeni bozduk, yeniden kurmalıyız.
The era of the dinosaur is over... and a new order of animals has risen up to fill the void :
Dinozor devri kapanmıştır... ve bu boşluk yeni bir hayvan türünün ortaya çıkışı ile dolar.
I think, first, a meeting is in order to come up with a strategy.
Şimdilik hep birlikte bir plan geliştirmeliyiz.
You don't need to make up these stories in order to hug me.
Bana sarılmak için bu hikayeyi uydurmana gerek yok.
Ghazali was able and willing to give something up in order to receive illumination.
Gazâlî aydınlanma pahasına bazı şeylerini feda edebilirdi.
Tell him to set up a combat patrol around the fleet... and order his other pilots to land immediately.
Ona filonun etrafında savaş konumu almasını ve pilotlarına hemen inişe geçmelerini söyle.
Would Lieutenant Morris be the first policeman to die in order to clean up one of their little magical messes?
Teğmen Morris ilk polis olur kendi küçük birini temizlemek için ölmek büyülü haberci?
The witches really screwed up the natural order.
Cadılar gerçekten doğal sipariş ettim.
You start screwing with that, you can mess up the entire cosmic order of things.
Bununla vidalama başlar, size şeylerin tüm kozmik düzeni altüst edebilir.
No particular order, don't get hung up on the alphabetical thing.
Kesin bir sıra yoktur. Sakın alfabetik sırayı takip etme.
Order up!
Siparişler!
- You're getting a mail-order divorce? These are the papers we had drawn up before.
Bunlar, daha önceden çıkarttığımız belgeler.
You go take a shower... and I will order some food, and I'll start to clean up...
Sen git duş al. Ben yemek sipariş edeyim ve ortalığı temizlemeye başlayayım.
- Just hurry up and order.
- Hemen sipariş ver.
These vegetables, did she come up with them or did you order them?
Şu şişe geçmiş sebzeler. Kendiliğinden sana göndermeye mi karar vermiş, yoksa onları sen mi ısmarladın?
I already wrote up a requisition order.
- Çoktan bir istek bildirimi yazdım bile.
If I screwed up a drink order, you'll have to take that up with "Big Mama."
Eğer içecek siparişlerini karıştırdıysam bunu Büyük Patron ile görüşmelisiniz.
I'd need ultraviolet light on the floor in order to pick up anything from here.
Aşağıya ültraviyole ışığa ihtiyacım var ki bir şeyler bulabileyim.
Nothing ; everything's in perfect working order, including this monitor, which recorded the victim's vitals up until the point of blastoff.
Hiçbir şey bulamadım kurbanın hayati göstergelerini kaydeden bu monitör de dahil olmak üzere, herşey olması gerektiği gibi çalışıyordu.
You get a court order to dig up PFC Dorn, and you have that body shipped back here to Ducky.
Er Dom'un cesedini çıkarmak için mahkeme izni alın ve o cesedi Ducky'ye gönderin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]