Out traduction Turc
1,056,382 traduction parallèle
I tell you, as long as I'm asking you out, the date's on me.
Seni dışarı çıkardığım sürece hesaplar benden.
I wish I did know, and, um... you know, he has not reached out to me since then.
Keşke bilsem ama o zamandan beri beni hiç aramadı.
You know, if James is making out with somebody in a Snapchat, things are gonna end up here.
James, Snapchat'te biriyle öpüşüyorsa sonunda kızı eve atmıştır.
[chuckles] There was no making out on video, but it was, like, close enough.
Videoda öpüşmüyorduk ama ramak kalmıştı.
[Rhine] We were technically- - We'd gone out on dates.
Aslında öyleydi. Birkaç kez buluştuk.
"Who's gonna be the next one in and out the door?"
"Gelip giden bir sonraki kız kim olacak?" şeklinde.
I figured that out.
Fark ettim.
She's gonna try to apologize, you know, and want to talk and work things out, and I just don't really have that in me.
Özür dilemeye, konuşup sorunu çözmeye çalışacak ve bu hiç içimden gelmiyor.
It's just a different world out there than when I grew up.
Benim büyüdüğümden farklı bir dünya.
But it's a jungle out there.
Kurtlar sofrası gibi.
Yeah, so these are the names of the girls that I've been with and obviously, we've run out of room and had to wrap around to the side.
Bunlar birlikte olduğum kızların isimleri ve yer kalmadığı için kenara taştılar.
We don't just talk things out and think things out.
Etraflıca konuşup düşünmüyoruz.
[Rhine] If I am really serious about making this part of my life better, maybe it's time to figure out what needs to change.
Hayatımın bu kısmını düzeltmekle ilgili ciddiysem belki de neyi değiştirmem gerektiğini çözmenin vakti gelmiştir.
Kick these guys out of line,'cause it is a boys club.
Erkekleri kenara itmelisin çünkü bu iş onların tekelinde.
I'm Suze Randall, and I'm an erotic photographer - who's been put out to pasture. - [chuckles]
Ben Suze Randall, emekliye ayrılmış bir erotik fotoğrafçıyım.
[Holly] People always ask me, "When did you find out what your parents did for a living?"
"Ailenin ne iş yaptığını ne zaman öğrendin?" diye soruyorlar.
I don't want to get women out of porn.
Kadınları pornodan uzaklaştırmak istemiyorum.
That really didn't work out for me, because when I have sex with someone, it's about both of us.
Bu bana göre değildi çünkü ben biriyle sevişirken ikimizin de arzuları önemlidir.
[in English] We came out with this phrase to say that we're partners in lust.
Birbirimiz için şehvet ortağı diye bir tabir geliştirdik.
This is the kind of content that is out there.
Yayımlanan içerik bu hâlde.
[chuckles] But then, suddenly, we received an e-mail from Monica, and it turns out she's a pianist.
Ama sonra birden Monica'dan bir e-posta aldık ve onun piyanist olduğunu öğrendik.
So here we have a situation with a quite big man... [chuckles] with a quite little space under the piano and we need to figure out how we can make this work so we can actually see something.
Şu anda elimizde oldukça iri bir adam, piyanonun altındaysa epey dar bir alan var. Bunu nasıl ayarlayıp da bir şeyler görebileceğimizi çözmeliyiz.
Don't be afraid to just cheese it up, like, overdo the fuck out of it.
- Ve abartabilirsin Jada, bokunu çıkar.
And just try to bang it out as fast as I can.
Elimden geldiğince acele ediyorum.
- You're at the breaking point. - She needs to get out.
Bu sektörden ayrılmalı.
And we have a lot of new movies coming out. Mm-hmm.
- Birçok yeni filmimiz de çıkacak.
Well, it's not even worked out.
İşe yaramıyor bile.
Hmm. I don't care if this thing's burning out my retinas ;
Bu şeyin retinalarımı yakması umrumda değil.
Well, I may be moving out soon.
Yakında taşınabilirim.
Okay, we're just gonna circle back to when he's moving out?
Sonra ne zaman taşınacağı konusuna döneceğiz.
Although, if anyone's gonna clean out your apartment and disappear, it'd be Penny.
Daireni temizleyip, ortadan kaybolacak tek kişi Penny'dir.
Turns out he's the other kind.
Anlaşılan o ki başka çeşit bir babaymış.
Raj is moving out.
Raj taşınıyor.
And now that I'm moving out, your old room is empty, so you can stay there whenever you want.
Artık ben taşındığıma göre eskin odan boşaldı demektir. Ne zaman istersen orada kalabilirsin.
Leonard pointed out to me that I'm not always a loving and supportive boyfriend, so here's some quality luggage.
Leonard, her zaman sevgi dolu ve destekleyici bir erkek arkadaş olmadığıma dikkatimi çekti. O yüzden buyur sana kaliteli bir bavul.
If you'd like, we can help you out.
- İstersen sana yardım edebiliriz.
I cannot believe Leonard mentioned the Toblerone but left that part out.
- Hayır. Leonard'a inanamıyorum. Toblerone'dan bahsetti ama bu kısmı atlamış.
We thought you meant not letting him run out into traffic.
Trafikte koşmasına izin vermemekten bahsediyorsun sanıyorduk.
Uh, well, she's single, so if somebody else asks her out and she says yes, then we know she's not into Sheldon.
Yani o bekar, birisi ona çıkma teklifi eder ve o da "evet" derse Sheldon'la ilgilenmediğini anlamış oluruz.
Excuse me. They took out my spleen and gallbladder, not my feelings.
Dalağımı ve safra kesemi aldılar duygularımı değil.
Although, Amy's already taken me out of my package and played with me.
Gerçi Amy beni paketimden çıkarıp benimle oynadı bile.
You are gonna lose that fella to a gal who knows how to tush push you right out of a two wall formation change.
İki duvar değişiminde seni dışarı atacak bir kıza, o adamı kaptıracaksın.
And her landlord wants everything out of the apartment.
Ve ev sahipleri dairesindeki her şeyin boşaltılmasını istiyor.
You don't want to find out what happens at three!
Üçüncüde ne olacağını bilmek istemezsin.
A mother is someone who sticks around, day in, day out, and pays the price, like I did with her.
Bir anne gece gündüz etrafta olur ve bedelini öder, benim ona yaptığım gibi.
Oh, Mommy, I knew you were looking out for me!
Anneciğim, beni düşündüğünü biliyordum!
Have we been cleaning out the wrong apartment?
Yanlış evi mi, temizliyormuşuz?
- You scan the obits, find out about an old lady that's dead, show up to her apartment claiming to be a relative.
- Ölüm ilanlarına bakıp bu yaşlı bir kadının öldüğünü anladın ve onun bir yakınıymış gibi dairesine geldin.
- No, I'm not coming out.
- Selam.
Maybe he wants things to work out. "
Belki arayı düzeltmek istiyordur " dedim.
I'm such a perfectionist, and I'm such a detail-oriented person, that if I'm watching something and a girl's, like, eyelash is coming off, or, like, her hair is out of place,
Mükemmeliyetçi ve ayrıntıya önem veren bir insanım.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299