Picture's up traduction Turc
317 traduction parallèle
Wake up and wash and then let's get to the picture shoot.
Uyan. Bugün çekimimiz var.
It's the aftermath. Hurry up and take the picture!
Hemen fotoğrafını çek!
Let's call ourselves the'Three Musketeers and put it up as our profile picture. So, that she can't try to butt in.
- Böylece araya girmez.
Hall's aim was to record these outcrops and so build up a picture of the rocks below the surface.
Hall'in hedefi, bu çıkıntıları kaydedip yüzeyin altındaki kayaların bir görüntüsünü oluşturmaktı.
MANNING : From the unique rocks at Barberton, Maarten has been able to build up an extraordinarily vivid picture of the young Earth.
Barberton'daki eşsiz kayalardan Maarten, genç Dünya'nın sıradışı biçimde canlı bir resmini çıkarmayı başardı.
Funny, isn't it... to meet your first picture director... on the day you're leaving Hollywood, all washed up... even a washed-up director.
Tuhaf. Hollywood'tan ayrıldığım gün... yıldızı sönmüş olsa da... ilk yönetmenimle tanışıyorum.
Her picture's up all over the subway.
Resmi metronun her yanında.
Her picture's up all over the subway...
Resmi bütün metroda...
The picture's wrapped up.
Film toparlanıyor.
And then when I joined up got my picture in the hometown paper, they crowded me off in a corner with a story about what a hero you were at the bombing of Cavite.
Sonra, ben askere yazılıp da resmim lokal gazeteye çıkacağı gün, senin Cavite bombardımanındaki kahramanlık hikayeni haber yapıp, beni bir köşeye sıkıştırdılar.
The picture's finished, Georgia. You're business, I'm company. Shut up!
- Film bitti, Georgia Sen işsen bende şirketim
And if that picture turns up once more, it's going right in the ashcan.
Ve o resim bir kez daha karşıma çıkarsa doğrudan çöpe gidecek.
It calls up a picture of the prosecution astride a white horse ablaze in the uniform of a military colonel, and with all the forces of right and righteousness marshalled behind him.
Hemen arkasında, seferber olmuş doğruluk ve haklılık güçlerinin takip ettiği, albay üniforması ve beyaz atıyla ışıldayan bir savcı görüntüsü çağrıştırıyor.
If the picture's any good, I'll wake up, don't you worry.
Film güzelse uyanırım, sen endişelenme.
You must excuse me, but... every time I see a face with good bone structure... immediately I picture that face up on the screen.
Beni bağışlayın ama ne zaman iyi bir kemik yapısına sahip bir yüz görsem hemen onu beyazperdeye taşırım.
We're gradually building up a picture of what that ice age man might have been able to think and do.
Adım adım bir resim oluşturarak buz devrindeki bir adamın neyi düşünüp yapabildiğini öğrenmeye çalışıyoruz.
Let's get this picture up.
Şu resimleri kaldıralım.
I can just picture what she's up to.
Neler yaptığını görebiliyorum.
Shut up, give me a break, I'm tryin'to watch the picture.
Kapa çeneni, beni rahat bırak. Filmi seyretmeye çalışıyorum.
A picture of a naked woman embracing an American, or an American tactfully knotting his tie while she did up her panties.
Bir Amerikan tarafından kucaklanmış çıplak bir kadın resmi vardı ya da Amerikan, kadın külotunu giyerken zarifçe kravatını bağlardı.
And Basil, please get that picture up, it's been there for a week.
Ve Basil, lütfen o resmi yerine as, bir haftadır orada duruyor.
'Abraham Lincoln's picture loosened him up.'
'Bu Abraham Lincoln'ün rahatlatan resmiyle alakalıydı.'
If a fence needs putting up, or a picture needs hanging, it's always the serfs.
Her işi yapmasını bir tek onlar biliyor. Bir çit onarılacaksa....., ya da bir tablo asılacaksa, hep onlar yapıyorlar.
And if it's hard on the kids, I'll ease up on my goddamn picture - taking and stay around the house, and believe me, they'll survive.
Çocuklar için zor oluyorsa da, "lanet resim merakımdan" biraz kısıp evle ilgilenirim.
She got to her room And tears splashed the picture Of the new Messiah She picked up a book Of her father's life
Odasında gözyaşları ıslatırken resmini yeni Mesih'in kaptığı gibi babasının eserini attı içine ateşin.
A picture in 3 steps and up the tower in seven steps
3 sıçrayışta bahçedeyim
The picture's small budget was used up... and shooting came to an end.
Bu filmi küçük bir bütçe ile tamamladık.
Well, it's only fitting that we have his picture up.
- Büyükbaba Neville.
It's just something I've knocked up myself - a pencil case with a picture of a jazz musician, uniting the twin disciplines of jazz and stationery management in a unique package.
Benim ürettiğim bir şey, üzerinde caz müzisyeninin resmi olan bir kalem kutusu. Cazın iki disipliniyle, kırtasiye düzenini ve benzersiz paketlemeyi bir araya getirdim
How do you picture a man who's killing little girls... and cutting them up with broken bottles?
Küçük kızları öldüren ve onları kırık şişelerle parçalayan birini nasıl tasvir edebilirsin ki?
My goddamn kid, he's got her picture tacked up on the wall!
Kahrolası kadın. Duvara fotoğrafını asmıştı.
There's a water buffalo jackknifed up there. It's not a very pretty picture.
Bir su buffalosu bankete düşmüş.
There's a picture of Uncle Walt up there.
Şurada Walt Amca'nın resmi var.
I can't get the picture of that poor man's body in the mini-mart out of my mind, and the woman next door won't shut up.
Marketteki o cesedin görüntüsü gözlerimin önünden gitmiyor. Ve yanda kalan kadın hiç susmuyor.
Even without closing my eyes, I can picture him big, friendly, shaggy, asleep at your feet keeping you company while you're trying to finish up those pesky little sketches.
Gözlerimi bile kapatmadan onu hayal edebiliyorum... iri, dost canlısı, tüylü, ayağınızın dibinde uyuyor... siz o sinir bozucu küçük çizimleri karalarken size arkadaşlık ediyor.
Chris usually likes to come up, and we discuss the big picture.
Chris genelde gelmeyi sever ve tüm durumu tartışırız.
And that picture is being transmitted up a great trunk cable of a million wires, through there to the back, and the picture of Sarah's face is now projected on the back of the brain, there.
Ve bu görüntü, milyonlarca kablodan oluşan bir hatla buradan geriye taşınıyor ve Sarah'nın yüz görüntüsü şimdi beynin arkasına yansıtılıyor.
If you look up "irresponsibility," there's a picture of your head lying next to it.
Eğer sözlükten "sorumsuzluk" kelimesini aratırsan, yanında kendi resmini görürsün.
Now, when people call up, do you merely talk them out of sex or do you send them a picture of yourself and scare the pants back on them?
Peki insanları seni arayıp sen sadece seks dışında mı konuşacaksın yoksa onlara bir resmini yollayıp pantolonlarını yukarı çekmelerini mi sağlayacaksın?
Murray's Geometry class is right by Elton's locker and taped up inside was the picture you took of Tai.
Murray, Elton'ın dolabını görmüş. İçine Tai'in senin çektiğin resmini yapıştırmış.
- What? Elton's got a picture of you hanging up in his locker.
Elton resmini dolabına koymuş.
It's also very pretty when it's all up with that curly tendrils like in that picture I took.
Bukleleri olduğu zaman da çok güzel, tıpkı çektiğim resimdeki gibi.
Okay, picture's up.
Tamamdır, başlıyoruz.
No. - Lock it up. Picture's up.
- Sabitleyin, çekim başlıyor.
And picture's up.
Çekim başlıyor.
Okay, picture's up.
Pekala, çekim başlıyor.
I'm sure her picture's up at the post office.
Eminim ki resmini postaneye asmışlardır.
- I'm putting everybody's picture up...
- Apartmanın koridoruna...
I... 15 years of fruitless hunting, and the only thing the guy comes up with is a blurry picture of the monster's tooth?
Onbeş yıllık kısır kovalamaca ve elimizdeki tek şey bir adamın getirdiği bulanık canavar dişi resmi mi?
Who's that big, Mandingo-looking nigger you got up there on that picture with you?
Şu resimde yanında duran hantal siyah da kim?
If we just chalk that up to free society well, there's something wrong with that picture as well.
Biz de bu hesabı özgür topluma kesersek o zaman bu resimde de yanlış bir şey var demektir.
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
up top 130
upside down 57
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
up top 130
upside down 57
up to you 126
up against the wall 84
up and at' em 72
up guy 119
up call 187
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up high 87
up now 50
up against the wall 84
up and at' em 72
up guy 119
up call 187
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up high 87
up now 50