Please believe me traduction Turc
581 traduction parallèle
But believe me, please believe me
# Ama, sana bir sevgilim olmadığını söylersem...
I was such a fool, I didn't know it. Please believe me.
Seni yıllardır sevmiş olmalıyım, ama o kadar aptalım ki bunu bir türlü farkedemedim.
- Please. Please believe me.
- Lütfen, lütfen inanın bana.
Please believe me. I came here in no spirit of rancor.
İnanın ki buraya huzursuzluk çıkarmaya gelmedim.
Yes, but please believe me.
Ama inan bana.
Please believe me, I'm a tired, lonely and unhappy man, but I could be happy here helping the two people I like the best.
Lütfen inan bana, Ben yorgun, yalnız ve mutsuz bir adamım, Fakat burada, çok sevdiğim insanlara yardım ederek mutlu olabilirim.
Please believe me.
Lütfen inan bana.
Please believe me.
Lütfen bana inanın.
- How I suffer, please believe me.
- Nasıl acı çekiyorum, bir bilseniz. - Cesur ol.
Please believe me.
Lütfen bana inan.
Please believe me, I want you to be happy.
İnan bana, senin mutluluğunu istiyorum.
But please believe me, this must be the work of some agent provocateur.
Lütfen inanın bana, bu bazı provokatörlerin işi olmalı.
I know you are concerned with solving what is essentially a local crime but please believe me, I am not being coy with you.
Yerel bir cinayet gibi görünen bir vaka çözmeye çalıştığınızı biliyorum... ama lütfen inanın, size naz yapmıyorum.
Please believe me.
- Lütfen inan bana.
Please, please believe me.
Lütfen, lütfen inan bana.
Please believe me.
İnan bana!
- Mrs. Escalante, please believe me we...
- Bayan Escalante, lütfen bana inanın, biz...
Please believe me.
İnanın bana.
Please believe me. I'll kill you, too.
Bana inanın lütfen.Sizi de öldürürüm.
Now, please believe me.
- Ben doktorum.
Oh, please believe me I only came here to see if I can help you.
Sadece size yardımcı olabileceğim bir şey var mı diye düşünerek geldim, lütfen bana inanın.
- Please believe me, Mrs Faulk.
- Lütfen bana inanın Bayan Faulk.
Now, please believe me.
Şimdi lütfen bana inan.
Please believe me, David, sometimes I don't like my instructions, but I follow them.
İnan bana, David, bazen talimatlarımı sevmiyorum ama uyguluyorum.
Oh, yes, please believe me.
Bilemiyorum - Evet, lütfen inanın bana.
Please believe me. Please.
Lütfen inan bana, lütfen.
Please believe me. I've never lied to one who owns me.
Bana sahip olan hiç kimseye yalan söylemedim.
Please believe me,
Lütfen, inan.
Please believe me, there is absolu... u utely nothing going on.
Lütfen inanın, kesinlikle hiçbir şey dönmüyor.
Please, please believe me.
Değilim. Lütfen bana inanın.
Please, believe me.
Lütfen bana inan.
Believe me when I say, nothing would please me any more.
Sözüme inanın. Başka türlü huzur bulamayacağım.
Mrs. Kirby, please, believe me, I'm so sorry to have gotten you into all these troubles.
Bayan Kirby, lütfen inanın, başınıza bela açtığımız için özür dilerim.
Please, believe me, I've never gone up to speak to a stranger before.
Lütfen bana güvenin, daha önceden hiçbir yabancıyla konuşmamıştım.
Please try to believe in me, Jan.
Lütfen bana inanmaya çalış, Jan.
- Believe me, please. - I'm all right, go on.
Ben iyiyim.
Tell me honestly. Please tell me honestly if what I believe is true.
Lütfen, dürüstçe, bana sandığımın doğru olduğunu söyle.
Please, you must believe me! You must!
Lütfen bana inan.
Please don't ask me any more, but it's true, believe me.
Lütfen başka soru sorma, inan bana, o bulundu.
Please, you must believe me.
Bana inanmalısınız.
"Please believe none of the rumours and lies " that you have no doubt heard about me.
"... hakkımda söylenen asılsız dedikoduların ve yalanların hiçbirine inanmayın.
Now please, believe me.
Şimdi Iütfen bana inan.
Sir you may think of me as you please but I believe that such treatment is anti-Christian and rude.
Beyefendi benim hakkımda ne düşünürseniz düşünün ama ben, böyle davranışların din dışı ve kaba olduğunu düşünüyorum.
Please, let me believe that you have a certain feeling for me.
Lütfen, bana inan sen de bana karşı boş değilsin.
Margaret, believe me, please.
Margaret, bana inan lütfen.
Please, believe me when I say race prejudice has absolutely nothing to do with this.
Lütfen, inanın bana, bunun kesinlikle ırksal önyargı ile hiç ilgisi yok.
Believe me. Just walk by, please.
Yalnızca geçin lütfen.
You've got to believe me. Please.
Bana inanman lazım, lütfen.
Please, believe me.
Bana inanın.
- Believe me, please.
- Bana inanın. Lütfen.
Uncle, please, you've got to believe me.
Amca, lütfen. Bana inanmalısın.
believe me 5038
believe me when i tell you 16
believe me now 16
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
believe me when i tell you 16
believe me now 16
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235