English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Please go

Please go traduction Turc

12,031 traduction parallèle
Now can we please go see what the future of America knows about Griggs?
Şimdi lütfen gidip şu Amerika'nın geleceklerinin Griggs hakkında bildiklerini öğrenelim.
Please go, I will do anything.
Lütfen devam edin, istediğiniz her şeyi yapacağım.
Everyone, please go about your business.
Herkes lütfen işine dönsün!
You can't park here. Please go to the parking lot.
Buraya park edemezsiniz.
All the patients and the staff members, please go back to your place.
Bütün hastalar ve personel yerlerine dönsün.
♪ Please go wash your balls in the shower, the bathroom ♪
Lütfen gidip duşta taşaklarını yıka
Please go, son.
Lütfen git, oğlum.
Please go.
Lütfen git.
Don't do that. Please go mingle.
- Yapma, gidip diğerleriyle konuş.
Can you please go talk to him?
Onunla konuşur musun?
Please go back!
Lütfen geri dön!
Please tell me he did not go down there to meet Supergirl!
Lütfen, Supergirl'le tanışmak için oraya gitmediğini söyle!
To go, please.
Merhaba. Paket olsun, lütfen.
Dr. Lorenson, come here for a minute, please. Chef, go ahead...
Dr. Lorenson, bir saniye gelir misiniz, lütfen.
Please, Robert, let her go.
Lütfen Robert bırak onu.
Please, let's go a bit faster.
Ne olur birazcık daha hızlı gidelim.
Burcu Hanim, please. Let me go.
Burcu Hanım, siz beni bırakın devam edin, ne olur.
Please let's go, Kudret.
Ne olur gidelim abi.
Please let go of my hand.
Lütfen elimi bırak.
I remember those days. Please, go ahead.
Lütfen, bebeğinizle ilgilenin.
Would you go easy, please?
- Yavaş gider misin, lütfen?
Please just let me go.
- Lütfen bırak beni.
Please, just let me go.
Lütfen bırak gideyim.
Please just let me go.
Lütfen bırak beni gideyim.
Yeah, but before we go, can you please give me the number of your tattoo artist?
Öncesinde bana dövmecinin numarasını verirmisin?
You come and go as you please, and, hey, it gives you more time for golf.
İstediğin gibi gelip gidersin ve golf için çok fazla zamanın olur.
Can I go now please, Angela?
Çıkabilir miyim Angela?
Please don't go behind my back and try to negotiate.
Lütfen arkamdan anlaşma yapma.
Please, go ahead.
Gidebilirsiniz.
Wherever you go later, please become a real doctor.
İleride nereye gidersen git lütfen gerçek bir doktor ol.
Please be understanding and if you'd let it go just this time, then- -
Lütfen anlayışlı olun ve bir seferlik göz yumarsanız -
Please go back to your buisness.
- Üzgünüm.
You come an go as you please and... wait for it...
İstediğin gibi geliyorsun ve gidiyorsun... bekle...
You just come and go as you please?
İstediğin gibi gelip gidiyorsun demek?
You know you can't come and go as you please.
Keyfine göre gelip gidemeyeceğini biliyorsun.
Can you just go along with this for now, please?
Biraz idare edebilir misin şimdilik, lütfen?
Please, please let me go.
Lütfen bırak gideyim.
Please, go away.
Lütfen buradan gidin.
- Sorry, please let us go.
- Özür dileriz, lütfen bizi bırakın.
Please, I can't go back.
Lütfen. Eve geri dönemem.
And if you can't do what you are here to do, then please let me go.
Yapman gerekeni yapamayacaksan lütfen gitmeme izin ver.
Go ahead and take that, please.
Al hapını lütfen.
Let's go, please.
Gidelim lütfen.
Please tell me that Brandon did it so I can go home.
"Lütfen Brandon yaptı." de, ben de eve döneyim.
So please don't go.
Bu yüzden lütfen gitme.
- Go check my son, please.
- Oğluma bakın lütfen.
And then would you go on and read the next sentence, please?
Devam edip sonraki cümleyi okur musunuz lütfen?
- Could we go, please?
- Gidebilir miyiz, lütfen.
Please just let me go.
N'olur gitmeme izin ver.
Please.. please.. just let me go.
Lütfen.. lütfen bırakta gideyim.
Please just go.
Lütfen git

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]