Pré traduction Turc
4,304 traduction parallèle
Causing the taxi to hit tge would-be groom and bride along with the photographer who was taking their pre-wedding photos and killed them all.
Taksinin gelin-damat adayıyla birlikte, düğün öncesi fotoğraflarını çekmekte olan fotoğrafçıya çarpmasına ve hepsinin ölmesine neden olmuş.
I'll do a pre-interview myself and if I'm satisfied, I can put him through a direct examination on the air and clean this up.
Onunla bir ön röportaj yapacağım ve eğer tatmin olursam yayında direkt olarak sorguya çekip bunu düzeltebilirim.
- In his pre-interview.
- Ön röportajında.
I've read the pre-interview transcript 100 times.
Ön röportaj metnini 100 kere okudum.
There was a video camera on a tripod to record the pre...
Ön röportajı kaydetmek için tripodun üzerinde bir kamera...
Pre-loaded with over 500 e-books.
500'den fazla E-Kitap içinde yüklü durumda.
When he was in pre-op, I noticed an unusual amount of blood forming around the catheter in his arm.
Onu ameliyat öncesi prosedürler için aldığımızda kolundaki sondanın etrafında alışık olmadığımız miktarda kan olduğunu fark ettim.
Apparently, there was a pre-ferocious phase.
Anlaşılan, şiddet öncesi evredeymiş.
There goes my belly buster. You sandbag all night, only to bluff a couple of rags, pre-flop, and wind up with a dry board.
Bütün gece sandbag'lik yapıp birkaç rag'le blöf ve pre-flop yaptım ve sonunda dry board'la kalakaldım.
We're being pre-empted.
Program askıya alındı.
Looks pre-Colombian.
Kolomb öncesinden gibi görünüyor.
It was stolen from a pre-Colombian exhibit here in New York.
New York'taki bir Kolom öncesi sergiden çalınmış.
We're at the pre-start stage.
Ön başlangıç aşamasındayız.
There is no pre-start stage.
Ön başlangıç aşaması falan yok.
Back in Xingjian, I was pre-med.
Xingjian tıp hazırlık okumuştum.
Well, I spoke with her, and she said that you can wear regular clothes to your pre-trial hearing.
Şey, onunla konuştum ve duruşma öncesi celsede normal kıyafetler giyebileceğini söyledi.
Your Honor, the State has no pre-trial motions to make at this time.
Sayın Yargıç, Eyalet'in ön duruşmada şu an için bir talebi yoktur.
That's the pre-show jitters, dog.
- Bu program öncesi gerginliği birader.
It's filled with pre-Incan artifacts.
İnka'lar öncesi eserlerle dolu.
That pre-dates this temple by a millennium.
Bu, tapınağı bin yıl geriye çeker.
Anne Boleyn, pre-beheading, obviously.
Anne Boleyn kafası uçurulmadan önce elbette ki.
It may have been pre-rigged for the exchange.
Takas için önceden ayarlanmış da olabilirdi.
Well, I've already been to prison myself, so I guess I'm pre-inoculated. [ALL LAUGH]
Açıkçası, ben hapse önceden girmiştim, bu nedenle sanırım ben aşılıyım.
Go to our online store at wherethebearsare.tv and pre order your DVD today.
Online alışveriş için wherethebearsare.tv gidip DVD'nizi ön sipariş edin.
So go to our online store wherethebearsare.tv and pre-order your DVD today.
O yüzden online alışveriş sitemiz wherethebearsare.tv adresine girip DVD'nizin ön siparişini verin.
The only way we can do this show is with your help so please go to our website wherethebearsare.tv and pre-order your season 2 DVD today.
Ve bunu yapabilmemizin tek yolu da sizin yardımlarınız, o yüzden wherethebearsare.tv sitesine gidip DVD'nizi hemen bugün ön sipariş edin.
If we don't follow it up, it's like he died for nothing in some pre-titles opening sequence.
eğer peşine düşmezsek, bazı kısaltılmış ünvanların açılımı gibi boşuna ölmüş olacak.
Which got your name on a list of pre-qualified candidates for the open positions they're going to announce on the first of the year... positions to be filled by lottery.
Böylece açık pozisyonlar için ön elemeyi geçmiş adaylar listesine girdin. Bu pozisyonları da kura ile belirleyecekler.
My future pre-med classmates can... suck it!
Sağlık dersindeki sınıf arkadaşlarımın vay haline.
Okay, so we just gave little Erin's parents the pre-game, and we're about to take her up.
Erin'in annesi ve babasıyla ameliyat öncesi biraz konuşacağız ve birazdan onu uyandıracağız.
Why has a broken ankle been moved to pre-op - for a cardiac procedure?
Neden kırık bir bilek bir kalp uygulaması için ameliyata hazırlandı?
So then why is he in pre-op? Who...
- Neden ameliyata hazırlanıyor?
Hey, can we, um, talk for a second, pre-lasagna?
Lazanyadan önce bir konuşsak mı?
♪ Of yore I can start pre-reading before I start in the fall.
Güz dönemi gelmeden çalışmaya başlayabilirim.
And my pre-Chino résumé made me their first stop.
- Chino öncesi özgeçmişim beni ilk durakları yaptı.
( sighs ) I know he loves you and you love him, but that was pre-Bree.
Seni sevdiğini biliyorum ve sen de onu seviyorsun ama bu Bree'den önceydi.
I've prepared this pre-recorded message In case you don't survive to see me in person.
Hayatta kalıp beni şahsen göremezsiniz diye bu önceden kaydedilmiş videoyu da ekledim.
Made pre-blackout.
Kesintiden önce yapılmış.
I think the pre-colonoscopy beverage is doing something crazy to my... Uh-oh. ( stomach grumbling )
Kolonoskopi öncesi içeceği sanırım bana tuhaf bir şeyler yapı -
Museum ticket sales overseas are almost back to pre-tsunami levels, though in Korea, the numbers are only about half of what they used to be.
Yurt dışında müze bileti satışları neredeyse tsunami öncesi seviyelerine geriliyor Kore'de olduğu halde, rakamlar satışların... sadece yarısı kadar.
South-facing sun. Pre-war building.
Güneye bakıyor, güneş görüyor.
I just have to pre-soak these!
Bunları suya sokmalıyım ilk.
Well, pre-Thanksgiving. Whatever.
Şükran günü öncesi yemeği işte her neyse.
he had pre-purchased the unlimited soda package.
Sınırsız meşrubat paketini almıştı.
How do you not know how to use glue? Did you ditch pre-school?
Yapıştırıcı kullanmayı nasıl bilmezsin?
The virus returned to its pre-alteration stage.
Virüs değişim öncesi aşamaya döndü.
Now, it's turned back to its pre-alteration stage.
Şimdi değişim öncesi hale geldi.
I've pre-rounded on all of your post-ops and uploaded yesterday's notes.
Yatan hastaların kontrollerini yaptım ve dünkü bilgilerini güncelledim.
So we'll just get you started on some pre-op tests.
Ameliyat öncesi yapılması gereken testlere başlayacağız.
There are examples going back to pre-history.
Tarih öncesine giden örnekler var.
Suleiman made sure that his laws were pre-eminent, but he did it in a subtle way.
Tarihçi Heath Lowry, burada erken dönem Osmanlı yaşamını inceliyor.
pres 17
president 3404
prepare 85
present 447
presence 19
pretty 763
precise 42
premier 31
presentation 18
preserve 35
president 3404
prepare 85
present 447
presence 19
pretty 763
precise 42
premier 31
presentation 18
preserve 35
predator 24
prego 42
premium 20
pregnant 250
presto 76
press 256
pressure 140
presents 92
preservation 129
precious 240
prego 42
premium 20
pregnant 250
presto 76
press 256
pressure 140
presents 92
preservation 129
precious 240
precision 23
preston 283
prescription 19
pressing 17
prep 22
presidential 18
pretend 50
preparation 22
prepared 51
preach 61
preston 283
prescription 19
pressing 17
prep 22
presidential 18
pretend 50
preparation 22
prepared 51
preach 61