Recognize him traduction Turc
1,217 traduction parallèle
I'd recognize him anywhere.
Onu her yerde tanırım.
You recognize him, don't you?
Onu tanıyorsun değil mi?
It's like I don't even recognize him anymore.
Sanki artık onu tanımıyor gibiyim.
You wouldn't recognize him if you saw him.
Onu görsen bile tanımazsın.
You don't recognize him.
Onu tanımıyorsun.
- Recognize him?
- Onu tanıdınız mı?
Kate, Tom, you recognize him?
Tom? Onu tanıyor musunuz?
You'll recognize him by his widow.
Dul eşi sayesinde kendisini hemen tanırsınız.
If I could look at your photos, maybe I can recognize him.
Fotoğraflarını alabilirsem belki tanıyabilirim.
How will I recognize him?
Onu nasıl tanıyacağım?
I'm saying you won't recognize him.
O'nu tanımayacağınızı söylüyorum.
A deputy chief did not recognize him... but he recognized you.
Bir istihbarat şefi onu tanımıyor... ama o sizi tanıyor.
You recognize him?
Onu tanıyor musun?
Somebody will recognize him, his scar.
Birileri tanıyor onu.
But how will you recognize him?
Ama sen, onu nasıl tanıyacaksın?
You wouldn't recognize him anyway.
Zaten onu tanıyamazsın.
Didn't recognize him without his cigarette.
Sigarası olmadan tanıyamadım.
I'd recognize him anywhere.
Onu nerede olsa tanırım.
But you couldn't recognize him 20 feet away?
Ama onu 6 metre uzaktan tanıyamadınız.
But yet, the next day, in a police lineup standing 20 feet away you did recognize him.
Buna rağmen yarınki gün, polis sıralamasında 6 metre uzakta dururken onu tanıdınız. Bu nasıl mümkün?
I don't recognize him
Çıkartamadım.
- Yeah. I was the first to recognize him.
- Evet, onu ilk tanıyan ben oldum.
I can't help but recognize him.
Onu tanımamam mümkün değil.
I didn't recognize him without his rug.
Doğru. Örtüsüz tanıyamadım.
He went farther away... so they couldn't recognize him as a bottles and cans man.
Kendisini şişeci ve kutucu bir adam olarak tanımayan birini bulmak için batıya, daha da batıya gitti.
Even strangers that have seen him before aren't gonna recognize him... because he's had his hair cut.
Onu gören yabancılar olsa bile tanıyamazlar çünkü saç stilini değiştirdi.
Do you recognize him?
Onu tanıdın mı?
You recognize him?
Onu tanıdın mı?
And if you saw this man again, would you recognize him?
Onu tekrar görürsen tanır mısın?
Don't you recognize him?
Tanımadın mı?
Don't you recognize him?
Onu tanımadın mı? Bu Harold.
- And you recognize him?
- Sen de onu tanıyorsun öyle mi?
I recognize him from the In-Laws.
Onu "Akrabalar" dizisinden hatırlıyorum.
Hopefully, someone will recognize him.
İnşallah biri onu tanır.
That-that is your make out buddy. Don't you recognize him?
Bu senin oynaştığın arkadaşın, hatırlamadın mı?
I don't recognize him.
Onu tanımıyorum.
I probably wouldn't even recognize him.
Muhtemelen, onu tanıyamayabilirim.
Recognize him?
Onu tanıdın mı?
Don't recognize him from his driver's license, do you?
Ehliyet resmine bakarak tanıyamayız, değil mi?
- Do you recognize him?
Onu tanıyor musun?
If they recognize him, they'll remember him when the job goes down.
Seni tanırlarsa iş bittiğinde ilk seni bulacaklardır.
I recognize him.
Onu tanıyorum.
Henry could walk right by and you'd never recognize him.
Henry buraya gelebilir ve onu fark edemeyebilirsiniz.
- Would you recognize him?
- Onu tanıyor musunuz?
You know him better than most people, and you recognize the threat he represents.
Onu pek çok kişiden iyi tanıyorsun ve yarattığı tehdidin farkındasın.
Oh, dear God, please don't let him recognize me.
Tanrım, lütfen beni tanımasın.
I've been talking to him, as well, and I recognize that he has some... behavioral difficulties.
Hemen onunla konuşacağım, ve davranışsal sorunlar yaşadığı hususunda... dikkatini çekeceğim.
Indeed, now I recognize his face and voice so clearly, I'm amazed... -... I didn't know him right away.
Aslında, şu an yüzünü ve sesini o kadar iyi hatırlıyorum ki en baştan onu tanımadığıma şaşıyorum.
I froze, then found the courage... to go up to him. "Remember me?" I said. "Do you recognize me?"
Donup kaldım. Sonra yanına gidecek cesareti buldum. "Beni hatırladın mı?" dedim.
The guy's a cop. I recognize him!
Herif polis, onu tanıyorum!
Jack really cared about this family and all we've done for him he'd recognize that we already have enough to deal with in the way of problems that we can't help.
Jack bu aileye ve onun için yaptıklarımıza gerçekten önem verseydi elimizde olmayan sorunlarla yeterince uğraştığımızı anlardı.
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
recognize 16
recognition 23
recognize me 19
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
recognize 16
recognition 23
recognize me 19