English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Send him up

Send him up traduction Turc

286 traduction parallèle
All right, send him up.
Pekâlâ gönderin bakalım.
Just send him up.
Kendisini gönderin.
Send him up, please.
Yukarı gönderin lütfen.
Then I send him up for three years. Oh, now don't talk nonsense, Sam.
Sonra da onu tutuklayıp hapse atıyorum.
All we've got to do is catch him with a gun on him and we can send him up for life.
Tek yapmamız gereken üzerinde bir silahla yakalamak. Böylece müebbete mahkum edebiliriz.
Hey, if you send him up, do me a favor, will ya?
Hey, onu içeri tıkarsanız bana bir iyilik yapın, tamam mı?
You must find him and send him up here.
Onu bul ve hemen buraya yolla.
- I send him up to General Parsons?
- Onu General Parsons'a mı göndereyim?
- Look. If they find he's married to the parasite daughter of an American capitalist, they'll send him up for 20 years.
Diğer her şeyi bırak, eğer onun bir Amerikan kapitalistinin kızıyla evlendiğini duyarlarsa onu 20 yıl içeri atarlar.
All right, Mr. Reardon, I'll send him up.
Peki Bay Reardon, gönderiyorum.
- Send him up.
- Yukarı gönder.
I'll send him up for 20 years.
20 yıl boyunca hapisten çıkmayacak.
Raimond, if Herr Deilman arrives, send him up immediately.
Raimond, "Herr" Deilman gelecek olursa, onu hemen yukarı yolla.
Well, gentlemen, in my opinion, if we send him back to Pendleton or... we send him up to Disturbed, it's just one more way of passing on our problem to somebody else.
Evet beyler, benim fikrimce, onu Pendleton'a geri yollamak ya da başka bir hastaneye göndermek alt tarafı sorunumuzu bir başkasına aktarmak olur.
I think the kindest thing we can do to this bird is to send him up to the territorial prison.
Bu saf adama yapabileceğimiz en nazikçe şey, onu bölge hapishanesine göndermektir.
Who's got an opinion about how long we might send him up?
Hapse gitmesi ne kadar sürecek, bilgisi olan var mı?
Who is it? Send him right up.
Hemen yukarı gönderin.
Have him send up another dozen immediately.
Hemen bir düzine daha göndersin.
Send Charles a telegram and tell him he's all washed up.
Charles'a telgraf yollayıp tamamen bittiğini söylesene.
I told you to send him right up here!
Onu hemen göndermeni söylemiştim!
And I pray to him not to send you a son... for he'll only grow up to torment you... and let you die every Sunday afternoon... just as you are dying now.
Tanrıya tıpkı senin şuan da acı çektiğin gibi... her pazar günü... onunda acı çekip kahrolması için... dua edicem.
Keep him or send him away it's up to you
Seninle kalsın ya da onu gönder. Ne yaparsan yap.
Earl, they'll send up Bill as soon as they find him.
Earl, Bill'i bulur bulmaz gönderecekler.
If he's game, I'll send him right up.
İş ilgisini çekerse, yukarı gönderirim.
Yeah, we're gonna have to split up and send him to Bowling Green, to the doctor.
Evet, onu bir an evvel Bowling Green'e doktora götürmek zorundayız.
Give him a bottle of beer and send him back up.
11 şişe bira verip geri gönderin.
Way he was bringing you up... Told him he ought to send you over to town, to school, teach you to read, write.
Okuma yazma öğrenmen için seni şehirdeki okula göndermesi gerektiğini anlattım.
When he wakes up, send him to me.
Uyandığında onu bana gönder.
I'll send Zeebo out right away to pick him up.
Hemen Zeebo'yu gönderip onu aldıracağım.
Soon as we pick him up we'll send him over for emergency admission.
Yakalar yakalamaz hemen acile göndereceğiz.
And now, are you gonna buy me dinner, or do I have to call the bell captain and have him send up some clumsy kid with ice cubes?
Şimdi bana, akşam yemeği ısmarlayacak mısın yoksa kat sorumlusundan buz getiren sakar birini mi istemeliyim?
Tell him I'll pick him up tonight and send him my love.
Bu gece onu alacağımı ve ona sevgilerimi yolladığımı söyle.
Send him up.
Yukarıya gönder.
Send him up.
Yukarıya gönderin.
Show me one soldier who isn't up to his G.I. tail in shot and shell, and I'll send him back up there to reinforce C Company!
Bana silah tutacak takâti olan bir tane asker göster ben de onu C bölüğüne destek kuvvet olarak göndereyim.
Why don't you send a report and have him picked up?
Neden bir rapor gönderip onu tutuklatmıyorsunuz?
- Send him right up.
Yukarı gönder.
Send him up to the front!
Cepheye gönderilsin!
If you don't send back up, The soldiers have just arrived, lead them. I'll go there to help him no matter what.
eğer takviye birlik göndermezseniz... ben tek başıma ona yardıma gideceğim
When he shows up around here, I'm gonna send him off with what he come for.
Buralarda ortaya çıktığında ne için geldiyse göndereceğim.
I'll keep watch around the inn And I'll send out a signal when I spot him Great, we'll meet up with you later
ben hanın çevresini gözlerim ve işaret veririm harika, sonra buluşruz
Wake him up and send him outside and just pay the bill also, and then you can put it on this bill.
Uyandırıp taksiye yollayın, taksi ücretini de verin miktarı hesabıma işlersiniz.
When he wakes up, we'II send him out.
Uyandığında yollarız.
Send him over. Hurry up.
Buraya gönder.
Get me Tug Barnes in the U.S. Marshal's office and tell him I want Detective Ciello scooped up immediately and send six armed agents out to Great Neck to guard his wife and kids.
Bana hemen Tug Barnes'ı bulun ve ona... Dedektif Ciello'nun derhal koruma altına alınmasını istediğimi söyleyin. Ve Great Neck'e, karısını ve çocuklarını koruması için 6 silahlı ajan gönderin.
So when he arrives, just send him right up.
Onu gelir gelmez doğruca bana yolla.
Well, clean him up and send him out to hob nob.
O halde onu temizle ve takılması için dışarı gönder.
Yeah, so I told the supervisor to send the greenhorn down here and I could size him up.
Şefe çaylağı buraya göndermesini söyledim ki şöyle bir boyunun ölçüsünü alayım.
[LAUGHING] So I'd like to bring up a motion that we send him the traditional arrangement of balloons with ears so he'll think of us.
Bizi düşünmesi için ona geleneksel kulaklı balon düzenlememizi göndermeyi teklif ediyorum.
I will send a transport vessel to pick him up as soon as possible.
Onu almak için bir nakliye gemisi yollayacağız.
I'll send so much game towards him, that he'll have to end up killing something.
Onlara daha çok kuş gönderecektim, eninde sonunda bir şey vurabilecekti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]