Seven days a week traduction Turc
178 traduction parallèle
The wind up at the palace blows seven days a week, so if you must come, bring some warm things with you.
Rüzgar, haftanın yedi günü sarayın üzerinde eser, bu sebeple, eğer geleceksen, beraberinde sıcak tutacak elbiseler getir.
He not only attends church on Sunday, but he practices his religion seven days a week.
Pazar günleri kiliseye gitmekle kalmıyor, haftanın yedi günü dinini icra ediyor.
They work 24 hours a day, seven days a week.
Günde 24 saat, haftada yedi gün çalışıyorlar.
I worked seven days a week, 16 hours a day.
Haftanın yedi günü günde 16 saat çalışıyordum.
I earned that money, ten hours a day, seven days a week.
O parayı, haftada 7 gün, günde 10 saat çalışarak kazandım.
Twenty-four hours a day, seven days a week.
Günde 24 saat, haftada yedi gün.
Does my friend work you seven days a week?
Arkadaşım haftada yedi gün mü çalışıyor?
Seven days a week for them.
Onlar bütün hafta çalışır.
I fall in love seven days a week and love everybody.
Βen haftanιn yedi günü âşιk οlurum νe herkesi seνerim.
I amuse them seven days a week.
Ben haftanın yedi günü eğlendiriyorum.
Six days a week, sometimes seven days a week.
Haftada altı, bazen yedi gün.
Eight-hour shifts, around the clock, seven days a week.
Haftada yedi gün, günde sekiz saatlik vardiyalar.
I have been on call for 24 hours a day, seven days a week, and I'm exhausted.
Günde 24 saat haftanın 7 günü emrine amadeyim.Ve tükendim.
Seven days a week.
Haftanın yedi günü.
24 hours a day, seven days a week and not one day did we miss that production schedule.
Bir gün 24 saat, haftada yedi gün var üretim takviminden hiç bir gün aksatmadık.
First, last, always, seven days a week, 24 hours a day.
Önce, sonra, daima, haftada 7 gün, günde 24 saat.
Forget it. You're on 24 hours a day, seven days a week.
Unutma, görevin hafta 7 gün, 24 saat.
MURDOCK : Seven days a week, 365 days...
Haftanın yedi günü, 365 gün...
He's a cool guy. Service seven days a week.
Haftanın her günü çalışır.
I can still count on you seven days a week, 48 hours a day?
Haftanın 7 günü, günün 48 saati hala sana güvenebilir miyim?
Seven days a week.
Ve haftada 7 gün.
Did you spend 24 hours a day, seven days a week with him?
Hiç onunla haftanın yedi günü 24 saat geçirdiniz mi?
We gotta be out there 24 hours a day, seven days a week and make sure that not one truck goes in or out of that factory!
Günün 24 saati haftanın 7 günü orada olmamız gerekiyor. O fabrikaya ne bir kamyon girmeli ne de oradan bir kamyon çıkmalı!
And Barbara laboured seven days a week to create the perfect home that Oliver always dreamed of.
Ve Barbara, Oliver'ın her zaman hayalini kurduğu mükemmel evi yaratmak için haftanın yedi günü çalıştı.
Cream of shit, seven days a week.
Haftada yedi gün pislik kreması.
Works 14, 15 hours a day seven days a week, never sleeps more than two or three hours a night.
Günde 14, 15 saat çalışır haftada yedi gün. Günde 2-3 saatten fazla uyumaz.
See, guy goes to work every day, eight hours a day, seven days a week.
Haftada 7 gün, günde 8 saat çalışıyor.
It's so wonderful being locked up inside the Honorable Joel Fleischman... 24 hours a day, seven days a week?
Saygıdeğer Joel Fleischman'ın içinde 7 gün 24 saat tıkılı kalmak çok mu muhteşem bir şey?
Most men can only dream about a woman like Eve, and I have her 24 hours a day, seven days a week.
Çoğu erkek Eve gibi bir kadının ancak hayalini kurar. Bense ona haftada yedi gün, günde 24 saat sahibim.
When you're a worker, it'rains stones'seven days a week.
Eğer işçiysen, haftanın yedi günü başına taşlar yağar.
A bloody good little performer, 24 hours a day, seven days a week.
Harika bir yıldız. Günde 2 4 saat. Haftada 7 gün.
You've been at it 12 hours a day, seven days a week since we got here, and we're still no closer to a cure than we were the day we were infected.
Buraya geldiğimizden beri haftada 7 gün on-iki saat olmak üzere çalışıp duruyorsun, ve hastalandığımız günden beri tedaviyi bulabilmeye yaklaşamadın bile.
We're on call 24 hours a day, seven days a week, busting our butts for Earth and now they want to charge us for an extra five square feet?
Günde 24 saat, haftada 7 gün nöbetteyiz. Dünya için k.çımızı yırtıyoruz ama onlar fazladan yarım metrekare için bizden ücret talep ediyorlar.
- I won't dignify that. Seven days a week, I'm out there busting my ass...
Haftada 7 kere kıçımı patlatıyorum...
OK, look, seven days a week I'm busy saving the world.
Haftanın yedi günü dünyayı kurtarmakla meşgulüm.
It's hard to know what's going down when you're in an office seven days a week, Mr. Tollbooth.
Haftanın 7 günü bir ofisteyken herşeyden haberdar olmak kolay değil, Bay Gişe.
Five shows a day, seven days a week.
günde 5 şov, haftada yedi gün.
And if he stills screws it up, remember, we're open 24 hours, seven days a week, right next door.
Ve eğer hala beceremezse, hatırla, haftanın yedi günü 24 saat açığız, tam yan kapıda.
Grace. you've been working seven days a week.
Grace haftanın 7 günü çalışıyorsun.
They used to work 12 hours a day, seven days a week, year after year.
Yıllar yılı, haftanın 7 günü GÜnde tam 12 saat çalışırlar.
I saw that Stanley Kubrick worked and lived his work seven days a week... ... almost 24 hours a day.
Kubrick işini haftada 7 gün, günde neredeyse 24 saat...
Burgers seven days a week will do that to a fella.
Haftada yedi gün hamburger bir insana böyle yapar.
We had a gorgeous week together, seven heavenly days.
Birlikte muhteşem bir hafta geçirdik. Yedi rüya gibi gün.
So often I've noticed that... it's the hair rebels who step into the breach when there's a crisis... whether it be a fire in the house... or to sacrifice a week's holiday... in order to give a party of slum children seven days in the country.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez. Bu kriz, okuldaki bir yangın ya da gecekondu mahallesinde, bir hafta sürecek bir yardım toplantısı yapmak için haftalık tatilleri feda etmek olabilir.
They kept him a week and it was the best seven days of the war.
Onu bir hafta tuttular, savaşın en güzel yedi günüydü.
- A week's leave only lasts seven days.
- Maalesef bir haftada sadece 7 gün var.
I work seven days a week!
- Ben de kendimi parçalıyorum!
A man has seven lives, as many as the days of the week.
Bir erkeğin hayatında yedi gün vardır. Haftanın yedi günü gibi.
That's still valid for seven or eight days, a week or so.
Bu hâlâ 7 ya da 8 gün dayanabilir. Bir hafta ya da biraz daha fazla.
There are seven days in a week.
Bir haftada yedi gün var.
Man was not created to spend seven hours a day, five days a week... -... crammed into a desk.
İnsan haftanın beş günü, günün yedi saati, minicik bir sıraya saplanıp kalmak için yaratılmamıştır.
seven days 66
days a week 26
a week later 116
a week 696
a week or two 16
a week ago 218
seven 3061
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38
days a week 26
a week later 116
a week 696
a week or two 16
a week ago 218
seven 3061
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38