Shall we traduction Turc
20,363 traduction parallèle
Shall we go for another one, then?
Baştan alalım mı?
Shall we?
Gidelim mi?
What shall we do now?
Şimdi ne yapacağız?
Let's see what they can pull off, shall we?
Bakalım ne işler becerecekler?
Prophet, shall we make camp and see if Babesh finds us?
Bethlehem Yolu Judah Elçi, kamp kurup Babesh'in bizi bulmasını bekleyelim mi?
Shall we go?
Gidelim mi?
What course of action shall we be taking.
Eylem ne tabii ki alarak olacaktır.
shall we say.. value on it?
Üzerinde değeri var mı?
Shall we eat!
Yediğimiz olacaktır!
Shall we send some men after him?
Biz ondan sonra bazı erkekler göndereyim?
Now you've had time to think, shall we continue our conversation about this?
Yeterince düşündüğüne göre bunun hakkında konuşmaya devam edelim mi?
- Shall we keep going?
- Yola devam edeli mi?
All right, shall we start?
Tamam, başlayalım mı?
Shall we begin our bidding at $ 100 million?
Açılışı 100 milyon dolarla yapalım mı?
Very good, very good, let's try one shall we?
Çok güzel, çok güzel. Deneyelim mi?
What shall we call this child?
Çocuğun adı ne olacak?
Let us see what he wants with you first, shall we?
İIk olarak ne istiyormuş onu öğrenelim, olur mu?
Shall we not at least try to bring you back to the mammalian community?
Seni memeliler camiasına geri döndürmeyi denemesek mi acaba?
Let's walk there, shall we?
Hadi oraya gidelim, olur mu?
- Let's not do this, shall we?
- Hiç bulaşmayalım, olur mu?
Shall we begin?
- Başlayalım mı?
Shall we walk together?
Birlikte yürümeye ne dersin?
Shall we walk?
Yürüyelim mi?
Shall we?
Binelim mi?
Oh, shall we go back here?
Arka tarafa geçelim mi?
Well, shall we?
Geçelim mi?
Right, let's follow the lady, shall we?
Doğru, bayanları takip edelim değil mi?
Let's leave these two alone, shall we?
Bu ikisini yalnız bırakalım değil mi?
Let's say hello, shall we?
Merhaba diyelim, değil mi?
- Shall we call for backup?
- Takviye isteyelim mi?
What shall we do with him?
Ona ne yapsak?
Shall we unleash demons, thee and me?
Sen ve ben, birlikte iblisleri salalım mı?
Shall we be immortal?
Bizler de ölümsüz olalım mı?
Shall we sing from the gallows, too?
Darağacının oradan şarkılar söyleyelim mi?
We shall never hear the end of it.
Kafamızın etini yer.
First thing tomorrow, i shall say no more, we must start packing the house.
Yarın yapılacak ilk şey, dayanamıyacağım, artık söyleyeceğim, Evi toplamaya başlamalıyız.
We shall now look at the deep meaning of this text...
Şimdi bu ayetlerin derin manalarına iniyoruz.
We shall defend our right.
Hakkımızı savunacağız.
Then shall we attempt it?
- O hâlde bunu denemeliyiz.
We shall go everywhere, thee and me.
Sen ve ben her yere gideceğiz.
I can't say... but we shall feed well tonight.
Fakat bu akşam iyi besleneceğiz demektir.
There are a few obstacles in my country, but with your influence, we should be able to work them all out, and then we shall have our sanctuary state.
Ülkemde birkaç engel var. Ama sizin nüfuzunuzla hepsini aşarız. Sonra da sığınak bölgemizi kurarız.
We shall have, my dear, a monumental revenge.
Dillere destan bir intikam alacağız hayatım.
Mmm, and one day, we shall see who is right.
Ve bir gün, kimin haklı olacağını göreceğiz.
And we have vowed... that we shall not see it governed... by a hostile flag of conquest... but by a banner of freedom and peace.
Uzayda... istilacı ve saldırgan bir bayrağın değil... özgürlük ve barış sancağının... dalgalanması için ant içtik.
And then we shall turn our eyes heavenward.
Sonra da gözümüzü cennete çevireceğiz.
And we shall smite the Heavenly Father from his bloody throne.
Ve Yüce Tanrı'yı o kahrolası tahtından edeceğiz.
We shall be upon them by nightfall.
Akşamüstü onlara yetişmiş oluruz.
Should we find ourselves in a steeplechase, I shall acquit myself bravely.
Bir engelli yarışa katılırsak alnımın akıyla çıkarım.
- Then we shall.
- Yaratacağız da.
Bring it here, fling it on this table, and we shall sing out our joy!
Buraya getirip masaya fırlatın ve sevincimizi şarkılarla kutlayalım!