English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Shooters

Shooters traduction Turc

896 traduction parallèle
They use'em for bean shooters.
Bununla bezelye üflüyorlar.
The two best shooters get the hindquarters.
En iyi iki atıcı hayvanın arka bölümünü alacak.
You sure got some shooters against you.
Kesinlikle bazı rakiplerin olacak.
Two more shooters.
Sırada iki nişancı var.
Six-shooters against Winchesters?
İki tabancamıza karşı altı tüfekleri var.
I could have called in my ex-Beer partner Ficco With his handful of Chicago shooters And just taken all those banks
Bira işindeki eski ortağım Ficco'yu ve Chicago'lu vurucularını çağırıp 1927'de bira işinde yaptığım gibi tüm bu bankaları ele geçirebilirdim.
Shooters, follow me!
Nişancılar, beni takip edin!
Look, do you remember that medal that I used to wear, that sharp-shooters medal, and how much I used to like guns?
Bak, taktığım o metal parçasını keskin nişancı madalyasını ve silahları ne kadar sevdiğimi falan hatırlıyor musun?
There are well-heeled shooters everywhere, everywhere
Paralı oyuncular her yerde, her yerde
There are well-heeled shooters everywhere
Paralı oyuncular her yerde
I'll wear my six-shooters tomorrow morning.
Yarın sabah da kowboy takımlarımı giyip geleceğim.
Got any straight pool shooters here?
Burada başka oyuncu var mı?
Square-shooters always win. "
Keskin zekalılar her zaman kazanır. "
Probably several shooters.
Muhtemelen epey nişancı vardı.
No shooters, you stupid bastards!
Ateş etmeyin gerizekalı herifler!
Cyril said no shooters!
Cyril, silah yok dedi!
God knows I got reason enough to want to see you dead, but I hate back shooters.
İnan bana öldüğünü görmek beni de rahatlatır, Maddox. Ama kalleşlere tahammül edemem.
Shooters!
Nişancılar!
Shooters.
- Silahlılar. - Evet.
- Well, I don't know who the shooters were, but a homeboy of mine set up the deal.
- Peki, tetikçilerin kim olduklarını bilmiyorum, ama bizim kankalardan biri işi ayarladı.
We just picked up the shooters.
Az önce tetikçileri yakaladık.
Homicidejust grabbed the shooters.
Cinayet masası az önce tetikçileri yakaladı.
The shooters are still at large, and Noogie's out there by himself.
Tetikçiler hala ortalıkta, ve Noogie dışarılarda tek başına.
They got Chicago shooters coming in to get me!
İyi işte! Şimdi önemli biri oldum!
We... we'd like to interview some kangaroo shooters.
Bir kaç kanguru avcısıyla röportaj yapmak istiyoruz.
Is this the bookie shooters?
Bunlar bahisçiyi vuranlar mı?
These shooters are just wheeling.
Saldırganlar sadece geziyorlarmış.
The shooters split, but Robbery also found some phone numbers that they used from the motel room.
Saldırganlar ayrılmış, fakat Robbery otelden aradıkları bazı telefon numaralarını tespit etmiş.
Give him the knee shooters.
- Onlara dizleri göster.
Shoot it all. - The shooters falls now.
Hepsine!
Sonny tells me that you are some bigshot with all these crap shooters around.
Sonny, barbutta büyük bir bilek olduğunu söyledi.
You know, most of your shooters, they like to play the pony.
Atıcıların çoğu, 25'lik fişle oynamayı sever.
A go down to the polly's for beers, old man was drinking shooters.
Bira için bara gittim. Herkes beni omuzlarında taşıdı.
Bring the shooters in here, will you, Ben?
İçkileri şuraya getirir misin Ben?
- Shooters?
- Birer tek?
- Shooters for the boys?
- Çocuklara birer tek mi?
Give'em some shooters!
Evet onlara birer tek ver.
Afternoon shooters, boy, I like those.
Akşamüzeri içkisi. Severim bunları.
These two shooters you just brought up from Miami.
Miami'den getirdiğin iki tetikçi ne ayak?
We stationed shooters a half-mile in every direction.
Yarım mil boyunca her yöne keskin nişancılar yerleştirdik.
You tell us one place but the shooters are all at some other goddamn place!
Bize bir yer söyledin ama herifler burada işi bitirdiler.
He says they're in there, but he thinks it best if only two shooters go.
Oradalarmış ama en iyisi yalnız iki avcının gitmesi diyor.
Remember the time you, me, And him locked all the doors, Stayed up till the sun, Breaking the place up With six-shooters?
Üçümüzün kapıları kapayıp gün doğana dek uyumadığımız... altıpatlarlarla ortalığı duman ettiğimiz zamanları hatırlıyor musun?
Never do tequila shooters within a country mile of a marriage chapel.
Evlenebileceğin bir kilisenin bir buçuk kilometre mesafesi dahilinde tekila içme.
These boys are shooters. Come on.
Bu çocuklar iyi nişancıdır.
- Get them drive-by shooters out of- -
- O katillere söyle toz olsunlar.
It's a mystery wrapped in a riddle inside an enigma! The shooters don't even know!
Ailesinin, başını incelememi istediği söylendi.
We have the epileptic seizure distracting the police and allowing the shooters to get into place.
- Oswald'ın avukatı olmanı istemiş. - Doğru. Bu çok önemli.
The shooters across Dealey Plaza tighten, taking their aim.
Dağla mücadele eden fare gibisin. JFK, yediğim bu yengeç kadar ölü.
Three shooters.
Ondan...
The shooters quickly disassemble their various weapons, except the Oswald rifle.
Bacağında bir sorun vardı. Bir aksama. Beni yanlış anlamayın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]