Shoulders traduction Turc
3,524 traduction parallèle
Have you ever held your daughter on your shoulders?
Hiç kızını omuzlarına aldın mı?
There's a weight on my shoulders that only I can feel.
Omzumda taşımam gereken büyük bir yük var.
Now, you want your back flat. It's kind of... - Your shoulders are...
Sırtının düz olması gerek biraz omuzlarını-
My shoulders slope down.
Omuzlarım aşağı doğru.
Shoulders back.
Omuzlar arkada.
My shoulders feel stiff around this time.
Sırtım kaskatı kesilmiş.
The whole world doesn't have to rest on your shoulders.
Tüm dünya senin omuzlarında dinlenmek zorunda değil.
And at centre for the Diamonds is Marc O'Sullivan... the young phenom, and he is carrying a lot of weight on his shoulders.
Diamonds'ın orta sahası genç yetenek Marc O'Sullivan'ın omuzlarına büyük bir yük binmiş durumda.
No more looking over our shoulders, no more fighting off lawsuits.
Artık omuzların üzerinden bakmak yok. artık kanunlarla savaşmak yok.
Hmm? So I called Jo, old friend, founder of Sabre, and I told her, and she grabbed me by the shoulders, and she said, "Yes!"
Sonra da arkadaşım ve Sabre'nin kurucusu Jo'yu aradım ve ona söyledim, o da destek çıktı ve "Evet." dedi.
He takes her firmly and puts her on his shoulders.
Babası onu sımsıkı tutuyor ve omzuna koyuyor.
The fact that either of our children find themselves in harm's way rests squarely on your shoulders, not mine.
Çocuklarımızın ikisinin de zarar görmesinden tamamen sen sorumlusun, ben değil.
It fits in the shoulders and everything.
Omuzlardan, her yerden oldu.
That's a hard thing to carry on your shoulders, but I think it's an important thing.
Omuzlarında ağır bir yük var, farkındayım. Fakat bu önemli bir nokta.
Maybe the shoulders look kind of similar.
Belki biraz omuzlarım benzemiyor.
With a good head on his shoulders.
Aklı başında, anlayışlı bir insan.
Darling, you've got the weight of the world on your shoulders today.
Hayatım, bugün dünyanın yükünü omuzlarında taşıyorsun.
Do you see how she gives me the cold shoulders?
Bana nasıl soğuk davrandığını görüyor musun?
The kind that flows down to your shoulders and blows back while riding on a horse.
Omuzlarına dökülüyor böyle... At sırtındayken arkanda dalgalanıyor falan.
Would you mind if I climbed on your shoulders?
Omuzlarına oturabilir miyim?
Had me rub his shoulders.
Sadece omuzlarını ovmamı istedi.
Keep them straight, hold her by the shoulders.
Düz tut, omuzlarından tut.
It is on my shoulders to protect those who protect us.
Bizi koruyanları koruma yükü benim omuzlarımda.
I- - no, Doctor, it's on our shoulders.
Hayır doktor. Bizim omuzlarımızda.
My whole team... they carried me on their shoulders, and... and they were chanting', " cash!
Tüm ekip beni omzunda taşıdı. Ve bağırarak', " cash!
With your shoulders?
Hem de bu omuzlarla?
Vasquez heads to the free throw line and the game is on her shoulders.
Vasquez serbest atış çizgisine doğru gidiyor artık maçın kaderi onun omuzlarında.
Get your butt off your shoulders and go have some fun.
Kıçını kaldır ve git biraz eğlen.
Well, you just keep your shoulders back, your head high, and don't take any crap from anyone, you hear?
Ve milletin söylediği zırvalara, kulak asma. Denerim.
Potential voters, Marcus, who, in a few hours, will hoist Irish Jake onto their shoulders and carry him, next month, to a comfortable new seat as alderman.
Kim bir kaç saat içinde, İrlandalı Jake'i kaldıracak, omuzlarının üstüne ve onu taşıyacak, gelecek ay, rahat bir meclis üyesi koltuğuna oturtacak.
Dwight, you carry this company on your massive shoulders.
Dwight, sen bu şirketi o heybetli omuzlarında taşıyorsun.
Shoulders back.
Omuzlarını geri yatır.
These shoulders have shimmied like this all the way from Majorca to Ibiza.
Bu omuzlar Majorca-Ibiza yolu boyunca böyle sallandılar.
You could use a little shoulders.
Birazcık omuzlarını kullana bilirisin.
Frees up your shoulders to shimmy.
Omuzları serbest bırakıp, sallamak için.
Well, I know when you let it go, it's a weight off your shoulders.
Onları uygulamayı bırakınca üstünden büyük bir yük kalktığını.
Stand straight, shoulders back head high, strong chin.
Dik durun, omuzlar dik baş yukarı doğru, çene önde.
First, I'm not sure you have the shoulders for it, and second, maybe we've pushed this far enough.
İlk olarak onu giyebilecek omuza sahip misin emin değilim, ikincisi ise şansımızı belki de fazla zorluyoruz.
You should get some lotion on your shoulders.
Omuzların için biraz losyon sürmelisin.
And I Looked and I Think I shrugged Either My Shoulders
baktım ve sanırım her iki omzumu sıkıp acıma son verdi
Axl, get off of dad's shoulders.
Axl, in babanın omuzlarından.
You've been walking around with the weight of the world on your shoulders, and a loss this big, this public... It could end you.
Dünyanın yükünü omuzlarında taşıyorsun ve bu kadar büyük ve göz önünde olan bir davayı kaybetmek sonun olur.
The fighter pilot wrists, the hair like a mature otter's pelt, shoulders you could ride bareback.
Savaş uçağı pilotu bilekleri, yetişkin bir su samurunun kürkü misali saçlar, eyersiz olarak binebileceğin omuzlar.
Well, let's start with your shoulders, then.
Pekala, omuzlarınla başlayayım o zaman.
Dennis, Dennis, you should do some quadra-lift thrusters with me. Oh, better yet, get up on my shoulders.
Dennis, Dennis, benimle esneme hareketleri yapmalısın.
And because God put a good head on your shoulders. Not because of any favors from the Jews
- Yahudilere hizmet etmek zorunda olduğun için değil!
Yeah, he couldn't even lift his arms beyond his shoulders.
Evet, kollarını omzunun üzerine kaldıramadı bile.
What about Francine? Francine was beaten about the... face, shoulders, abdomen by a right-handed person with very large hands.
Francine yüzünden, omuzlarında ve karın bölgesinden yaralanacak şekilde sağ elini kullanan, büyük elli biri tarafından dövülmüş.
Straight spine, shoulders back, walk on the balls of your feet. And of course look bored and distant.
Omurga dik, omuzlar geriye, parmak ucunda bir yürüş ve tabii ki uzaklara doğru sıkılmışçasına bir bakış.
You should know that it responsibility rests on your shoulders.
Bu sorumluluğun omuzlarınızda olacağını bilmelisiniz.
Go and brush your shoulders off.
Yürü, omuzlarını silkele.
shoulders back 37
should 158
shoulder 84
shoulda 16
shouldn't 30
should have known 22
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
should i come back 18
should 158
shoulder 84
shoulda 16
shouldn't 30
should have known 22
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
should i come back 18