Silly man traduction Turc
216 traduction parallèle
I think it's ridiculous I'm packing up for three days, running away because of a very silly man.
Bence, aptal bir adam yüzünden, üç günlüğüne, eşyaları alıp bir yerelere kaçmak saçmalık olur.
Silly man.
Aptal şey.
But you, you silly man...
Ama sen, aptal adam,
After being in love with him for 15 years, this silly man has asked me to marry him.
15 yıl boyunca ona aşık olduktan sonra, bu aptal adam benimle evlenmek istedi.
Pay no attention to what the silly man says.
Aptal herifin söylediklerine aldırış etme.
- You know, I think you're a very silly man.
- Sen çok aptal bir adamsın.
Oh, go away, you silly man!
Ay, yapma, seni aptal.
Particularly if he's a vain, silly man.
Hele o da aptal bir erkekse.
I'm a very silly man.
Ben çok salak bir adamım.
First to find that silly man, and then to get him to open that silly bank.
Önce o aptal adamı bulmak, sonra ona o aptal bankayı açtırmak.
You took my joking too seriously, silly man.
Ben yalnızca şaka yapıyordum, seni huysuz adam.
There's a silly man, by damn.
Amma salak adam.
Poor, silly man, you think they'll leave you here to think?
Budala adam, oturup düşünmene izin verirler mi sanıyorsun?
You're a very silly man and I'm not going to interview you. - Ah, anti-semitism!
Çok salaksın, seninle röportaj yapmayacağım.
Do you think I'd run all over the country to save a silly man who doesn't even know he's a man?
Sence bütün ülkeyi, erkek olduğunun bile farkında olmayan birini kurtarmak için dolaşmalı mıyım?
The silly man claims that on that very night...
Bu salağın iddiası şu : her gece...
- Of course you can't, you silly man.
- Elbette edemiyorsun, seni gerizekalı.
You silly man.
Aptal adam.
What a silly man.
Adama bak yahu!
I told him that, but he never listens to me, silly man.
Ona söyledim, ama beni hiç dinlemez ki, akılsız adam.
We all seen you, you silly man.
Hepimiz gördük sersem herif.
A silly man.
Aptal bir adam.
People think him a silly man, Larry but he's a good man and a generous one.
İnsanlar onu gülünç bulur, Larry ama o iyi bir insandır çok da cömert.
Harvey, you know that's a silly answer, old man.
Harvey, bunun saçma bir cevap olduğunu biliyorsun.
Behind it is one of the most powerful men in the country, and a silly old man with that silly little house is holding up the whole business.
Bunun arkasında ülkenin en nüfuzlu adamı var. Aptal bir ihtiyar... küçücük aptal bir evi satmıyor diye bütün iş aksıyor.
The silly old man won't let me take his place.
Yaşlı inatçı onun yerini almamı istemiyor.
Must I listen to more of your silly pity - for every scoundrel, man or woman...
Alçaklık yapan her kadın ve erkek için aynı acıma duygularını hissetmen canımı sıkıyor.
If you don't get jumpy whenever I see that silly Barredout man.
Sen de o aptal Barredout'yla her karşılaştığımda sinirlenmezsen, anlaştık. Söz.
That's a silly question coming from a man who knows all the answers.
Tüm cevapları bilen bir adam için aptalca bir soru.
That silly man?
Kim bu aptal?
- Aw, Jervis... it's beyond my understanding how a man... who holds the controlling interest in 34 separate corporations... can sit all by himself wasting his time beating these silly tom-toms!
34 farklı şirketi kontrol eden bir adamın, bütün vaktini, tek başına bu aptal davullara vurarak harcamasını anlamıyorum.
I'll be an old man. - Don't be silly.
O zaman ihtiyar bir adam olurum.
I mean a man of your ability wasting his time photographing silly dresses on silly women.
Sizin gibi yetenekli bir kişi aptal elbiseler giyen aptal kadınların resmini çekiyor olmamalı.
How silly to write a song for a deaf old man.
Yaşlı sağır bir adam için şarkı yazmak ne kadar aptalca.
Take it easy, you silly old man.
Rahat ol, seni aptal babalık.
A man says silly things to a silly woman. "
Bir erkek aptal bir kadına aptalca şeyler söyler "
I may as well tell you, you're the first man in this apartment and I'm as nervous as a schoolgirl. So silly.
Sana söylemeliydim, sen bu eve gelen ilk erkeksin ve ben liseli bir kız gibi heyecanlıyım.
A GROWN MAN WHO READS SILLY RIDICULOUS, NONSENSICAL DOGGEREL.
Saçma sapan, salakça şiir müsveddeleri okuyan yetişkin bir adam.
Mr. Pierce has taken over the money we owed that silly fat man.
Bay Pierce, o aptal şişko adama olan borcumuzu üstlendi.
JUST A SHABBY, SILLY-LOOKING, SCARECROW MAN.
80 km sonra bir daha gördüm.
Silly man.
Ayı!
Silly old man looking after that young thing.
O genç kızın peşindeki ahmak yaşlı adam.
You're a very silly young man.
Çok aptal bir genç adamsın.
It is a pretty awful thing to see a grown-up man dancing around on his toes to some kind of silly music and painting all kind of funny-looking pictures with watercolors.
Yetişkin bir erkeği saçma sapan bir müzik eşliğinde,.. ... parmaklarının ucunda dans ederken ve suluboyalarını alıp resim yaparken izlemek epey korkunç bir şey.
A silly name, but a nice man.
Aptalca bir ismi var ama iyi bir insan.
I must apologise for doing all this silly subterfuge, but really, old man, I mean, if you insist on picking up stray tarts, how on earth can you expect us to get in touch with you?
Kusura bakmayın tüm bu saçma numaralardan dolayı ama kızların peşinden koşmaya devam ederseniz sizinle nasıl irtibata geçebiliriz ki?
What's so funny, silly man?
Komik olan nedir?
I am not a man, you silly-billy.
Ben adam değilim, akıllım.
But a young man can be so silly.
Ama genç bir adam çok aptal olabiliyor.
Hey, man. Don't do no silly shit out there, OK?
Dostum, boktan bir şey yapayım deme olur mu?
- Fawlty! What are you talking about, you silly little man?
Ne anlatıyorsun sen, lüzumsuz salak adam?