Smart boy traduction Turc
344 traduction parallèle
Pretty smart boy.
Oldukça parlak biriymişsin.
He's a smart boy.
Akıllı bir çocuk.
Well, Bill, if you take after your dad, you're a smart boy... and an honest one too.
Babana çektiysen Bill, akıllı bir delikanlısındır. Ayrıca da dürüst.
Sam was always a smart boy.
Sam eskiden de çok akıllı bir çocuktu.
Prove to me you're a smart boy, all right?
Zeki bir çocuk olduğunu göster, tamam mı?
Willie's a smart boy.
Willie zeki biri.
- Yeah, smart boy.
- Evet, zeki çocuk.
Eddie, if you're a smart boy, you'll forget you ever seen us.
Eddie, akıllı biriysen bizi gördüğünü unutursun.
Say, he's a smart boy.
Akıllı bir çocuk.
- Smart boy.
- Zeki çocuk.
You're a smart boy.
Sen akıllı bir çocuksun.
Smart boy didn't hear you.
Zeki çocuk seni duymadı.
Smart boy, here, wants to know what is this?
Zeki çocuk neler olduğunu bilmek istiyor.
Smart boy wants it done quiet.
Zeki çocuk sessiz olmamızı istiyor.
That Huxley's really a smart boy.
Huxley çok akıllı bir adam.
You're a smart boy, Roberts.
Sen akıllı bir adamsın Roberts.
Danny, you know whatever you do, I say, okay, Danny's a smart boy.
Danny, sen ne yaptığını bilirsin. Her zaman derim ki, Danny akıllı bir çocuktur.
- Smart boy!
- Zeki çocuk!
Smart boy.
Zeki çocuk.
- Smart boy.
- Aferin sana.
You're a smart boy.
Kafan çalışıyor.
He's a smart boy, but tell him to be careful.
Akıllı bir çocuktur ama ona dikkatli olmasını söyle.
This is a smart boy. "
Zeki bir çocuk. "
Smart boy.
Evet. Zarif biri.
Anyway, Shinichi is a smart boy.
Ayrıca, Shinichi zeki bir çocuktur.
See, you're a smart boy and I just hate to see you wasting your time.
Aslında sen zeki birisin ve zamanını boşa harcadığını görmek beni, üzüyor.
And as such, you can take a dull boy and make him into a smart boy. In a manner of speaking, you can turn a profit.
Ve tabiki, siz boş bir çocuğu eğitip, bir bakıma, kar edebilirsiniz.
You're finished playing the smart boy.
Akıllı çocuğu oynaman sona erdi.
He say, "how come a smart boy like Ortiz working in the pawnshop?"
"Nasıl olur da, Ortiz gibi akıllı biri, rehinci dükkanında çalışır?" dedi.
How come a smart boy like Ortiz working in the pawnshop?
Nasıl olur da, Ortiz gibi akıllı biri, rehinci dükkanında çalışır?
We sure could've used a smart boy like that who knows such a great deal about automobiles.
Yazık. Böyle zeki bir çocuk işimize yarayabilirdi. Hem otomobiller hakkında da bayağı bir şey biliyor.
You're a smart boy, Stegman.
Sen zeki bir çocuksun, Stegman.
- Smart boy, switching to the top dog.
- Akıllısın, hemen itlerin başını tuttun.
You well-groomed smart boy!
Seni hanım evladı seni!
Why would a smart boy like you keep your sister from getting married?
Senin gibi akıllı biri kardeşinin evlenmesini niye engellemek istesin ki?
I'll tell you what you did, smart boy.
Ne yaptığını söyleyeyim akıllı çocuk.
Why should a smart boy wanna work like a field hand when there are other opportunities to consider?
Senin gibi akıllı birisi neden tarlada çalışmak istesin ki daha başka bir sürü seçeneğin dururken?
I thought maybe you were a smart boy.
Daha zeki olduğunu sanıyordum.
That's one smart boy.
- Tek akıllı çocuk o.
Right smart lot of spunk your boy's got, Mr. Baxter.
Oğlunuz hem uslu hem de öfkeliymiş, Bay Baxter.
Your boy's pretty smart. He might see these wires and think it over.
Eleman bayağı akıllı, bu telleri görünce anlayacaktır.
If you're smart, you'll take them home, boy.
Aklın varsa onları eve götür çocuk.
Well, it wasn't very smart... to set off a boy's parents'if you've only known him for two days.
Sadece iki gündür tanıdığın bir gencin ailesiyle yüz yüze gelmen pek de akıllıca bir hareket değil.
Oh, now, don't get smart, black boy.
Bak şimdi, ukalalaşma, kara çocuk!
Don't be smart, pretty boy.
Zevzeklik yapma, şirin çocuk.
Boy, that is really smart.
İşte bu çok zekice.
Now, there comes a day in the life of every smart-ass little boy... When he must get his comeuppance.
Her ukala ufaklığın hayatında bir defa ettiğini bulması gereken gün geldi çattı.
You're a smart boy, just like your father.
İşte benim oğlum. Tıpkı baban gibisin.
Don't be smart, boy.
Bana akıl taslama, çocuk.
You ain't too smart, are you, boy?
Pek akıllı değilsin, değil mi evlat?
They're too smart for that one, boy.
Onlar bunun çok zeki oğlum.
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
smart 1023
smarter 56
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
smart 1023
smarter 56
smarty 61
smart move 79
smartass 64
smart girl 72
smart man 56
smarty pants 28
smart ass 49
smart thinking 17
smart guy 143
smart kid 42
smart move 79
smartass 64
smart girl 72
smart man 56
smarty pants 28
smart ass 49
smart thinking 17
smart guy 143
smart kid 42