Smiley face traduction Turc
269 traduction parallèle
See? This morning I turned bacon, eggs, and toast... into a smiley face for Bart and Homer.
Bu sabah salam, yumurta ve tost ekmeğinden Homer ve Bart için gülen yüz şekli yaptım.
Hey, Mac, no smiley face this time, huh?
Mac, bu kez gülen surat yok.
Smiley face.
Gülen surat.
After you put the money in that smiley face bag... hand me that night drop, too.
Parayı şu gülümseyen suratlı çantanın içine koyduktan sonra.. ... şu gece servisine de el at.
The smiley face is for when I go down on the guy.
Gülen surat ben adama oral seks yaparken.
The smiley face with lashes is for when the guy goes down on me.
Kirpikli gülen surat ise adam bana oral yaparken.
- He didn't draw a smiley face, did he?
- Gülen surat çizmemiş, değil mi?
No smiley face on my omelet tomorrow?
Yarın omletimin üzerine gülen surat yapmayacak mısın?
When life is hard, I pick up that card with the smiley face
Hayat zor geldiğinde, gülen suratlı kartı alırım...
- She puts a little smiley face in her O's.
- O harflerine gülücükler koyuyor.
The sunflower with the smiley face.
Gülen yüzlü ayçiçeği.
SMILEY FACE.
Gülen yüz.
Then, she drew a little smiley face.
Altına da gülen surat çizmiş.
A smiley face?
Ah gülen surat çizmişmiş.
Why don't you write someone a note with a little smiley face on it, and then maybe I'll be ready, okay?
Birisine üzerinde gülümseyen surat olan bir not yazsana. Belki o zaman hazır olurum. Tamam mı?
Oh, pepperoni smiley face.
Salamdan güler yüz.
And then- - And then I drew a little smiley face.
Yanına da gülen surat çizdim.
- I'm good. My pantyhose have a smiley face on'em.
Çorabımda gülen bir surat olsa da hazırım.
Kewl, wanna get together? Smiley face.
Buraya bak, kendime metal bir portakal yaptım.
Winking smiley face.
Sen hiç bir kaşık bile olsa cilt kremi yapmak istemiyorsun.
Clown hat, curly hair, smiley face.
Hehey, şuraya bak!
Oh, and that cockadoodie smiley face you use to dot it.
Bunu kapatmak için yüzüne takındığın kakadan tebessüm!
Look, it seems as if was a smiley face.
Baksana, kalp atışını hissedebiliyorsun.
It's a total smiley face, dude.
Bu bir gülen surat, ahbap.
The smiley face is a complete crucial.
Bu surat çok önemli.
WELL, SHE GOT A SMILEY FACE,
Aslında, gülen yüz aldı,
SINCE WHEN IS A SMILEY FACE NOT AS GOOD AS A STAR?
Ne zamandan beri gülen yüz, yıldız kadar iyi değil?
Also, now, I don't know if you have this key in your typewriter... but when I write "Jackie," I like to dot my "I" with a smiley face.
Ayrıca daktilonuzda öyle bir tuş var mı bilmiyorum ama... ben "Jackie" yazarken "i"'nin noktasını gülen surat yaparım.
Hey, what could be more fun than an island shaped like a big smiley face?
Gülen surat şeklindeki bir adadan daha eğlenceli ne olabilir ki?
It's a smiley face.
Gülen bir surat bu.
It had his name written on the bag, with a little smiley face in the "O," the big girl.
Çantanın üzerinde ismi yazıyor. "O" nun üzerinde de küçük bir gülen surat var.
We'll just call you Mr. Smiley Face Man.
Size Bay Güler Yüzlü Adam diyeceğim.
Parentheses, smiley face.
bu olayın komik yanı :
Only four other students got both a smiley face and a gold star.
- Dört öğrenci var, gülen yüz ve altın yıldız almışlar.
And here I put in a little smiley face icon.
Buraya gülümseyen bir yüz ikonu koyuyorum.
Don't let them use - that smiley face picture.
- Bu gülen yüzü sakın onlara gösterme.
Here, let me put a smiley face on your test.
İşte, kağıdının üstüne bir gülümseyen surat çizmeme izin ver.
I'm not bothered, it's just that we need an image of our suspect and not a giant smiley face.
Bize şüphelinin tarifi lazım, ondan soruyorum. Kafan iyiyse tarif edemeyebilirsin.
I made you a pancake smiley face with sausage arms and a little scrambled egg cardigan.
Sana, sosis kolları ve çırpılmış yumurtadan hırkasıyla gülümseyen bir pankek yaptım.
She made a smiley face with Red Hots.
Bonibonlarla gülen bir yüz yapmış.
You were his first smiley face.
Sen, çizdiği ilk gülen yüzüydün.
Too bad it's not Christmas- - that smiley face of yours would cheer up children for miles around.
Bir dolar bahşiş ihtimali ne kadar heyecanlı olsa da. Noel olmaması ne kötü. Şu güler yüzün etraftaki çocuklara neşe saçardı.
And if you could look down on her, you'd see a big, yellow smiley face on top.
Ve ustunden ona bakarsan tepesinde kocaman, sari bir gulen yuz gorursun.
At the end of each day, I will either write a smiley face or a sad face next to your name.
Her günün sonunda adınızın yanına ya gülen yüz ya da ağlayan yüz çizeceğim.
No, that's only 10 units. I put a smiley face after the zero.
Hayır, on ünite. 0'dan sonra gülen yüz çizdim.
And sometimes I like to dot the "I" with a little smiley face or a heart or something.
ve bazen "i" nin noktasını küçük gülümseyen bir surat ya da kalp ya da başka bir şeyle yapmayı seviyorum.
Smiley face.
Peki.
Can you spare 60 seconds for a smiley old face from your past?
Geçmişinden dostane bir yüze 60 saniye ayırır mısın?
And then, like, put some X's and O's and a little smiley-face.
Biraz da X'ler, O'lar ve gülen suratlar çiz.
I'll have the smiley-face breakfast special.
Gülen yüzlü kahvaltı menüsünden istiyorum.
So, you and your wife travel around the world and crash here in a smiley-face balloon.
Yani, sen ve karın dünyanın etrafında dolaşıyordunuz ve gülen surat şeklindeki bir balonla buraya düştünüz.
face 1222
facebook 123
faces 62
face it 390
face your fears 19
faced 175
face me 51
face down 100
face to face 80
face the wall 60
facebook 123
faces 62
face it 390
face your fears 19
faced 175
face me 51
face down 100
face to face 80
face the wall 60
face forward 16
face the facts 19
faced lie 16
smile 1224
smiles 35
smiley 114
smile for the camera 42
smile for me 17
face the facts 19
faced lie 16
smile 1224
smiles 35
smiley 114
smile for the camera 42
smile for me 17