Smile for me traduction Turc
192 traduction parallèle
Won't you smile for me?
Benim için gülümser misin?
Smile for me.
Gülümse bana hadi Pearl.
Smile for me.
Benim için.
- Not even a smile for me?
- Bir gülümseme de mi yok?
Smile for me, please.
Gülümse lütfen.
You always have a smile for me.
Bana her zaman gülümsüyorsun.
Smile. Smile for me.
Benim için gül.
Won't you smile for me?
Bana bir gülümsemeyecek misiniz?
Smile for me, Coco.
Gülümse bana Coco.
Smile for me.
Gülümse bana.
Get your sister to smile for me.
Kızkardeşin bana gülsün.
Come on, smile for me.
Hadi, gülümse benim için.
Come on, smile for me, Al. I'm not so bad.
Ben kötü sonun bu olduğunu sanmıştım.
Will you smile for me?
Bana gülümser misin?
Honey, smile for me.
Tatlım, gülümse bana.
Smile for me.
Gülümse.
Come on, can you smile for me, please?
Haydi, benim için gülümser misin, lütfen?
Just smile for me.
Sadece benim için gülümse
Won't you smile for me, huh?
Bana gülümsemeni istiyorum.
Smile for me now, brother
Şimdi benim için gülümse, kardeşim.
Lovely eyes... why don't you smile for me.
Hoş gözler... Neden benim için gülümsemiyorsun?
Come on, i bet you got a smile for me.
Haydi, eminim benim için bir gülümsemen vardır.
So kiss me and smile for me Tell me that you'll wait for me Hold me like you'll never let me go
Gel beni öp ve gülümse,... beni bekleyeceğini söyle,... hiç bırakmayacakmış gibi bana sarıl.
Smile for me.
Gülümseyin.
Now I know you got a smile for me underneath all that.
O suratın altında bir gülücük sakladığını biliyorum.
How about smile for me!
Bir poz verir misiniz!
Smile for me, doc.
Bana gülümseyin, doktor bey.
Smile for me.
Gülümse. - Ne?
Smile for me again.
Tekrar gülümse.
Would you just smile for me one time? Just once?
Bir kez, sadece bir kez benim için gülümser misin?
♪ Smile for me ♪
Benim için gülümse
OK, then Smile for me
Tamam, benim için gülümse.
Come on, sing for me and I'll smile for you.
Hadi, bana şarkı söyle, ben de sana gülümseyeyim.
It's just hard for me to smile too much with this head.
Sadece bu kafayla gülümsemek zor benim için.
I would say "You must love me for my charming smile."
"Sevimli gülüşüm için beni seveceksin" derdim.
They'd smile so nicely for me.
Bana gülümsemeleri ne kadar güzeldi.
Where's that big smile for me?
Nerede o kocaman gülücükler?
Well, it was rather hard for me, because the Americans ordered that I had to smile always.
Benim için oldukça zordu çünkü Amerikalılar sürekli olarak gülmemi emrettiler.
Then you show up here, expecting me to just smooth as silk invite you in for a sit-down and a smile.
Sonra buraya gelip, sana yumuşak davranmamı... seni yemeğe davet edip gülümsememi bekliyorsun.
And believe me, after a fewyears ofhanging on your arm... at political dinners with this fake smile plastered on her face... all she will be good for is crawling into a bottle of chardonnay... with a Neiman Marcus catalog and a bottle ofValium the size ofyour head.
Ve inan bana, yüzünde sahte gülümsemeyle seninle bir kaç yıl resmi davetlere katıldıktan sonra tüm yapacağı şey bir şişe beyaz şarap Neiman Marcus katalogu ve kafan büyüklüğünde Valium kutusuyla takılmak olacak.
You play innocent and you're charismatic and you smile and you made me fall for you and this is what's not fair.
Sen... sen masumu oynuyorsun. ... çekicisin, gülümsüyorsun ve yakayı kurtarıyorsun.
And that smile is not for me.
Ve bu gülümseme benim için değil.
I know that moment will be very painful for me but her one smile will erase all my pain.
O anın benim için çok zor olacağını biliyorum. Ama onun gülümsemesi bütün kederleri silip atacaktır.
I'm sure lf I were Keiko I'd want to trust you and thank you for giving me a reason to smile like that.
Eminim. Eğer Keiko olsaydım, Sana güvenmek ve öyle gülümsemem için bir neden verdiğin için teşekkür etmek isterdim.
So for example, when I smile at you, almost immediately, there is a smile that comes back to me and if you are unable to make a smile then you are unable to have that interaction
Ben size gülümsediğimde neredeyse anında sizden de gülümseme görürüm. Ve eğer bu gülümsemeyi veremiyorsanız o iletişimi sağlayamamış olursunuz.
" The smile of the girl on the bus charmed me for ever.
"Tramvaydaki kızın gülümseyişi beni öylesine büyüledi ki."
"And your photo made me smile for the first time in 1 5 months."
"Ve fotoğrafın 15 aydır beni ilk kez güldürdü."
Eh, no biggie.'Cause here comes my dream girl with a smile just for me.
Sorun değil. İşte hayallerimdeki kız bana gülümseyerek geliyor.
No biggie, because here comes my dream girl with a smile just for me.
Asla yapmam... Problem değil. İşte hayallerimdeki kız bana gülümseyerek geliyor.
You don't like me because I don't smile for the camera.
Kameralara gülümsemediğim için beni sevmezsiniz.
- I'm late for a movie. - I don't like it when you smile at me.
Sinemaya geç kaldım Bana böyle gülümsemeni sevmiyorum.
smile for the camera 42
for me 3075
for men 33
for me too 49
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
for me 3075
for men 33
for me too 49
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43