English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Someone else did

Someone else did traduction Turc

431 traduction parallèle
Do you really think someone else did it?
Hakikaten başkasının yaptığını mı düşünüyorsunuz?
But he or someone else didn't pay you to concoct an alibi for him and his friends by any chance, did they?
Size de birileri ona ve arkadaşlarına tanıklık edin diye... -... para ödedi mi?
The boy didn't fire his gun, someone else did!
Ateş eden çocuk değildi başka biri ateş etti.
And that someone else did away with her.
Ve o başkası onu ortadan kaldırdı.
Why should you give up yours for something someone else did?
Başkasının yaptığı bir şey için sen niye hayatını veresin?
Someone else did call when I first came, but I hung up.
İlk başta başka biri telefon etti, ama kapattım.
I wanted to do it, but someone else did it.
Hayır. Bunu ben yapmak istemiştim, ama başka birisi yaptı.
I wanna know if someone else did.
Eğer biri verdiyse bilmek istiyorum.
But someone else did.
Ama birisi seyretmiş.
Someone else did.
Belki onlar almıştır.
It means that if we cannot have fired those torpedoes, someone else did.
O torpidolari biz ateşlememişsek, başkası ateşlemiştir demek.
If Reyga didn't kill himself, someone else did.
Reyga kendini öldürmediyse, bir başkası yaptı.
- Someone else did.
- Ama durduran biri olmuş.
Someone else did it.
Başkası yaptı.
Someone else did my lines. "
Birisi benim repliklerimi okumuş. "
- Someone else did it.
- Başka biri yaptı.
Did you think I was someone else?
Beni başka biri mi sandın?
Did someone else ask you?
Başka biri istedi mi?
Someone else could have loved him and made him happier than I did.
Başkası onu sevebilirdi ve benden daha çok mutlu edebilirdi.
Since it did rain, we could have held the bazaar at someone else's house.
Yağmur yağdığı için, kermesi bir başkasının evinde düzenleyebilirdik.
Did he fall in love with someone else?
Başka birine mi aşık oldu?
If our home is miserable, our clothes and the hurt, Our food did not feel like Princess Royal, then browse your accommodations with someone else.
Evimiz sefilse, giysilerimiz narin cildinizi acıtıyorsa yemeklerimiz Prenses hazretlerinin canını sıkıyorsa saygıdeğer varlığınız için kendinize kalacak başka bir yer arayabilirsiniz.
Did you wish for someone else?
Başka birini mi arzu ederdiniz?
Did she get someone else?
Yerine birisini bulmuş mu peki?
- Or did someone else poison him?
- Yoksa onu başka biri mi öldürdü?
Why did he hire someone else this year?
Bu sene neden başkasını tutmuş ki?
Did your boss finally decide someone else would do it?
Patronun sonuda senin yerine birini mi buldu?
Why did you confess to someone else's crime?
Öyleyse neden başkasının suçunu üstlendin?
Did you confuse with someone else?
Başkasıyla karıştırıyor olma! ?
Why did mother put someone else's plates on the table?
Annem niye başkasının tabaklarını masaya dizmiş?
Did you ever in the supermarket walk away with someone else's cart?
Hiç süpermarkette başkasının arabasını alıp gittiniz mi?
Did you ever look at someone else's cart and say, ooh, goddamn, look what they eat, yech?
Hiç başkasının arabasına bakıp oha ne yiyor bunlar dediniz mi?
You did murder someone else's son.
Siz, başkasının oğlunu öldürdünüz.
He did say there was someone else in the building.
Binada birisinin olduğunu söyledi.
- DID YOU SLEEP WITH SOMEONE ELSE?
Başka biriyle yattın mı? Hayır.
What would you have us do? Did kids in 1691 ever play a game where they jump over someone else's back?
Ne yapmış olacağız?
Did you know Laura was seeing someone else?
Laura'nın başka biriyle görüştüğünü biliyor muydun?
- Did you mention someone else's names?
- Başka birilerinin isimlerinden bahsettin mi?
Did you give it to someone else?
Başkasıyla mı yattın?
Did I just hear you hire someone else?
Demin başkasını işe aldığınızı mı duydum?
You win, I do nothing. Someone else wins, I do what I did.
Kazansaydın, bir şey yapmama gerek kalmayacaktı.
As much as I would want to protect them from something someone else said they did, yes.
Tıpkı onları iftiralardan korumaya çalışacağım gibi.
It means you don't have a line, but someone else just did.
Sizin fikriniz yoktur, ama bir başkasının vardır.
But did that someone else make you do it?
Peki sana bunu o başkası mı yaptırdı? Hayır.
- Did you go to someone else?
- Başka birine gittin mi?
- No. - Did he hurt someone else?
- Bir başkasına mı zarar verdi?
He just threw everything in the sink, someone else always did the dishes.
Herşeyi lavaboya atar, bir başkası da bulaşıkları yıkar.
And now, wearing a short skirt, she sits glued to someone else! You gave her everything Only then did she come to you!
Herşeyini senin için bırakan karını hiç düşünmedin!
What Bill Turbit did to you, he did to someone else.
Bill Turbit sana yaptığı şeyi başkasına yaptı.
So Infinity wants to make sure that if you get called to testify that you'll tell the court what you told us today... that you did not persuade this gate attendant Jim : to board someone else.
Infinity de seni bugünkü duruşmaya çağırıp bize söylediğin gibi uçağa başkasının binmesi için uçuş görevlisini ikna etmediğin yönünde ifade vermeni istiyorlar.
Did you do this out of your own free will or is someone else responsible for this... someone who encouraged and forced you'll to do this,
Dışarı çıkmaya kendi iradenizlemi karar verdiniz... Yoksa, bundan başka birisi mi sorumlu... Sizi bu işe zorlayan veya cesaretlendiren birisi,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]