Someone else will traduction Turc
589 traduction parallèle
Forget it, someone else will buy them.
- Başka biri alır o zaman.
- Someone else will come along.
- Başka biri çıkagelir.
Then, someone else will replace him.
Başka biri onun yerini alacak.
Someone else will take your call.
Başka birine bağlıyorum.
However, in future, someone else will come for our order.
Ne var ki gelecekte, düzenimiz için başkaları da gelecek.
Someone else will lead them.
Onlara başka birisi önderlik etsin.
Be quiet, or someone else will come
Sessiz ol yoksa birileri gelecek.
Then, when you're seen dancing, someone else will invite you.
Böylece biri seni dans ederken görüp dansa davet edecek.
Someone else will catch him.
- Başka birisi yakalar.
Either I'll come back and get the rest of my clothes, or someone else will.
Kalan eşyalarımı almak için, ya ben gelirim, ya da birini gönderirim.
- Someone else will take care of them.
- Birileri onların çaresine bakar.
"So someone else will have to kill you."
"Bu yüzden başka birinin seni öldürmesi gerekecek."
He won't last for ever, someone else will follow him
Sonsuza dek burada kalmayacak, arkasından başkası gelecek.
And if you won't tell, someone else will.
Üstelik sen konuşmazsan, bir başkası konuşur.
Someone else will have to be the lion's head.
Aslan kafası başka birisi olmalı.
Someone else will have to write it.
Başka birileri yazsın artık.
I'm scared to death of going to jail, but if I tell you, then you'll have to do something about it and someone else will be hurt.
Hapse girerim diye çok korkuyorum, ama kim olduğunu söylersem... siz de bu konuda bir şey yapacaksınız, ve bir kişi daha zarar görecek.
Someone else will support them if you don't.
Siz olmazsanız başka biri onlara destek olacak.
And after me someone else will come.
Benden sonra da birileri gelecek.
Maybe someone else will turn up for you.
Belki... Başka birisi, senin için yapacak bişiler bulabilir.
I mean, if we testify, maybe we'll put away one small-time criminal but someone else will just take his place.
Eğer, tanıklık edersek belki bir suçluyu kısa süreliğine içeri attırırız, ama onun yerini bir başkası alır hemen.
If you make someone else cry, Then your eyes will cry blood.
Eğer birisini ağlatırsan, sonra yüreğin kan ağlar.
If you're not back, it will be necessary to engage someone else.
Gelmezseniz, başka birini bulmak zorunda kalacağım.
Comrade, I am afraid you will have to turn over that work to someone else.
Yoldaş, ne yazık ki o görevi başkasına devretmen gerekecek.
I'm sure you'll find someone else who will be... really worthy of you.
Senin kıymetini gerçekten bilecek başka birini bulacağını biliyorum.
It might fail, and if it does... and I am still alive... I will try to pass on my information, my mission, to someone else.
Başarısız olabiliriz, eğer öyle bir şey olursa... ve hayatta kalabilirsem... elimdeki bilgileri ve bu önemli görevi bir başkasına devretmeye çalışacağım.
There will be always someone else.
Hep bayrağı devralacak birileri olacaktır.
Dorian will make this girl his wife and six months later become infatuated with someone else.
Dorian bu kızla evlenecek, ve altı ay sonra başka birisi için çıldırmaya başlayacak.
Will Pittsburgh speak to someone else?
Başka biriyle görüşür müsünüz?
And a few good people will fall victim to someone else like Yusa.
Yusa gibiler tarafından pek çokları incitilecek.
Absolution will come in due time, I hope, and from someone else's hand.
Zamanı geldiğinde günahınız bağışlanacak umarım. Başka birinin elinden.
If there is someone else who claims her... we will settle it between us.
Onu isteyen başkaları da varsa bunu aramızda... hallederiz.
Which means it will be exceedingly difficult for anyone to prove she's someone else.
Bu da, birinin, onun bir başkası olduğunu ispatlamasının son derece zor olduğu manasına geliyor.
Well, will it work if I wanted something from someone else?
Şey, bir başkasından bir şey isteseydim işe yarar mı?
No one will know that it was I. Find someone else, that's all.
Kimse ben olduğunu bilmeyecek. Başka birini bul, o kadar.
One day, someone else, it may be you, my boy, or your sons or grandsons will pick up where we left off.
Bir gün, başka birileri,... ki bu kişiler, siz, oğlum, sizin çocuklarınız ya da torunlarınız da olabilir,... bayrağı bizden devralacaklardır. Bundan eminim.
You have to decide, but society will always need someone to carry out justice, whether it's you or someone else.
Bir itirazım yok, istediğini yapabilirsin. - Toplumun her zaman bir cellada ihtiyacı olacaktır. - Tabi!
Mr. Burnett, you will either act as our guide to the Bowen Ranch... or I will get someone else.
Bay Burnett, sen de Bowen Çiftliğinde rehberimiz olarak görev yapmalısın veya başka birisini alacağım.
Someone else will lead them.
Eğer bu savaşı kaybedersek, senin için geriye ne kalacak ki?
Besides, by marrying Mr. Luzhin, she'll be taking the same money, though from someone else. Will you please say no more!
Ayrıca, Bay Lujin ile evlenerek farklı biri kanalıyla da olsa bu parayı alacaktır.
I will see the face of someone else. It might be interesting.
Bu çok ilginç olabilir.
I will find someone else in a few days...
Onu 3. kata göndereceğim. 6. kata göndereceğim... Pekala, onu kovuyorum.
If you don't want to follow orders, we shall get someone else who will.
Eğer emirleri uygulamak istemiyorsanız, bunu yapacak başka birilerini buluruz.
You will never belong to someone else.
Başkasının olmayacaksın. Tamam mı Karine?
I want to know how to exert power over someone else... how to dominate the will of others.
Gücün bir başkasının üzerinde nasıl kullanıldığını bilmek istiyorum... Diğerlerinin iradelerine nasıl hükmedeceğimi öğrenmek.
Montenegrans will never sell themselves for the death of someone else's freedom!
Karadağlılar kendilerini asla satmaz.. başkalarının ölümü pahasına özgürlük için!
Shall I find someone else or will you take the case? !
Başka birini mi bulayım, yoksa davayı sen üstlenecek misin?
Physical love, sentimental love... or just the tenderness of someone... they know will never look at anyone else.
Fiziksel aşk, duygusal aşk. Ya da sadece kendilerinden başka birine bakmayacak birinin şefkatini.
Her father will sell her to someone else.
Babası onu başkasına satar.
He will find someone else to pick on.
Sataşacak başka birini bulur.
No problem, I will find someone else.
Sorun yok, ben ba? ka birini bulacaks? n?
someone else 171
someone else did 27
will 4406
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
someone else did 27
will 4406
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
willkommen 17
willing 37
willi 47
williamson 37
willard 96
willa 165
willpower 20
will you marry me 800
willem 32
willows 29
willing 37
willi 47
williamson 37
willard 96
willa 165
willpower 20
will you marry me 800
willem 32
willows 29