Someone to talk to traduction Turc
2,497 traduction parallèle
Especially if I had someone to talk to.
Özellikle de birisiyle konuşuyorsam.
It's alright. Someone to talk to.
Konuşacak birisi olur.
I needed someone to talk to.
Konuşacak birine ihtiyacım vardı.
And even though he never said a word for the first time since Dad died, I felt like I had someone to talk to.
Tek kelime etmemiş olsa bile babam öldüğünden beri ilk kez, konuşabileceğim biri varmış gibi hissettim.
I miss you. I really need someone to talk to.
Konuşacak birine çok ihtiyacım var.
Hookers always felt someone to talk to.
Fahişeler birinin onlarla konuşacağını her zaman hisseder.
" To Tommy. If you ever need someone to talk to, 0141-496-0987.
Konuşacak birine ihtiyaç duyarsan bu numarayı ara : 0141-496-0987.
They said you needed someone to talk to.
Konuşacak birisine ihtiyacın olduğunu söylediler.
- Someone to talk to about our problems.
- Dertlerimizi dinleyecek biriyle.
Uh, see if the Paks will send someone to talk to the farmer.
Pakistanlılar, çiftçiyle konuşmaya birini göndersin.
No. No, that's not... I just wanted someone to talk to.
Yok, ben sadece konuşmak istemiştim.
- I found someone to talk to.
- Ben de konuşacak birini buldum.
These people just want someone to talk to, someone to hear them. Yeah.
Evet.
Your grandmother just wanted someone to talk to.
Büyükannen sadece konuşacak birini arıyordu.
Just someone to talk to, I guess.
Sadece konuşmak, sanırım.
So I really needed someone to talk to.
Bu yüzden konuşacak birilerine ihtiyacım vardı.
I'm just... I just want to talk to someone about this adoption.
Sadece bu evlat edinme davası konusunda biriyle görüşmek istiyorum.
Someone wants to talk with you.
Seninle konuşmak isteyen biri var.
You spout all that profiling talk, but, really, the best way to get to know someone is to marry them.
Sürekli profil muhabbeti yapıyorsun, ama işin aslı birini tanımanın en iyi yolu onunla evlenmektir.
I thought if you could talk to someone quietly, we could make this go away without much fuss.
Birileriyle gizlice konuşursan, fazla şamata olmadan bunu halledebileceğimizi düşündüm.
I just wanted to talk to someone.
Sadece konuşacak birisi olsun istedim.
If you need to talk to someone in the guidance counselor's office...
Birisiyle konuşmak istersen, rehber öğretmenin ofisinde birilerini bulabilirsin.
Come on, sometimes it's easier to talk to someone when you don't give a crap what they think.
Karşındaki kişinin ne düşündüğünü önemsemediğin zaman konuşmak çok daha kolaydır.
In fact... If I may interject, someone should talk to Diane to make sure that Victor has not tried to contact her.
Lafınızı bölmek istemem ama, Diane'le konuşmalıyız.
We need to talk to someone.
Birisiyle konuşmamız lazım.
Talk to someone and tell them why you need a new pair of tights.
Şimdi git biriyle konuş ve yeni bir tayta ihtiyacın olduğunu söyle.
So just go talk to someone and tell them why you need a new pair of tights.
Şimdi git biriyle konuş ve yeni bir tayta ihtiyacın olduğunu söyle.
Might help to talk to someone about what happened.
Olanlar hakkında biriyle konuşmak iyi gelebilir.
Heh, can I talk to someone who's still alive inside?
İçeride hâlâ canlı biri varsa, onunla konuşabilir miyim?
Paul, I wanted to talk, because I'm looking for someone who can
Paul, seninle konuşmak istedim.
He's a terrific lawyer, and if he doesn't know what to do himself, he'll certainly know someone we can talk to.
Mükemmel bir avukattır, kendisi yapamayacak olsa bile kesinlikle konuşacağımız başka birine yönlendirir.
When someone from Parliament comes here, someone with the power and the will to help us, then I'll talk.
Parlementodan bize yardım edebilecek güçte biri buraya geldiğinde konuşacağım.
- Is there someone else I can talk to?
- Burada konuşabileceğim başka biri var mı?
Someone needs to talk to you.
Birisi sizinle konuşmak istiyor.
I mean, somebody somewhere knows something, and someone's going to talk.
Birileri onunla ilgili bir şey biliyor ve konuşacak.
Look. I'll talk to Frank, see if he has someone who can... David, please.
Bak Frank'le konuşurum.
There's someone who wants to talk to you.
Seninle konuşmak isteyen biri var.
Please let me talk to someone.
Lütfen biriyle konuşmama izin ver.
Someone needs to talk to her father.
Birinin onunla konuşması gerekiyor baba.
Will someone talk to me!
Anne? Benimle konuşacak mısın!
You know how when you talk to someone on the phone you sort of imagine what they look like based on their voice?
Biriyle telefonla konuştuğunda seslerine bakarak, nasıl göründüklerini kafanda canlandırırsın ya hani?
If you want to talk or meet someone, only through me.
Birisiyle konuşmak veya buluşmak istersen. Sadece benim aracılığımla yap.
Mr. Beckman, do you have someone you can talk to?
Bay Beckman, içinizi dökebileceğiniz birileri var mı?
Sometimes you see people, you talk to someone.
Bazen birilerini görüp konuşursunuz.
Maybe I should talk to someone.
Biriyle konuşmam gerekiyordur belki.
I need to talk to someone.
Birisiyle konuşmam gerek.
Do you want to talk to someone or...?
Biriyle konuşmak ister misin?
I just thought it's not a good thing to talk about someone like that.
Bence olanları tam olarak bilmeden yorum yapmak doğru değil.
Come on, you have to talk to someone.
Hadi, biriyle konuşmak zorundasın.
I need to talk to someone.
Biriyle konuşmam lazım.
Someone I need to talk to now.
Şimdi konuşmam gerekmiş.
someone to see you 39
someone took it 17
to talk to you 37
talk to me 2348
talk to you tomorrow 30
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk to my lawyer 20
someone took it 17
to talk to you 37
talk to me 2348
talk to you tomorrow 30
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talk to your mother 16
talk to them 86
talk to us 100
talk to him 399
talk to you for a second 17
talk to you 56
someone 794
someone like you 74
someone special 26
talk to your mother 16
talk to them 86
talk to us 100
talk to him 399
talk to you for a second 17
talk to you 56
someone 794
someone like you 74
someone special 26
someone else will 34
someone you know 34
someone like me 67
someone i can trust 22
someone call an ambulance 31
someone's at the door 48
someone else 171
someone help me 78
someone is coming 23
someone died 43
someone you know 34
someone like me 67
someone i can trust 22
someone call an ambulance 31
someone's at the door 48
someone else 171
someone help me 78
someone is coming 23
someone died 43