Start talking traduction Turc
1,779 traduction parallèle
Start talking, you son of a bitch.
Konuşmaya başla pislik herif.
Well, unless you start talking, you're going away for murder.
Eğer konuşmaya başlamazsan, cinayetten içeri gireceksin.
I can't let you anywhere near this case if you start talking crazy like that. Crazy?
Eğer böyle delice konuşursan seni bu davanın yanına bile yanaştırmam.
One of these days I'm going to start talking openly about sex, and you're not gonna like it.
Bir gün seks hakkında açık açık konuşacağım ve bu hoşunuza gitmeyecek.
That's right, so you better start talking, bitch.
Doğru. O yüzden konuşmaya başlasan iyi olur, kahpe!
When we land them, you can start talking to them that way.
Onları kazandığımızda, onlarla bu şekilde konuşmaya başlayabilirsin.
In order to improve, to heal, he's going to have to start talking about it, to you and to me.
Gelişmesi, iyileşmesi için bu konu hakkında seninle ve benimle konuşması gerekiyor.
He might freak out if you start talking marriage so soon.
Ama eğer evlilik hakkında bu kadar erken konuşmaya başlarsan çıldırabilir.
So... We can, uh... We can do this game or you can start talking compensation and let's just get to it.
Yani, bu oyunu oynayabiliriz, ya da ödemenin miktarını konuşmaya başlayabiliriz.
So one day, maybe they start talking.
Bir gün konuşmaya başlamış olabilirler.
Why'd she start talking about my dad?
Neden babam hakkında konuşmaya başladı ki?
If we turn away every werewolf case that comes through our doors, people are gonna start talking.
Kapımıza gelen bütün kurt adam davalarını geri çevirirsek insanlar konuşmaya başlayacak.
By fixing our differences, by convincing us To start talking again.
Farklılıklarımızı düzelterek, tekrar konuşmaya ikna ederek.
In order to improve, to heal, he's going to have to start talking about it. To you, and to me.
Gelişmesi, iyileşmesi için bu konu hakkında seninle ve benimle konuşması gerekiyor.
So start talking.
Şimdi konuşmaya başlayın.
The second people start talking about their feelings, you - -
İnsanlar duygularından konuşmaya başladıkları an, sen...
She was murdered, so start talking.
Cinayete kurban gitti. Yani konuşmaya başlayın.
Look at me and start talking.
Bana bak ve konuşmaya başla.
We gonna start talking truth, or are you and me gonna take a trip downtown?
Doğruyu söyleyecek misin yoksa seninle merkeze doğru bir gezintiye çıkalım mı?
You better start talking, or I'm gonna charge you as an accomplice after the fact.
Konuşmaya başlasan iyi olur yoksa seni suça ortak olmakla suçlarım.
Pregnant lady, I kind of space out when you start talking... so I'm not entirely sure what your problem is.
Sen hamile bayan, senin için de bir kaç lâfım olacak ama önce bana derdin nedir, anlatman gerek.
{ Wait, } When did we start talking about the mob?
Ne zaman gangsterlerden bahsetmeye başladık?
If he doesn't start talking, we'll book him
Konuşmaya başlamazsa onu tutuklayacağız.
You start talking like a lawyer. Fancy legal words and such.
Avukat olmaya başlamışsın ha, böyle süslü hukuki terimler filan!
I guess we got to start talking more and get into the real stuff.
Herhâlde birbirimizle daha fazla konuşup, ciddi meselelere girmemiz gerekiyor.
But to start talking about fights? I...
Ama kavgalar hakkında mı konuşmaya başladınız?
After that, I'll start talking.
Yoksa ötmeye başlarım.
- Then start talking. - OK.
Pekala.
Now, don't overreact, but maybe we should start talking about, you know, the possibility of getting some kind of a- - what do you call them? - - prenup.
Şimdi, aşırı tepki verme ama belki şeyi konuşmaya başlamalıyız bir tür şey yapma ihtimalini ne deniyordu onlara? "Anlaşma".
If you value his life, you better start talking.
Yaşamasını istiyorsan konuşsan iyi edersin,
Start talking about the future ; getting all high and serious.
Gelecekle ilgili, konuşmaya başlıyorsun, kafan iyi ve ciddisin.
Somebody better start talking.
Pekala, konuşmaya başlayın.
You gonna start talking to me right now straight or you gonna be walking.
Dinle. Ya hemen bana ötmeye başlarsın ya da yürüyerek gidersin.
You better start talking, or you just get the hell out of here.
Ya konuşmaya başlarsın ya da çeker gidersin.
You better start talking.
Konuşmaya başla.
Start talking.
Başla konuşmaya.
You better start talking,'cause the next one's going to go in your throat.
Konuşmaya başlasan iyi edersin çünkü bir sonraki gırtlağını kesecek.
You need to start talking, Carol.
Konuşmaya başlamalısın, Carol.
Oh, stop acting and start talking sense.
Oh, rol yapmayı bırak ve konuşmaya başla.
You better start talking right now bro, I don't hear anything.
Konuşmaya başlasan iyi edersin, kardeşim. Bir şey duymuyorum ben.
We got to start talking about billings figure.
Şimdi adamlara fatura çıkarmaya başlayalım.
Don't you ever say hi or hello before you start talking?
Konuşmadan önce "Merhaba" falan demez misin sen?
Isn't it scary when your parents or your relatives or your loved ones start talking to you, and they're asking you whether you want to be buried or cremated because you're big enough that it's going to be tough to bury you.
Yani öldüğüm zaman, akrabalarımın çok şişman olduğum için, beni gömmek istememeleri çünkü, gömmek zor olacağı için cesedimi yakmayı tartışmarından korkardım.
Since you love talking so much start telling me how you shut those things down.
Madem konuşmayı bu kadar çok seviyorsun bu şeylerin nasıl kapatıldığını neden bana anlatmaya başlamıyorsun?
Start talking.
Konuşmaya başla.
Stop talking and start walking.
Konuşmayı bırakda yürümeye devam et.
I'm talking about a revolution that's probably the hardest kind, the kind that takes place inside the human soul and the human mind, to be able to tear everything down, throw everything out, and start with a completely fresh piece of paper
Ben bir devrimden bahsediyorum. Belki bu devrim en zor olanı, bu öyle bir devrim ki insan ruhunun içinde olan bir devrim, herşeyi baştan sona yıkabilmek herşeyi atabilmek, ve beyaz bir sayfa açıp
I could start by talking to jake olmstead.
Jake Olmstead ile başlayabilirim.
That's when I realized it's time to stop talking and start doing something about it, taking actions instead of words.
O an fark ettim ki, zaman konuşmayı bırakıp bir şeyler yapmaya başlama zamanıydı, kelimeler yerine harekete geçmek.
Whenever I start writing, I end up talking about myself.
Ne zaman yazmaya başlasam, konuyu hep kendime bağlıyorum.
Dr. Lee Cho In, can you start by talking about something you remember?
Dr. Lee Cho In, hatırladığınız şeyler hakkında konuşmaya başlayabilir misiniz?
talking 358
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to me 44
talking to you 40
talking to him 21
talking of which 33
start 326
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to me 44
talking to you 40
talking to him 21
talking of which 33
start 326
started 37
starting 51
starts 18
starter 51
start a new life 38
start over 169
start your engines 41
start now 30
start walking 49
start the car 139
starting 51
starts 18
starter 51
start a new life 38
start over 169
start your engines 41
start now 30
start walking 49
start the car 139