Step it up traduction Turc
598 traduction parallèle
Step it up.
New York'u o kadar özledim ki.
Step it up.
Sağa dön!
Step it up kids, were on.
Hızlanın çocuklar
Come on, step it up, you guys.
Haydi, hızlanın çocuklar.
- You're gonna have to step it up.
- Dozu artırmak zorundasın.
Come on, Stella, step it up, will ya?
Stella, çabuk ol.
Step it up, boys.
Hızlanın, çocuklar.
Step it up.
Hızlanın.
Step it up, beautiful!
Hızlandır şunu, güzelim!
Step it up a bit.
Biraz yükselt bakalım.
Will you step it up!
Hızlanacak mısınız!
Step it up.
Hızlandırın.
In the kitchen I found traces of cocaine and the baby laxative used to step it up.
Mutfakta bebek müshiline gizlenmiş kokain izine rastladım.
- Step it up!
- Hızlanın!
Well, then, I guess it's about time for me to step up.
O halde, sanırım benim adım atma zamanım geldi.
And he backed away from it step by step, right up to the window.
Ve ondan, adım adım uzaklaşarak pencereye kadar geriledi.
Break it up, boys. Step back.
Ayrılın çocuklar, geri çekilin.
Bring the ammunition and put it up on the fire step.
Mühimmatı getirin ve ateş hattına koyun.
Step up here and try it.
Tomita. Sen gel.
The right man, the right step up. It's you.
Doğru adam, doğru adım. işte sen.
You know, if it was up to me, I wouldn't take you one step further.
Biliyor musun, bana kalsa, sana bir adım daha attırmazdım.
And as soon as I stand up, it starts to radiate light. And so I step off the train... and there are so many people standing all around,
Ve en kısa zamanda ayakta durup, trene bakıyorum...
Anybody who wants to be leader oughta step up right now, and we'll put it to a voice vote.
Lider olmak isteyen herkes bir adım öne çıksın, biz de sesli oylama yapalım.
Step up and get it.
Yaklaşın ve alın.
Step right up, it's very delicious!
Buyurun, buyurun. Çok lezzetliler!
Step up the mains, it'll give us three more knots.
Gücü artır, bize üç knot daha vermelisin.
Step up the mains, it'll give us three more knots!
Gücü artır, Bize üç knot daha vermelisin.
Shut up and step on it.
Kes sesini de gazla hadi.
All right, let's back up and go through it once more, step by step.
Tamam, tekrar üzerinden geçelim, adım adım.
That's it, lady, step right up.
İşte böyle bayan, buraya gelin.
You know, Easterland thinks that if he can keep my produce from market... I'm gonna have to sell the farm to the bank... and then all he has to do is step right in and buy it up, like he did all those others.
Easterland, eğer ürünlerimi pazara götürmemi engelleyebilirse çiftliği bankaya satmak zorunda kalacağımı düşünüyor ve sonra, diğerlerini aldığı gibi gidip onu satın alacak.
They step up to the bar and fill it back up.
Bara gidip tekrar doldurmaları gerekir.
Look, it's a step up, man!
Kızma sakın. Bana elini ver.
It's a step up.
Arttırmışsın.
It's a step up.
Bu, iyi bir adım.
Step on it. The sun's coming up.
Çabuk ol Rose, güneş doğmak üzere.
And if I ever meet an aardvark, I'm going to step on its damn protruding nasal implement until it couldn't suck up an insect if its life depended on it.
Bir daha'abanoz'görürsem, kapacağım elime baltayı paramparça olana kadar vuracağım.
That's a step up for you, ain't it, Jake?
Bu adım seninki değil mi, Jake?
Yeah, well, think about it. He could work his way up to the guy with the tranquilizer gun.
Sebze yemeyiz, ve step dansı yapmayız.
You know, Bud, it's time to step things up.
Daha olumlu düşünmelisin, Bud.
Now, when you step up to the Minnifield line, it's a whole different matter.
Minnifield olmaya karar verdiğinde, bütün standartlar değişir.
Step up to the ball, whack it, and see if it doesn't make your blood feel a little bluer.
Vaziyetini al, topa vur, ve bak bakalım bu kendini biraz daha asil hissettiriyor mu?
Well, for me it's a step up.
Benim için ileri bir adım.
You grow up, but you keep doing the same thing - only now it's people you step on.
Büyürsün, ama aynı şeyleri yapmaya devam edersin değişense ; artık ezdiğin insanlardır.
It should say, "Step up to the bowl, partner, and make it a double."
Sana "otur ortak ve çift porsiyon gönder" demeli.
And if you follow it round you'll find that even though some bits of it are a little steep, you can get from the bottom to the top without ever having to jump up a step.
Onu takibederseniz, bazı kısımları biraz dik olsa da, bir adım bile zıplamak zorunda kalmadan en alttan zirveye ulaşabildiğinizi farkedeceksiniz.
I'm afraid you'll have to back it up a step or two.
Duygulandım. Korkarım çekilmeniz gerek.
Take it up half a step for me.
Bir oktav yukardan al.
When you step off, it jumps up to crotch level... and blows good-bye to whatever brass balls you might have.
Ayağınızı çekince, bel seviyesine dek zıplar ve patlar. Ayalarınız dahil belden aşağı her şey gider.
Bob dribbles the ball off. step up. reverse it. step out and go.
Diyelim ki Bob, topu sür, geri ver, dışarı çık ve at.
Quite a step up for you, isn't it?
Senin için büyük gelişme değil mi?
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87