Still am traduction Turc
2,977 traduction parallèle
I still am, Steve.
Hala da öyleyim, Steve.
I still am.
Hâlâ da kızgınım.
Losing a brother with his whole life before him crushed me and I still am.
Hayatının daha başında olan bir kardeş kaybetmek beni mahvetti ve hala öyleyim.
I was against this marriage from the beginning, and I still am.
Başından beri bu nişana karşıydım. Hala da karşıyım.
- We all were. - Except I still am.
İşte benim hâlâ yok.
I was and still am Rita Shaw.
Rita Shaw'dım, ve hâlâ öyleyim.
I am still searching a cause for the worldwide dying of bees.
Hala arıların dünya çapında neden öldüklerini araştırıyorum.
All right, technically, yes, I am still technically dating Jessica.
Pekala, teknik olarak, evet hala teknik olarak Jessica ile çıkıyorum.
Well, if I was still a bully... which I no longer am,'cause I've worked through that... I'd throw a free weight in his face and then knock out 50 push-ups to celebrate.
Ben hala bir kabadayı olsaydım, ki artık değilim, çünkü atlattım, suratına bir dambıl fırlatırdım sonra da bunu 50 şınav çekerek kutlardım.
Am I still to create the perfect system?
Hâlâ mükemmel sistemi oluşturmaya çalışıyor muyum?
The fact that I am actually making something of myself, and you're still an ageing single mother without a friend, without love or even sex in her life!
Belkide benim kendimle ilgili bir şey yapmamdandır, Sense hala bekar bir annesin, arkadaşı olmayan sevgisiz ve hatta seks bile yapmayan!
You're good-looking, I'm super good-looking, so that means, as a couple, we'd be slightly less good-looking than I am, which is still way above average.
Sen yakışıklısın ben süper güzelim. Ve bu, bir çift olarak benden biraz daha az güzel görünüyoruz ama bu zaten ortalamanın üstünde. Ne dersin?
I mean, we get how terrible this is for you, ma'am, but we still need to arrest you for murder in the first degree.
Ne kadar korkunç olduğunu bilsek de seni birinci derece cinayetten tutuklamak zorundayız.
I am still alive!
Gerçekten yaşıyorum!
I am still useful.
Hala işe yarıyorum.
Yes, you're right, Dad, I am still angry.
Evet, haklısın baba. Hâlâ kızgınım.
No, am still stuck in traffic. Didn't sleep yet...
Trafiğe takıldım, daha uyumadım..
Why didn't not tell me... I am a divorcee... still I told you right.
Bunu bana neden söylemedim... ben sana dul olduğumu söylemiştim dimi
I am feeling as if she is still living somewhere in the city with a small Mexican dog.
Bu şehirde bir yerde, küçük Meksikalı bir köpekle yaşadığını hissediyorum.
I have to remind you that I am still out of pocket.
Zararda olduğumu size hatırlatmak isterim.
I am still figuring out the language.
Hâlâ dillerini anlamaya çalışıyorum.
It's still a little crazy that I am planning your wedding.
Düğününü planlıyor olmam biraz garip.
That I am still very much not used to. I'm used to this. I'm used to all this.
Hala pek kullanılmıyor sahnedeki her şey, ama ben kullandım, tüm bunları.
So I don't know if you thought that I was gone already, - but I am still here.
Gittiğimi mi düşündün bilmiyorum ama hala buradayım ben.
I am still the girl who kept you warm, and you have to forgive me.
Ben hâlâ seni ısıtan kızım ve beni affetmek zorundasın.
I wake up sometimes, and I think to myself, how the hell am I still alive?
Bazı zamanlar uyandığımda nasıl olur da hala canlıyım diye düşünürüm?
And I am still here, Castle, and I am ready.
Ve ben hala buradayım, Castle ve hazırım.
You know, here I am, on national TV every day, and still a guy who spends his whole life sitting next to a giant picture of me has no idea who I am.
Her gün burada ulusal kanala çıkmama rağmen tüm hayatını devasa fotoğrafımın yanında oturarak geçiren adam tanımıyor beni.
I am still your wife!
Hâlâ senin karınım!
Why am I still here?
Ben neden hâlâ buradayım?
Yes, you're right, Dad, I am still angry.
Evet, haklısın baba.
Because, Marnie, jaded as I am, I still hold out hope that the next party will be the best party ever.
Şöyle ki Marnie, hayalkırıklıklarıyla dolu biri olmama rağmen gittiğimiz partinin dünyanın en iyi partisi olacağını umuyorum.
It's still a little crazy that I am planning your wedding.
Düğününü planlıyor olmam çok garip.
I'm on my 12th haircut since then and I'll tell you something, I'm still stuck in fucking shloshim and I am done with it.
O zamandan beri 12 kez saçımı kestirdim ve sana bir şey diyeyim o koyduğum shloshim'den takıldım kaldım artık yeter yani.
You are running my business like you're still the meanest girl in high school. I am trying.
Şirketimi çalıştırırken, hala lisedeki acımasız kız gibi oluyorsun.
Why am I still weirdly scared of you?
Neden senden garip bir şekilde korkuyorum?
Still I am happy that I can be here with you
Gene de birlikte olduğumuz için mutluyum.
Well, I mean, they're not pressing charges, you still have a job, and, um... I am still available.
Şey, demek istediğim, ceza vermiyorlar, mesleğin hala elinde, ve, ahm... ben hala müsaitim.
And here I am, 16 years later, and still just as lost.
Ve buradayım, 16 yıl sonra hala kayıbım.
Don't mean I ain't still mad at you,'cause I am.
Sana sinirli olduğumu çıkarma, çünkü sinirliyim.
And lord help me, I still think I am.
Ve Tanrı yardımcım olsun ama sanırım hâlâ aşığım.
As difficult as this may be for you to understand, I am still trying to protect you.
Bunu anlamanız ne kadar zor olsa da hâlâ sizi korumaya çalışıyorum.
Am I late? You still with the horse?
Atla mı ilgileniyorsun hâlâ?
Listen, I am still here.
Hayır, hayır, hayır.
- ( Laughs ) - I am 42 years old and I am still a little embarrassed by the lady at the pharmacy.
42 yaşındayım ve hala eczanedeki hanım yüzünden utandım.
Ugh, God, I am already exhausted and I still have that.
Of, daha şimdiden aşırı yoruldum. Daha o ameliyatı yapacağım.
- Are you still writing? - I am still writing.
- Hala yazıyor musun?
Why am I still here?
Neden hâlâ buradayım?
He was still all Rosed up. Am I ever going to see you again?
Seni bir daha görecek miyim?
I couldn't marry Madison when I am still in love with you.
Sana hala aşıkken Madison'la evlenemezdim.
- Yes. Yeah, I will still be working here, - as will you, and I am mortified.
Evet, sen de ben de burada devam ediyoruz, ama sanırım ben kangren oldum.