Such as what traduction Turc
321 traduction parallèle
Such as what, ma'am?
Ne önerirsiniz Bayan?
- Such as what?
Ne gibi?
Such as what?
Ne gibi?
- Such as what?
- Ne gibi?
- Such as what?
- Ne gibi bir neden?
Such as what's wrong with all the people in this room?
- Bu odadaki insanların sorunu ne böyle?
Such as what?
Nasıl bir şey?
I can't send a pretty girl such as you ask on a job like this without telling her what to expect.
Sırf sen istiyorsun diye, güzel bir kızı ne umması gerektiğini söylemediğin böyle bir işe gönderemem. - Ne umması gerekiyor?
I know what Stephanie would get if she did such a thing, big as she is.
Stephanie böyle bir şey yapsaydı ne olurdu bilmem.
If I am your wife, and all at last accept me as such... if I have this honor, then you should do what I ask of you.
Eğer senin karınsam veya en azından beni öyle kabul ediyorsan bu şerefe sahipsem, o zaman senden istediğimi yapmalısın. Gitmeni istiyorum.
He believed it to be what the committee called a dying declaration and as such, admissible in a court of law.
Ölüm döşeğinde verdiği için ifadesinin mahkemede kabul edileceğini düşündü.
And as for your father from what you've said I'm sure he would applaud such a collaboration.
Ve eminim ki anlattığın baban böyle bir işbirliğini alkışlayacaktır.
What guarantees, what bonds could hold such a man as you?
Hangi teminat, hangi garanti senin gibi bir adamı yapacağından alıkoyar?
Such as what?
Nasıl bir oyun?
Miss Havisham talked more to me and asked me such questions as what I'd learnt and what I was going to be.
Bayan Havisham benimle daha çok konuştu. Neler öğrendiğim ve ne olmak istediğim gibi sorular soruyordu.
What I did for you as a child was such a small thing.
Çocukken senin için yaptığım küçük bir şeydi.
But he had deliberately given me such a sense of guilt... and had painted such a picture of what would happen to me... that I was crazy with fear.
Ama o bana bilerek öyle büyük bir vicdan azabı aşıladı... ve başıma gelecekleri öyle bir anlattı ki... korkudan çılgına dönüyordum.
And just what specific do you mean as "and such," etc.?
"Başka şeyler de var." derken neyi kastediyorsun?
What should such fellows as I do, crawling between heaven and earth?
Ne diye sürünür durur benim gibiler yerle gök arasında?
I cannot tell what you or other men think of this life, but, for my single self, I had as lief not be as live to be in awe of such a thing as I myself.
Yaşamak üstüne sen ve başkaları ne düşünürsünüz bilmem ama ben kendi hesabıma diyebilirim ki bana benzer birinden korkarak yaşamaktansa ölmek bin kat daha iyidir.
Imagine what would happen if they controlled machines such as a submarine boat.
Mesela bu denizaltı gibi makineleri kontrol edebilselerdi, neler olurdu bir düşünün.
What could have made you forget your glorious past as a general and sign such a treaty?
Bir general olarak, görkemli mazini sana unutturan ve böyle bir antlaşmayı imzalattıran şey neydi?
And now what rests but that we spend the time with stately triumphs... mirthful comic shows... such as befit the pleasure of the court.
Artık saraya yakışır bir şekilde, törenlerle, komik tiyatro gösterileriyle eğlenmenin zamanı geldi.
You see, what I need to know is... could a man actually be in one place doing one thing... and still in his mind be elsewhere... doing something else, but so vividly, with such detail... that this is the real, the living part of his life to him?
Şimdi öğrenmek istediğim şu : Bir adamın, gerçekte bir yerde bir şey yaparken aynı anda, kafasında tüm detaylarıyla başka bir yerde başka bir şey yapması, ve bunu da asıl gerçeklik gibi hissetmesi mümkün müdür?
Just as we do not judge an individual by... what he thinks about himself, we cannot judge such a period of transformation... by its own consciousness.
Tıpkı bir bireyi... kendisi hakkındaki düşüncelerine göre yargılamadığımız gibi, böyle bir dönüşüm sürecini de kendi farkındalığına göre yargılayamayız.
Perhaps you can tell me exactly what the poet means by such expressions as "splendor in the grass" and "glory in the flower."
Şimdi şairin tam olarak ne anlatmaya çalıştığını söyler misin? "Görkemli Çimenler", "Çiçeğin Zaferi" yle ne anlatmak istiyor?
Namely, what is the motive of the kanamit people in offering such great gifts to the people of the earth?
Kanamitlerin dünyada yaşayan insanoğluna böylesine muhteşem hediyeleri sunmasındaki asıl amaç nedir?
Oh, Livius. What a world... when its future rests in such as these.
Levius... bütün dünya bile... böyle bir şeye dayanamaz.
Do you know what there's no such thing as?
Aslında olmayan ne biliyor musunuz?
To what extent a person must be desensitized so that he can keep such photos as pleasant memories.
Bir insana ne yapılmış olmalı ki. Bu fotoğrafları güzel bir hatıra gibi yanında taşısın.
What stars do spangle heaven with such beauty... as those two eyes become that heavenly face?
Gözler dersen nasıI yakışmış bu ilahi yüze Göğü böyle görkemle donatan yıldız var mı sence?
From what we know of the specific gravity and other environmental factors of this planet, a life form such as hers could not evolve here.
Bu gezegenin yer çekiminden ve diğer faktörlerden anladığımız kadarıyla, onunki gibi yaşam formları burada gelişemez.
What words of comfort do you have for an old man... On a day such as this?
Böyle bir günde yaşlı bir adamı teselli edecek nasihatların var mı?
The police there emanated an air of greatness... comma... a majestic firmness... and profound feeling... such as to... impress the coarsest... coarsest of minds... full stop... What's all this?
Doğru mu bu?
- What has qualified you as such?
- Bu görev için ne gibi vasıfların var?
However, it has one weight such in our foreign relations e an important effect in everything what I think on this subject, that I find that must know of that it is treated as soon as possible. "
"Ancak konu mevcuttaki ilişkilerimizi yakından ilgilendirmektedir ve bu konudaki düşüncelerimin üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır." "Bu nedenle daha fazla zaman geçirmeden gelişmelerden haberdar olmalısınız."
Thus, after the direct practice of art has ceased... to be what is most eminent and this.. predicate has devolved to the theory as such, it now breaks off from the latter, insofar as synthetic post-theoretical practice... is constituted, which has as its mission, first of all, to be the foundation and truth of art,
Bu nedenle, sanatin dolaysiz uygulamasinin en seçkin etkinlik olmasinin sona ermesinin ve bu egemenligin de teoriye dönüsmesinin ardindan, teori de artik egemenligini, artik gelismekte olan teori sonrasi pratige birakmaktadir ; bu pratigin birincil vazifesi hem sanatin hem de felsefenin temelini
Certainly, to me, the day you can say that a sacrifice such as that is not worthwhile... is the day that you've destroyed all your real values... of what is worthwhile and what isn't.
Samimiyetle, bana göre o gün yapılan fedakarlıkların bugünden bakıldığında değmeyecek şeyler olduğunu söyleyebilirsiniz ve hatta değerlerimize zarar verdiğini de söyleyebilirsiniz ama neye değip neye değmediğini kesin olarak bilemezsiniz.
Someone at such a tender age as you, Taffy... might find it difficult to understand... what a long, hard, painful decision this was on my part.
Senin gibi çocuk yaşta birisi için Taffy, bunun ne kadar zor... ve acı verici bir karar olduğunu anlaması biraz zor olabilir.
And as such, what are your orders.
- Onun emirleri böyle miydi?
With a nose such as his, I wonder what the rest is like!
Burnu bu kadar büyükse kim bilir gerisi nasıl!
Such as, what is the exact relationship between yourself and the First American Financial Corporation?
Örneg ¡ n, IIk Amer ¡ kan F ¡ nans Hold ¡ ng'le aranizda... tam olarak ne tür bir iliski var?
The information in the brains, the learned information involves such things as who's your mother or what the meaning is of that song we're hearing just now.
Beyinlerindeki öğrenilmiş bilgiler annesini tanımaya ve iletişim seslerinin anlamlarını çözmeye yarıyor.
Actually, he doesn't appreciate what he has here... The chance to learn kung fu from a master... such as you.
Aslında bundan memnun kalmayacak ama burada olmasının nedeni senin gibi bir ustadan Kung Fu öğrenmek.
But I'm also a businessman, and as such I don't like what you did.
Ama aynı zamanda bir iş adamıyım ve bir iş adamı olarak bu gece yaptığından hoşlanmadım.
Many things are forbidden by law. What law is there in such places as these?
Böyle yerlerde nasıl bir yasa vardır?
As such, what I should know...
Dediğim gibi bilmeliydim ama bilmiyorum.
And now, if there are not such an evidence, to announce publicly, officially, certain objects in Germany will be bombed, destroyed, as a retaliation for what the German government is doing against the Jews.
Buna ilişkin somut delil olmazsa Alman hükümetinin Yahudilere yaptıklarına misilleme olarak Almanya'daki bazı hedeflerin bombalanacağı ve yıkılacağı alenen duyurulacak.
What law is there in such places as these?
Böyle yerlerde nasıl bir yasa vardır?
And you asked such questions as what her parents names were, etc...
Ona, günlerden ne olduğu, ebeveynlerinin adı...
What we do is provide recently paroled people... such as yourself, rides to wherever they wish to go.
Sizin gibi şartlı tahliye edilmiş mahkûmları... istedikleri yere götürüyoruz.
such as it is 39
such as 496
such as yourself 24
as what 95
what 176647
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
such as 496
such as yourself 24
as what 95
what 176647
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what's up 12096
what are you doing here 13243
what are you doing right now 114
whatever 7954
what did you do today 56
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what are you 4599
what do you think 9124
what are you doing here 13243
what are you doing right now 114
whatever 7954
what did you do today 56
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what are you 4599
what do you think 9124
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what have you got 603
what's the 204
what is this 7416
what is that 6346
what's the matter 6346
what the hell 6066
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what have you got 603
what's the 204
what is this 7416
what is that 6346
what's the matter 6346
what the hell 6066
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648
what's this 5587
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648
what's this 5587