English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Such as yourself

Such as yourself traduction Turc

361 traduction parallèle
A man such as yourself, to lose everything in this whole business.
Senin gibi biri, bütün bunlar yüzünden varını yoğunu kaybedecek.
I simply thought that where a mediocre man had failed, a woman such as yourself could easily succeed.
- Düşündümki basit olarak bir erkeğin başaramadığını, - Bir kadın kolayca başarabilir.
If I am to begin a new life in a new land I must learn something of its people from such as yourself.
Eğer, yeni bir yerde, yeni bir hayata başlayacaksam sizin gibi insanlardan bir şeyler öğrenmeliyim.
I can't let a Yakuza such as yourself touch it.
Ona bir Yakuza gibi dokunmana izin veremem.
That is for the Rylans to decide, and not for a dangerous and evil child such as yourself.
Karar Rylan'larındır. Senin gibi tehlikeli ve şeytani bir çocuğun değil.
What we do is provide recently paroled people... such as yourself, rides to wherever they wish to go.
Sizin gibi şartlı tahliye edilmiş mahkûmları... istedikleri yere götürüyoruz.
We wanted you to know what a privilege it's been for us to work with a criminal genius such as yourself.
Sizin gibi bir suç dehası ile çalışmanın bizim için bir ayrıcalık olduğunu bilmenizi istiyoruz.
However, a few, such as yourself, are also senders.
Ancak, senin gibi birkaç kişi, aynı zamanda gönderiyor da.
A fine upstanding youth such as yourself, a person of your unimpeachable moral character is exactly what this kingdom needs.
Senin gibi iyi, namuslu bir genç dürüst, ahlaklı karaktere sahip biri lâzım kesinlikle bu krallığa.
A beautiful desert bloom such as yourself should be on the arm of the most powerful man in the world.
Senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçIü adamının kollarında olmalı.
Now, all we do is offer the same opportunity for private citizens such as yourself.
Bizim tüm yaptığımız sizin gibi özel vatandaşlar için aynı fırsatı sağlamak.
If you would stop to think for a moment, you'd realize how inappropriate it is for one such as yourself to address as William someone such as my father.
Bir an durup düşünürseniz, sizin gibi birinin babam gibi birine William diye hitap etmesinin hiç uygun olmadığını fark edeceksiniz.
I made an evaluation based upon criteria... which a lay person such as yourself couldn't possibly comprehend.
Sizin gibi tıbbi eğitim görmemiş birinin anlayamayacağı bir değerlendirme yaptım.
The note was written by a left - handed individual such as yourself.
Not ise sizin gibi solak bir kişi tarafından yazılmıştı.
Now, don't tell me that a famous and brilliant scientist such as yourself doesn't know about Zeno's paradox.
Senin gibi parlak ve ünlü bir bilim adamının Zeno'nun Paradoksu'ndan habersiz olduğunu söyleme bana.
We have always room for a gentleman such as yourself.
Sizin gibi beyefendiler için her zaman boş odamız vardır.
What is a fine looking young woman such as yourself doing on one these dangerous, deserted, back country Texas roads?
Siz böyle ne güzel genç bir kadınsınız ki tehlikeli, ıssız, Teksas yollarının uzak köşelerinde işiniz var?
The day a man such as yourself is given a position of this importance is a dark day indeed.
Senin gibi birinin böyle önemli bir mevkiye getirildiği gün gerçekten kara bir gündür.
But for a valued customer such as yourself, I'll make an exception and allow you try a different programme.
Ama senin gibi değerli bir müşteri için bir istisna yapıp başka bir program denemene izin vereceğim.
Mr. Hoggett, the judges would like me to convey to you... their disappointment that a man such as yourself, with a long and honorable association with the work of National Sheepdog Association, should see fit to flout... the historic conventions which have long ruled our sport.
Bay Hoggett, hakemlerin vardığı karara göre ne kadar istemeseler de, daha önceki başarılı yarışmalarınızı hatırlayarak,
Great men such as yourself draw rumors as shite draws flies.
Sizin gibi büyük insanlar, pisliklerin sinekleri çektiği gibi dedikoduları üstüne çeker.
Madam, let us talk about the cultural value of beautiful things... such as yourself, huh?
Hanımefendi, sizin gibi güzel kültürel şeylerin değerlerinden konuşalım biraz, ne dersiniz?
Not all women are attracted to overly tall, lanky men such as yourself.
Her kadın sana benzeyen leylek gibi uzun boyluları çekici bulmaz.
You don't hunt with a helicopter you don't hunt with a man such as yourself.
- Helikopterle avlanılmaz sizin gibi bir adamla avlanılmaz.
If this pit goes to review, and we hope it will... we have crucial decisions to make and we can't make them without detailed... accurate reports from highly qualified people such as yourself.
Bu maden teftişe giderse önemli kararlar vermemiz gerekecek ve bu kararları... senin gibi kalifiye insanların hazırladığı raporlara dayandıracağız.
And, occasionally various foreign dignitaries, such as yourself.
Bazen de,... senin gibi yabancı devlet adamlarını götürüyorum.
But if abductions are just a covert intelligence operation and UFOs are merely secret military airships piloted by "aliens," such as yourself, then what were you abducted by?
Ama kaçırılmalar sadece zihinsel bir örtbas olayı ve UFO'lar senin gibi pilotların uçurduğu gizli askeri uçaklarsa o zaman sizi kaçıran şey neydi?
The carriage house is reserved for Jim's clients and guests, such as yourself.
Arabalık, Jim'in müşterilerine, ve sizin gibi konuklara ayrıldı.
They must have a reason... such as too poor to buy milk... so you find yourself a rich family and live well and prosper
Sanırım süt bile alamayacak kadar fakirmişler. O yüzden bizi daha iyi bir hayat buluruz diye terk etmişler.
And a very neat trick it was to divert suspicion from yourself but it struck me as odd that the man who murdered both Musgraves with such a sure hand should have missed so badly in your case unless of course, um,
Ama şüpheyi kendinden uzaklaştırman çok zarif bir hünerdi. Ama iki Musgrave'i de böyle temkinlice öldüren adam, sizin davanızda çok kötü atlanmış olmalı ki bu bana çok garip geldi.
As a matter of fact, if I'm not mistaken... you wore such a combination this morning yourself, Your Honor.
Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz.
Charming compliment from such a gourmet as yourself, Lord Horfield.
Ağzının tadını bilen birinden hoş bir kompliman, Lord Horfield.
Do you have such a high opinion of yourself that you can't sit at the same table as a whore?
Aynı masada bir fahişe olarak oturamayacak kadar değerli mi görüyorsun kendini?
To tell the truth, I sometimes still miss... ... the conversation of such gentlemen as yourself, doctor.
Doğruyu söylemek gerekirse hâlâ bazen sizin gibi beyefendilerle sohbeti özlüyorum, doktor.
Lieutenant, there is such a thing as disciplining yourself.
Teğmen kendinize hakim olun.
He would tell you, if I may speak in his place not to crucify yourself on a shadow such as old resentment or impossible loyalties.
Onun adına konuşacak olursam kin veya imkansız sadakat gibi bir kederle kendine cefa verme derdi.
A few more seconds, as though you were still hesitant... to separate from him, from yourself... as though his fading image might reappear... in this same place where you imagined it... fearfully or hopefully... such was your fear of losing this link- -
Birkaç saniye daha, hâlâ tereddüt içindesin sanki... ayrılmak için ondan, kendinden... onu hayal ettiğin bu aynı yerde... kaybolan hayali tekrar belirebilirmiş gibi... ürkekçe veya ümitvâr... bu bağı kaybetme korkun öyle- -
With such a great... musician as yourself present
Kendinizi nasıl mükemmel bir sanatçı olarak tanıtışınıza bakınca
It's difficult for an orderly man as yourself to serve a spendthrift such as myself.
Senin gibi düzgün bir adamın benim gibi bir mirasyediye hizmet etmesi zor.
I hate to bother such a famous Nazi-hunter like yourself with such trifles as the rent, but it is the third of the month!
Sizin gibi ünlü bir Nazi avcısını kira gibi ufak bir detayla rahatsız etmek istemezdim ama ayın üçü oldu.
Such as, what is the exact relationship between yourself and the First American Financial Corporation?
Örneg ¡ n, IIk Amer ¡ kan F ¡ nans Hold ¡ ng'le aranizda... tam olarak ne tür bir iliski var?
You old bitch, you are so ruthless how can you crown yourself with such pretty name as the princess of the Yi Hua Palace
Yaşlı kaltak! hiç acıman yok! Prenses gibi nazik...
With an eminent food critic such as yourself, the pleasure is all ours. No, no.
Hayır, hayır.
You have been a great help and may I say that evidence from such a distinguished person, as yourself, is greatly valued by the court.
Çok yardımcı oldunuz. Ve umarım böyle seçkin kimseden, kendisi gibi değerli kanıtlar mahkemece dikkate alınır.
and, on your way home, keep telling yourself, over and over, there's no such thing as a space creature.
Ve doğru evine git, tekrar ve tekrar, kendinle konuş, Uzay yaratıkları diye birşey yoktur.
I'm honored to enter the catholic church... On a ticket with such a man as yourself.
Biliyor musunuz, sizinle Katolik kilisesinde olmak bile başIı başına bir zevk.
You might remember me from such self-help videos as... Smoke Yourself Thin and Get Confident, Stupid.
Beni kendi kendinize yardım videolarından hatırlayabilirsiniz, mesela "Kendini Zayıf ve Güvenli Hissetmek İçin Sigara İç, Salak" gibi.
I'm not going to allow anybody to harm such a grateful friend as yourself.
Senin kadar minnettar bir dostu kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim.
Japanese government has enormous respect for such a famous archaeologist as yourself, but this is a delicate situation.
Japon hükümeti senin gibi ünlü bir arkeoloğa büyük saygı duyuyor ama... bu nazik bir durum.
No doubt it was foolish to threaten such a brave man as yourself.
Hiç şüphe yok ki, sizin gibi cesur bir adamı tehdit etmek, aptalcaydı.
WELL, YOUNG LADY, I HAVE ARRANGED WITH THESE GENTLEFOLK OF GOOD CONSCIENCE TO TAKE IN SUCH STRAYS AS YOURSELF.
Evet genç bayan, bu cömert ve kibar dostlarımın senin gibi bir zavallıya yardım etmelerini sağladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]