English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Super weird

Super weird traduction Turc

140 traduction parallèle
I was reading recently that people at the cutting edge of quantum physics believe that information is a "super weird substance"
Son dönemde okuduğum bazı şeylere göre kuantum fiziğinde ileri düzeydeki kişiler... enformasyonun "süper tuhaf madde" olduğuna inanıyor - -kullandıkları ifadeyi aynen tekrarladım.
Jeff is acting super weird, you are acting weird.
Jeff çok garip davranıyor, sen garip davranıyorsun.
Our commune has been monitoring the universe's life energy for, like, a really long time, and we're grokking some super weird junk.
Komünümüz çok uzun zamandır evrenin yaşam enerjisini izlemektedir, ve süper garip esrarları özümsemektedir.
It was super weird.
Süper tuhaftı.
AND CONSIDERING HIS CRIMES, THAT'S SUPER WEIRD, RIGHT?
Suçlarını düşününce çok garip değil mi?
Oh, my god, this is super weird.
Aman Tanrım, bu inanılmaz garip.
Oh. - Bullet dodged. - Super weird.
Ucuz atlattık.
That was super weird.
İşte bu çok tuhaftı.
That's super weird.
Çok garip.
Oh, this is super weird.
Bu çok ilginç.
Hey, Jake. Your friend is super weird, dude.
Hey, Jake arkadaşın çok garip, kanka.
This is super weird.
Bu fazla tuhaf.
Ted, this house you bought for your hypothetical family is super weird.
Ted, farazi ailen için aldığın bu ev acayip tuhaf.
Ah, he's gonna think it's super weird if he sees me in this thing.
Eğer beni bu şeyin içinde görürse, acayip garip olduğunu düşünecek.
God, I'm telling you, it's super weird, I...
Tanrım. Sana söylüyorum, çok garip.
I mean, I know that's super weird, but if you could just try, I... okay.
Çok garip olduğunu biliyorum ama bir denersen.. Tamam.
Well, that was super weird.
Çok tuhaf bir deneyimdi.
Come on, Music Man, you're already super weird.
Hadi ama, Music Man, sen şimdiden süper garipsin.
- Super weird. - Yeah.
Çok hem de
Take it from me, a thrice child of divorce, parents get super weird after they split up.
Üç boşanma atlatmış bir çocuk olarak, bence ebeveynler ayrıldıktan sonra çok garipleşiyorlar.
Chatswin is super weird...
Chatswin acayip tuhaf bir yer.
Oh, my God, that's gonna super weird when they move in together.
Aman tanrım, beraber yaşamaya başladıklarında müthiş derecede ilginç olacak.
You're a super weird guy.
Acayip garipsin ulan.
Super weird boys.
Süper kaçık erkekler.
Super weird.
Felaket tuhaf.
I don't know, Woody, things were already super weird before I left.
Bilemiyorum, Woody, ben ayrılmadan önce zaten işler süper garipti.
I mean no one knew who anyone was it was a little weird you know it's sort of like the first day of school the first day of camp you know I was sort of uh-uh super nervous and intimidated I didn't talk to anyone
Kimse kimseyi tanımıyordu. - Çok garipti. Okulun ilk günü ya da kampın ilk günlü gibiydi.
Muhammad Ali, when he said what round he was gonna knock out people in and screamed "I'm the greatest!" People thought that was super-weird.
Ve Muhammet Ali ortaya çıkıp, "en büyük benim" diye bağırdığında insanlar onun acaip, yani tuhaf olduğunu düşündüler. Had safhada tuhaf.
These Super Bowl commercials are weird.
Bu Superbowl reklamları çok garip.
How's that for super weird?
Nasıl, süper garip değil mi?
Yeah. Subtle, isn't it? If by subtle you mean weird and giant, then, yeah, super subtle.
"Hoş" derken demek istediğin "kocaman ve tuhaf" ise evet, süper hoş.
Yeah, I think that's super-Freakin'weird.
Evet bu çok garip.
No, I'll be back in time for the main event... some weird lobster creature fighting a centipede... super gross.
Esas dövüşe kadar dönerim. Istakoz benzeri bir yaratık çıyanla dövüşecek. Çok iğrenç.
The weird moan you made that was super-weird?
Çıkarttığın o garip iniltiden.
Super-duper weird.
Tuhafın Allah'ı.
Even better, super-duper weird.
Tuhafın Allah'ı daha iyi oldu.
Super weird.
Manyak garip hem de.
They moved here a few years ago, and they're, like, super-weird.
Buraya birkaç yıl önce taşındılar, ve çok garipler.
Super secret weird and freaky.
Tabii, süper gizli tuhaf ve ürkütücü.
He is super smart, it's not weird that you would crazy about him
Çok akıllı, ona deli olmak çok normal 31 00 : 03 : 09,060 - - 00 : 03 : 10,990 Saçmalama, olmuyorum
Sutton and weird guy, Mads and old guy, me and super hot guy.
Sutton ve tekinsiz çocuk, Mads ve yaşça büyük çocuk, ben ve süper seksi çocuk.
This is a weird Super Bowl party.
Çok garip bir maç gecesi oluyor.
It was weird'cause he was super-drunk.
- Garipti çünkü çok sarhoştu.
I guess she feels like she's being replaced, which is weird because she's never done this before- - not with Gina, not with the hundreds of super-hot girlfriends I've- -
Sanırım yerinin doldurulduğunu hissediyor ki bu da hayli ilginç çünkü bunu daha önce hiç yapmamıştı. Ne Gina'ylayken ne de son derece seksi kız arkadaşlarımlayken...
It's gonna be super-weird.
Acayip garip olacak.
It is super-weird between us, and I don't want it to be.
Aramız çok tuhaflaştı ve böyle olmasını istemiyorum.
- Super-weird.
- Çok garip.
- It's filled with bizarre details and super-weird bullshit.
Acayip detaylarla dolu ve o biçim saçma.
You're weird, you know but in a super hot way.
Sen garipsin, ama çok seksi bir şekilde.
- Some people are just, like, super weird.
Bazıları çok tuhaf oluyor
And I do, I appreciate y'all inviting me up here to your super fucking weird sexual tryst,
İnan bana süper manyakça cinsel partinize davet edildiğim için minnettarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]